| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı'nın, iklim değişikliği sürecinde Türkiye'de su yönetimi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .04.2021 |
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ben öncelikle teşekkür ediyorum. Komisyonda da ilk defa konuşuyorum, onu da belirteyim, geçen hafta karantinadaydık.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Geçmiş olsun. Bir de başka bir arkadaşımız...
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Evet, bir de Konya Milletvekili olarak, herkes Konya'dan söz etti...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, evvela geçmiş olsun diyorum size.
MURAT BAKAN (İzmir) - Geçmiş olsun.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sağ olun, çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ayrıca şu anda, bildiğim kadarıyla Manisa Milletvekilimiz, o da Covid, bizi dinliyor; ona da geçmiş olsun diyoruz.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Evet, ona da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama şöyle bir şey var: Arzu ederse biz onlara gıda takviyelerinin isimlerini gönderebiliriz, bizde bunlar var yani... Ben Covid olmuyorum.
MURAT BAKAN (İzmir) - Bize de gönderin tedbir olarak.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biz daha riskliyiz şu an, şu kadar kişi bir aradayız.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, bir şey verirseniz bana WhatsApp'tan göndermek için, arkadaşlarımız toplasın, ben hepinize göndereyim.
Bir de üzücü bir haberimiz var, onu da söyleyeyim. Maalesef eski Başbakanlarımızdan Yıldırım Akbulut'u kaybettik. Allah rahmet eylesin.
MURAT BAKAN (İzmir) - Allah rahmet eylesin.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Allah rahmet eylesin.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Çok güzel insandı, Allah rahmet eylesin.
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Nur içinde yatsın.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Nur içinde yatsın. Yani, hakikaten çok hizmetleri oldu.
Evet, buyurun.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Evet, ben de kendisine rahmet diliyorum, kederli ailesine de başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum.
Öncelikle sunumu yapan Sayın Bakan Yardımcımıza ve ekibine teşekkür ediyoruz. Gerçekten efradını cami, ağyarını mani bir açıklama yaptı, sunum yaptı. Elbette ki yapılması gerekenler, sorgulanması gerekenler, eleştiriler, öneriler var; o konuda da sağ olsun arkadaşlar, hep beraber faydalı sorular da soruyorlar, ben bu anlamda da teşekkür ediyorum.
Şimdi, tabii konu su, özellikle kuraklık. Şu espriyi de yapayım: Kuraklık Komisyonu kurulduğu günden beri yağmur yağmaya başladı, kar yağmaya başladı. O zamana kadar gerçekten çok endişeliydik, bir hayli bir kurak dönem yaşadık.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Komisyonun bereketinden dolayı teşekkür ediyorum hepinize.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Tabii Hocamın da sucu oluşu, Komisyon Başkanı olunca, böyle yağışlara da etki etti diye esprisini yapmış olalım. İnşallah bu yağışlar da devam eder ve bunun bölgemizde de ülkemizde de kuraklık konusunda bir faydası olacaktır diye inanıyorum.
