CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, şimdi, bu kanun teklifi hazırlanırken teklifi hazırlayan anlayışın bu ülkede her şeyi disipline etmek üzere kurulu bir anlayış içerisinde olduğunu görüyoruz. "Disipline girsinler, verilmişse bir hak uygulasınlar, uygulamıyorlarsa da sileriz bu hakkı." gibi bir anlayışı burada ortaya koydular. Şimdi, siz bir hak veriyorsunuz, bu hakkı altı ay içerisinde kullanabilme hakkını da yine yasayla tanımışsınız. Bu altı aylık süre içerisinde kullanılan bu hakkı, gün gelip zaman içerisinde "Bu altı ay içerisinde kullanılmaması karışıklığa yol açıyor." deyip ondan sonra da kaldırıyorsunuz. Şimdi, böyle bir düzenleme gerçekten hukuka uygun değil. Yani bir hak verilmişse o hakkı -üstelik de altı ay gibi bir süre verilmişse- o süre içerisinde ilgilisi kullanacaktır, mahsup edecektir, vesaire yasal haklarını buradaki şekliyle kullanacaktır. O nedenle burada "Yok, efendim, işte, SGK personelinin bu düzenlemelerle ilgili çalışırken zorluk yaşıyor, sıkıntı yaşıyor, iş yoğunluğuna yol açıyor." gibi ifadeler ve gerekçeler kesinlikle ve kesinlikle bir gerekçe olamaz, bahane olamaz. Tanınmış olan bu hakların süresi içerisinde kullanılmaya devam edilmesi gerekir.

Ayrıca, şimdi, şunu da sorayım: Bakın, mevcut düzenlemede altı ay süre içerisinde müracaat koşulu vardı. Şimdi de ay içerisinde kullanma mecburiyeti getirildi. Peki, altı aylık süre yani geçtiğimiz bu altı ay dolmadan, diyelim ki beş aylık hakkı olan mükellef, şimdi bu kullanmadığı beş aylık hakkını, teşvikini kayıp mı edecek bu düzenlemeyle? Buna ilişkin mevcut, kazanılmış hakların burada korunduğunun açıkça yazılması gerekir. Bundan sonraki -yani kanunları geriye yürütme değil- hakların ileriye dönük düzenleme şeklinde geçmesi, kazanılmış hakların korunması gerektiği burada açıkça ifade edilmesi gerekir.

Teşekkür ediyorum.