SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sayın Başkan, ya şöyle bir sıkıntı var: İnsanları sefalette buluşturma maddesi bu. Yani kısa çalışma ödeneğini herkes için geçerli kılmak yerine herkesi ücretsiz izne mahkûm etmeyi seçiyoruz. Yani bir düzenleme yapılacak idiyse esasında ücretsiz izne mahkûmiyet yani sefalet ücretlerine mahkûmiyet yerine, kısa çalışma ödeneğini uzatmayı seçmeliydik. Bu, bir siyasi tercih. Ya, Türkiye'de para var, para var, kaynak var, kaynakları nereye kullanacağınıza dair bir siyasi tercih uyguluyorsunuz, tercih de nedense hep milyonlar açısından en vasatta buluşturmak oluyor. Yani bu maddenin temel sıkıntısı bu.

Bakın, sosyal adaleti tesis etmediğimiz zaman, hani başa dönüyorum, sosyal adalet olmadığı zaman güven de olmaz, ekonominin toplumsal barışa katkı vermesi de mümkün olmaz. Şimdi, bir yanda, mesela Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyelerine huzur hakkında bir zam yapıldı, yüzde 33 zam yapıldı. Burada milyonlara adına "zam" denilerek 3 liralık artış yalıyor. Yani bir sosyal adalet arayışımız var ise eğer ki olmak durumundadır, burada Anayasa'mızda sosyal devlet olduğu yazar Türkiye Cumhuriyeti devletinin, o zaman insanları sefalette buluşturan değil, bir avuç imtiyazlıya para aktaran değil, milyonları o sefaletten kurtaracak bir düzenleme yapmak gerekir.

İkincisi: Ya, hem işveren hem emekçiler diyor ki: Kısa çalışma ödeneği uzatılsın. Hani bir ihtilaf da yok ortada. Dolayısıyla, buradaki siyasi tercihin mutlaka yeniden göz önüne alınması gerekiyor bence. İkinci bir nokta da yani bu desteklerin hazineden, bütçeden sağlanması gerekiyor. İşsizlik Sigorta Fonu erimiş vaziyette, üstelik de çalışanlara da aktarılmamış o para. Bunları hazineden yapmak durumundayız.

Şimdi, herkesin haklarının korunaklı olduğu, güvence verildiği bir düzene ihtiyaç var; kıdem tazminatı hakkının olduğu, ayrılmak isterse ayrılıp haklarını da kaybetmeyeceği bir düzenlemeye ihtiyacı var milyonların. Bu sefaletle buluşturan bir şey oluyor; dolayısıyla yani bu düzenlemenin mutlaka gözden geçirilmesi gerek.

Son olarak da bu miktarın artması gerekiyor. Asgari ücret -adı üzerinde- diyor ki: İnsanların asgari düzeyde yaşayabilmesi için, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için asgari ihtiyaç bu kadardır. Sonra "ücretsiz izin" adı altında "Asgari ücretin yarısına mahkûmsunuz." Ee, asgarisi nerede kaldı? Ya, adı üzerinde asgari ihtiyaç, temel ihtiyacı gidermek için. Üstelik, biliyoruz ki bu, temel ihtiyacı bile gidermiyor artık. Açlık sınırı, açlık sınırı en son verilere göre 2.736 lira.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederiz.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Ya, hakikaten tekrar etmek istiyorum: Bunların her biri siyasi tercih. Bu siyasi tercihler değişmediği sürece aynı krizi tekrar tekrar yaşayacağız.

Teşekkür ederim.