Su hayatımızda önemli, "Su hayattır." ifadesini ifade edeyim. Bugün 55 yaşındayım, çocukluğumdan beri su önemli ve gelecek açısından da son derece önem arz ediyor su, gıda. Bunların hem sağlıklı gıda, sağlıklı su hem de suyun geleceği anlamında... Çocukluğumuzdan beri bu var, kuraklık her dönemde konuşulur, bugün de konuşuluyor. Belki bugünkü endişemiz, içinde yaşadığımız dönemde biraz da... Tabii, birtakım sanayileşmenin, gelişmenin, uluslararası düzeyde her şeyin görünür olması, özellikle medya ve sosyal medyada bu konularda iletişimin çok daha artmış olması bize bu endişeyi de beraberinde getiriyor ama bu dönemde biraz daha akıllı, biraz daha bilinçli, biraz daha işi yönetebilir bir planlamayla bizim bunun da üstesinden geleceğimize inanıyorum. Çünkü suyun kullanım bilincini bütün toplumun bütün fertlerine kazandırmak mecburiyetindeyiz ki -burada zaten sunumda da belli bir ölçüde ifade edildi, arkadaşlar da söyledi- ulusal düzeyde, devlet politikası olarak su yönetim politikasını ve su yönetim politika belgesini, stratejik belgesini oluşturup bütün kurumların ve bütün toplumun bütün fertlerinin su kullanımını akıllı ve bilinçli yürütmek durumundayız. Bunun için de aslında -inanıyorum ki bunu zaten yapmışlardır ama- özellikle suyu yöneten Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve DSİ, Tarım Bakanlığımız, Hükûmetimiz de Millî Eğitim Bakanlığıyla işbirliği yaparak müfredata su kullanma bilinci, su tasarrufu, gıda tasarrufu konusunda... Belki bu Komisyonumuz kanalıyla da bunu önerebiliriz raporumuzda, müfredatta bu bilinci sağlamamız gerekiyor. Bunun haricinde yapacağınız tedbirleri, uygulayacağınız şeyleri uygulamakta zorluk çekiyoruz çünkü insanların bunu sahiplenmesi gerekiyor, toplumun bu bilinçte olması gerekiyor, buna yönelik çalışma yapmamız gerekiyor.
Özellikle bu dönemde, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü kurulması bir avantaj, bunun bir devlet politikasına, bir hükûmet politikasına en az... Çevre konusunda ciddi bir mesafe katedildi, artık herkes bunun bilincinde ve çok ciddi projeler yapılıyor. Su yönetimi ve su tasarrufu konusunda da bu çapta bir politikayı üretmemiz gerektiğini özellikle düşünüyorum. Su kanununun çıkarılıyor olması... Ki hep beraber muhalefet de iktidar da burada bunun desteklenmesi ve çıkarılması gerektiğini ifade etti, ben de aynı görüşteyim. Su kanununu çıkararak bu anlamda su politikasını ön plana çıkarmamız gerekir.
Tabii, suyun özellikle AK PARTİ döneminde... Muhalefet ister istemez eleştirisini yapıyor, onlara ben saygı duyuyorum ama bazı gerçekleri de görmek gerekiyor. Özellikle -kendisi de burada- DSİ Genel Müdürlüğünden de biz takip ediyoruz, Sayın Bakanımızın da döneminde, diğer arkadaşlar da ifade etti, burada bir arkadaşımız tarafından ifade edildi burada bulunan herkesin su konusunda gerçekten tecrübeli ve bilinçli arkadaşlar olduğu. Çünkü zaman zaman bu konuları ilettiğimiz ve görüştüğümüz zaman onların bu konuda ehil oldukları konusunda buradan ben düşüncemi ifade etmek istiyorum ve kendilerine de teşekkür ediyorum. Bu Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün kurulması açısından da sizlerin de katkısı var, ben bu anlamda da teşekkür ediyorum. İnşallah bu dediğimiz anlamda, ulusal düzeydeki su yönetimini de bu çerçevede yürüteceğiz.
