KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, aslında öğleyin başladığımızda da söyledik, bu maddenin görüşülme yeri burası değil ve bu, torba yasa değil. Az önce Genel Kurula indiğimizde orada da konuştuk. Hele hele sizlerin "Adalet Komisyonuna sevk edip, Adalet Komisyonunun hiç bizi bağlamaması, ilgilendirmemesi." demesi bir facia; Meclis için de, Komisyon için de bir facia.

Sonuçta bir düzenleme yapılıyor. Peki, şu anda ne yapılıyor? Şu anda da aslında kayıt altına alınıyor, izleniyor, bir aykırı durum olduğunda da engelleniyor. Ve nedense her şeyi tanıtırken işte e-devlet, e-işlem, e-nabız, evet, olumlu şeyler var ama biz biliyoruz ki bu koşullarda her şey kötüye kullanılabiliyor.

Şu anda ceza infaz kurumlarında yaşanan sıkıntılar birçok kesime iletiliyor. Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun Meclis kürsüsünde söylediklerini hiç unutmayalım ve bu dönemde, istenildiği zaman telefon görüşmeleri kısıtlanabiliyor, hele pandemiyle beraber görüşmeler de kısıtlandı; açık görüşlerdir, başka şeylerdir, telefonlardır bunlar kısıtlandı. Bu bir yıllık arşiv tutma neye dayanarak, neye istinaden yapıldı? Uluslararası belgeler incelendi mi Sayın Bakan Yardımcısı? Nelson Mandela Kuralları var, tümüyle ona aykırı; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi var, tümüyle ona aykırı. Değil Türkiye'yle ilgili, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin üye ülkelerle ilgili aldığı birçok karar var, hepsinde... Size ben ileteyim, Fransa'sında, Hollanda'sında, birçok ülkede aldığı kararlar var; bu kararların hepsinde şu var: Mahpusların özel yaşamlarının korunması lazım ve biz Türkiye'de biliyoruz ki cezaevi yönetimleri -birisine bir kin; aykırı, itiraz- hatta orada çalışan diyelim ki bir gardiyan ya da infaz koruma memuru bir itiraz gördüğünde "Bak senin defterin bende. Bak, mektubun bende ben şunu kullanırım." Bunun denetimi filan kimin elinde? Zaten birçok problem var. Neye ihtiyacen bu yapıldı anlam veremiyorum

Evet, avukatlarla ilgili bir istisna tutulmuş fakat insanların eşiyle konuşacakları, yakınıyla konuşacakları, gelen kişiyle konuşacakları... Her ülkenin istihbaratı var, zaten telefonlar dinleniyor, zaten görüşmeler dinleniyor, şu anda da dinleniyor. Bu kayıt kötüye kullanım için ve hak ihlallerini artırmak için daha da sıkıntı.

Bir diğeri Nilgün Hanım, yani iki üç günde hazırlanıyor, Barolar Birliğinden gelen temsilci diyor ki: "Bugün haberimiz oldu." Ya, böyle yasa mı çıkartılır? Böyle bir düzenleme mi yapılır? Diyor ki: "Daha az önce haberimiz oldu." İnsan hakları kurulları yok burada. İnsan hakları kurullarının olmadığı yerde... Cezaevleriyle ilgili dernekler var, çalışan kurumlar var, bununla ilgili birçok emek harcayan kurum var hiçbiri gelmeden bu torba yasanın içine konulup hadi çıkartalım. Bunun bir an önce geri çekilmesi lazım. Çıkartmadığınız zaman olmaz, bu fırsata dönüşür ve kötü kullanıma neden olmakta, Meclisin saygınlığını da zedelemekte ve bu geri dönecek, bu uygulanamayacak yani uluslararası standartların hiçbirine uymuyor.

Sayın Bakan Yardımcım, siz kendi bürokratlarınıza verseniz, uluslararası sözleşmeleri inceleseler bundan vazgeçerlerdi. Zaten dinleme yapılıyor. Şimdi deseniz ki "Hiç kimseyi dinlemiyoruz. der ki cezaevi, "Hepimizi dinliyorsunuz." Devlet istihbaratı zaten yapabiliyor, zaten cezaevinde kim eşiyle çocuğuyla konuşsa bile, yakınıyla konuşsa bile -mevzuatta belli bunlar- bir engel yok ama kayıt altına alınması tümüyle bir keyfiyete dönüşüyor, bir otoriteye dönüşüyor ve hak ihlaline dönüşüyor. Cezaevinde kim olursa olsun onların da bir hakkı var, mahpus olduğu için hakları yoktur anlamına gelmiyor. Biz bunu korumadığımız zaman kötüye dönük birçok uygulamaya neden olacağız. Bunun geri çekilmesi lazım, Adalet Komisyonuna gönderilmesi lazım, Adalet Komisyonunda çalışılması lazım ki Meclisin daha farklı ihtisas komisyonları, insan haklarıyla ilgili çalışan komisyonları da var; buna ilişkin bir düzenlemenin yapılması lazım, bir an önce geri çekilmesi lazım. Yoksa bir yığın sıkıntı cezaevlerinde tartışılıyor, gündeme geliyor; her gündeme geldiğinde Meclisteki bizler karşı karşıya gelmiş oluyoruz. Biz niye hak ihlallerine neden olalım ki? Burada gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerek Birleşmiş Milletlerin Nelson Mandela Kuralları ve gerekse Anayasa Mahkemesinin kişi güvenliği, mahremiyetiyle ilgili yaptığı düzenlemelere aykırı olan bu şeyin çekilmesi lazım.

Teşekkürler.