| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur'un, dünyada, AB'de iklim değişikliğiyle mücadelenin ticarete yansımaları, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Yeşil Mutabakatı Çalışma Grubunun çalışmaları, Yeşil Mutabakata Uyum Eylem Planı'nın içeriği ile önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler ve yapılması gerekenler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .04.2021 |
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın Bakanım, öncelikle, sunumunuz için ben teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Türkiye'nin, enerji sektöründeki yatırımları hız kesmeden, arz güvenliği krizi yaratmadan Avrupa Birliği ve dünyadaki eğilimlerle uyumlu bir enerji politikasına biliyoruz ki ihtiyacı var. Bu kapsamda, Türkiye'nin kendi dinamiklerinin de dikkate alındığı ülkemize özgü bir Yeşil Mutabakat'a da ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye'de yeşil ekonomi eksenli yeni bir büyüme modelinin oluşturulması, yeni imkânları da mutlaka beraberinde getirecektir. Yeni büyüme modelinin sanayi, ulaştırma, enerji, finans sektörleri başta olmak üzere sağlayacağı gelişmenin nitelikli ve kalıcı istihdam yaratma potansiyeli de bildiğiniz gibi yüksektir.
Türkiye'de Paris İklim Anlaşması'yla uyumlu bir enerji modeli oluşturulmalıdır, buna partimiz olarak da katkı koyuyoruz. Yerel yönetimler, iş dünyası, sivil toplum ve üniversitelerin ortak katılımıyla dönüşüm modeli de belirlenmelidir. Yeşil dönüşüm, çevre ve doğanın yanı sıra tüm üretim ve hizmetlerin düşük karbonlu bir şekilde nasıl yapılacağını da ilgilendirmektedir. Bu kapsamda, karbon vergileri başta olmak üzere ilave maliyet ve finansal erişim engelleri yaşamamak için Yeşil Mutabakat Dönüşümü mutlaka yapılmak zorundadır. Sosyal adaleti sağlamak, enerji yoksulluğunu azaltmak ve asgari enerjiye erişimi doğal olarak kabul etmeliyiz. Yirmi yıllık AKP hükûmetlerinin ve iki buçuk yıllık Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi yöneticilerinin yeşil ekonomi eksenli bir büyüme planı var mı, onu henüz bilemiyoruz. Bazı söylemler oluyor ama uygulamaları ne yazık ki tam tersi yönde de görmekteyiz.
Bu nedenle, birkaç soru sormak istiyorum. Dünyayla uyumlu düşük karbonlu fosil yakıt kullanımının azalacağı, yenilenebilir enerji yatırımları, enerji politikalarının odağında yer alıcı politika değişikliği yapılmış mıdır? Bu konuda atılan somut adımlar nelerdir? Yine, özellikle, güneş ve rüzgâr santrallerinin ucuzlayan yatırım maliyetlerini fırsata çevirerek vatandaşın ve sanayide kullanılan elektrik fiyatlarının da düşürülmesi için neler yapılıyor? Enerji kooperatifçiliği ve hane halkına yönelik çatı uygulamalarının özendirildiği; belediyelerde güneş, çöpten enerji üretimine dayalı modellerin yaşama geçtiği; kendi enerjisini üreten evler, mahalleler yaratmak için hangi adımlar bugüne kadar atılmıştır, bu konuda hedefler nelerdir? Enerji verimliliğinde fırsatları yakalayarak "en ucuz ve en temiz enerji, tasarruf edilen enerji" bilincinin yaygınlaşması için Bakanlık olarak neler yapılıyor? Sanayide ve binalarda enerji verimliliğiyle düşük karbon hedefleri yakalanarak sağlanacak enerji kaynaklı cari açık azalımı konusunda hedefleriniz nelerdir? Türkiye'nin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinde makine parkı üretimi için çalışmalar yapılmakta mıdır? Özellikle güneş paneli üretiminde Türkiye'nin çevre coğrafya da dikkate alınarak üs olarak konumlandırılması konusunda Bakanlık neler yapmaktadır? Çevreye etkisi, verimliliği ve halk sağlığı gibi etkenleri mevcut termik santrallerin gözden geçirilerek -bu çok önemli- yeni termik santral yatırımının yeniden planlanması, Türkiye'nin kömürden çıkış yol haritası hazırlanmış mıdır?
Sayın Bakanım, yeşil alanlara, yenilenebilir enerjiye, yeşil sanayi alanlarına yatırım yapmak isteyen uzun vadeli fonlar mevcut. Yeşil tahvil ve iklim tahvili dünyada en önemli finansman aracı da olmaktadır. Buna göre Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul'da yeşil finansman ve sürdürülebilir kalkınma konularında düzenlemeler yapılmakta mıdır? Ülkemiz, Yeşil Mutabakat'ın mimarı olmalıdır, düşüncemiz budur. Avrupa'da başlayan ve tüm dünyaya yayılan Yeşil Dönüşüm'ü Türkiye'de hayata geçirmek zorundayız, bunu hep birlikte yapacağız. Ülkemiz ihracatının yarısından fazlasını Avrupa'ya yapıyor. Dolayısıyla bu dönüşüm bir tercih değil, bir zorunluluk hâline gelmeye başladı. Buna göre, eğer ülke olarak bu konuda harekete geçmezsek Avrupa ithal edilen ürünlere sınırda karbon düzenlemesiyle vergi getirmeyi planlıyor. Bu dönüşüm olmazsa Türkiye'nin karşılaşacağı yıllık maliyetin de en az 1,8 milyar avro olarak hesaplaması yapıldı. Bu konuda Bakanlığın kısa ve orta vadeli hedefleri nelerdir? Bunları öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.