Şunlardan da bahsetmek istiyorum: Bakın, arkadaşlar, on sekiz yıldır su konusunda özellikle barajların... Yani 276 baraj varken 600 ilave yapılarak 876 baraja, göletlerde 228 gölet varken 423 ilave yapılarak 651'e, içme suyu tesisi 84'ken 262 ilave yapılarak 346'ya, yine sulama tesisleri açısından 1.764 varken 1.457 ilave 3.221'e ulaştırılmış. Bunlar işte suyun kullanımı, yönetimi ve hem hizmete dönüştürülmesi hem de sağlıklı kullanılması ve suyun da korunması adına önemli adımlardır, yani 8.697 yeni tesis kazandırılmış, 45 milyar metreküplük bir depolama, su depolaması sağlanıyor. Şunu da ifade edeyim: Yaptığımız barajlarla 20 milyon dekar alandan -sulamaya açılarak- son on dokuz yılda 67 milyon dekara kadar ulaşılmış. E, yani bu yapılanların bir takdir edilmesi gerekiyor. Eksiklikleri de mutlaka hep beraber söyleyeceğiz. Yeterli mi? Elbette yeterli değil. Yapılması gerekiyor mu? Yine de yapılması gerekiyor. Bakın, ben Konya için de... Konya benim ilim. Yani Türkiye'nin 38 milyon hektar tarım ve mera alanı var; 24 milyon tarımı, 14 milyon merası. Teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi 8,5 milyon hektar, sulanan alan 6,7 milyon hektar yani 67 milyon dekar şeklinde ifade ediliyor. Konya'da da ise ekonomik olarak sulanabilir arazi 735 bin 822 hektar, mevcut sulanan tarım alanı 609 bin 209 hektar olarak karşımıza çıkıyor ve 80 bin hektar, özellikle 80 bin hektar alan bu dönemde, özellikle AK PARTİ döneminde sulamaya açılmış bir arazi. Tarım ve orman su alanında on sekiz yılda 31 milyar TL yatırım yapılmış, burada, sulama alanında yaklaşık 11 milyarlık yatırım yaparak 283 adet tesis kurulmuştur Konya'da; bunları ifade etmek istiyorum.
Şimdi, tabii, Konya, iklim itibarıyla -burada da arkadaşlarım ifade etti- en kurak bölge, en az yağış alan bölge. Dolayısıyla burada, Konya'da daha fazla bir yatırım, daha fazla dış havzalardan -ki ifade edildi- Mavi Tünel'in yapılması bu dönemde Konya için büyük bir avantajdı. Yeterli mi? Değil. Özelikle Ermenek'ten, Göksu'dan, Kızılırmak'tan Konya havzasına su bekliyoruz.
Bir başka şeyi ifade edeyim, arkadaşlar konuşurken ifade ettiler, sanıyorum Nevzat Bey de bunu ifade etti: Konya'da 140 bin kaçak kuyudan söz ettiler. Biz buna "kaçak" demiyoruz, "ruhsatsız" diyoruz. İnsanlar kuyularını açarak su ihtiyacını karşılamaya çalışıyor ama 140 bin olup olmadığı konusunda hiç kimsenin rakamsal olarak net bir bilgi verme imkânı yok. Yani onun araştırılması, neye göre bu ifade ediliyor bilmiyorum ama KOP Bölgesi olarak ifade edilirse işte, Aksaray, Niğde, Konya gibi illeri de içerisine katarak genel anlamda ruhsatsız kuyulardan söz ediliyor. Elbette, ruhsatsız kuyulara mutlaka bir çözüm üretmemiz gerekiyor çünkü Su kanununda, özellikle koruma amaçlı kapalı havzalarda su açılması konusunda bir yasak söz konusu ama burada da böyle bir kullanım durumu söz konusu, bunun mutlaka çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Şunu ifade edeyim, biraz önce, sanıyorum Murat Bey ifade etti, ben de katılıyorum: Özellikle hayvan çeşitleri konusunda ki... Konya, 925 bin büyükbaş hayvanla Türkiye'nin 1'inci hayvan üreticisi; 2 milyon 800 binin üzerinde de küçükbaş hayvan üretiyor, orada da Türkiye 2'ncisi. Yani o kadar hassas ki bu su konusu ürettiğiniz veyahut da üretmeye çalıştığınız hayvan çeşidi bile suyun kullanımına etki edecek ve özellikle kurak bölgelerde dikkat edilmesi gereken bir husustur, Murat Bey'e katılıyorum, yani kurak bölgelerde, suyu az olan, yağışı az olan bölgelerde ki onların kullandığı kaba yem üretimi tetikliyor, kaba yemi de ürettiğiniz takdirde de suyu daha çok tüketmek zorundasınız. Onun için bu tercihlerin de Bakanlığımız tarafından, hep beraber bunun yönetimini yani hangi tür hayvanın daha çok, hangi bölgelerde, hangi havzalarda üretilmesi gerektiğini ortaya koymamız gerekir.
Bitki deseni konusunda, zaten özellikle Tarım Bakanlığımızın baştan beri bu konu üzerinde çalıştığını biliyorum, bunu da sık sık biz ifade ediyoruz. Havza bazlı destek yani hangi çeşit bitkilerin üretilmesi gerektiğini bir politika olarak belirlememiz gerekiyor ama şunu da belirtmek gerekiyor: Çiftçi davranışları oluşmuş birtakım bitki desenlerinde birden önünü kesecek bir politikayı uygulamak çok kolay bir hadise değildir. Onun için alternatif ürünleri -çiftçinin kazanç elde edebileceği alternatif bitki türlerini- eğer çiftçinin önüne koyamazsınız desteğinizi ona göre sağlayamazsanız bu politikayı da uygulama şansınız yoktur.
Özellikle Konya'da şekerle ilgili birtakım ifade kullanıldı. Konya'daki şeker fabrikaları... Bakın, 1989'da Ereğli, 1982'de Ilgın, 1983 Bor -o havzada olduğu için- ve Konya Şeker 1954'te, Çumra 2004'te. Yani bu, geçmişin ortaya koymuş olduğu bir politika çerçevesinde bugün bu şeker fabrikaları mevcut ve bunun da üretimini Konyalı çiftçi -veya bölgede, başka yerlerde de var- bu üretimi yapıyor. Şimdi, biz bunları ortadan kaldırıp da "Şeker fabrikası çok su tüketiyor, biz bunu ektirmeyiz. İklim değişikliği, işte kuraklık; böyle bir durum var." diye keskin bir çizgi ortaya koyamayız. Bunun, bu üretimin... Yani biraz sorunu şöyle görmemiz gerekiyor: Bu tür problemlerimizde, biz geçmişten bugüne ülkemizin yaşamış olduğu uygulanan birtakım politikaların -özellikle tarım politikalarının- getirmiş olduğu durumları yaşarken birden önünü keseceğimiz bir politika ortaya koyamayız. Hep beraber uzun vadeli bir politika, strateji belirleyerek geçiş dönemi ortaya koymamız gerekiyor. Aksi takdirde vatandaşı mağdur etmiş oluruz, Konya'da bundan çok mağdur olabilecek bir durum söz konusu.
Özellikle, Meke Gölü'nden bahsedildi. Tabii, Meke Gölü gerçekten vazgeçilmez bir göldür, Karapınar'ımızda. Karapınar bölgesi de en az yağış alan bir bölgedir. Kuraklığa bağlı olarak su kayıpları yaşanıyor orada, birincisi, bir de yeraltı sularının kullanılması açısından ama Akgöl çok ciddi bir şekilde su desteğiyle, yapılan projeyle desteğinin sağ olsun o dönemdeki arkadaşlarım...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kurtarıldı.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bugün göl kurtarılmış ve ciddi bir şekilde pelikanların ve göçmen kuşların da geldiği... Fırsat olursa aslında oraya da -Ereğli benim ilçem- davet etmek isterim, o Akgöl'ün görülmesini arzu ederiz.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Komisyonumuz karar versin.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Suyu orada durdurabilmek için de çaba sarf ediyoruz yani öyle bir şeyi de var şu anda. O nedenle bu kuraklık dönemlerinin -Murat Bey de ifade etti- belki oradaki doğal göllerin su kayıplarının yaşanması birazcık da dönemlik iklim kuraklıklarının vermiş olduğu bir sonuç. Onlara yönelik elbette ki tedbir de almamız gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle, bu şeyin arkasından... Konuşmamı artık bitirmek istiyorum, gerçi söyleyecek çok şey var ama bu Komisyonun raporunun arkasından hem kurumlara hem de bakanlığımıza su tasarrufu konusunda bir kampanya...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Halil Bey, Komisyon devam edecek daha çok konuşursunuz.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sonuç olarak ifade ediyorum bu konuyu. Su tasarrufu kampanyasının ciddi bir ihtiyaç olduğunu buradan ifade ediyorum. Ben tekrar bütün arkadaşlara, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.