KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, Komisyonda bulunan her Komisyon üyesi usulle ilgili görüş bildirme hakkına sahiptir, burada grup temsiliyetleri söz konusu değildir. İç Tüzük'te böyle bir belirleme, böyle bir yetkiniz yoktur. Dolayısıyla, Komisyon üyesi her sayın milletvekili usule ilişkin olarak görüşlerini bildirebilir, İç Tüzük buna hükmeder.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - 2 kişisiniz topu topu, ne olacak?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - O zaman 2 kişiye tahammül edeceksiniz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bilgiç, siz de söz alın.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bilgiç, burayı aşağıya çevirme.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Böyle bir yetkiniz yok yani dolayısıyla her gruptan 1 kişiye gibi bir yetki söz konusu değildir.

Sayın Başkan, öncelikle, bu teklifin gündeme alınması hususu İç Tüzük'ün 36'ncı maddesine göre Komisyon Başkanlığında eksik işlem yapılmıştır, kırk sekiz saat geçmeden gündeme alınmıştır; dolayısıyla, birinci husus burası. İç Tüzük'ün 36'ncı maddesine göre bu teklif, mesela, kanun teklifi 9/3/2015 tarihinde Meclis Başkanlığından Komisyonumuza havale edilmiştir. Komisyon Başkanlık Divanı 10/3/2015 tarihi itibarıyla gündem hâline getirip Komisyon üyelerine dağıtmıştır ve toplantı çağrısı yapmıştır. Kırk sekiz saat beklemeksizin siz böyle bir işleme girmişsiniz, böyle bir yetkiniz yok; bu bir.

İkincisi, yaklaşık bir aydır aşağıda ucube bir tasarı görüşülüyor. Geride bıraktığımız yirmi yıl içerisinde ortaya çıkmış bütün faili meçhul cinayetlere af niteliği taşıyan, en son -somut örnekleriyle ifade edeyim- geçen yıl Ethem Sarısülük'ü sokak ortasında katleden polise af niteliği taşıyan bir kanun düzenlemesi aşağıda görüşülüyor. Bu görüşülüyor iken, Parlamento gündemi bu kadar meşgul iken tamamıyla seçim sürecine girmiş, seçim sürecine adapte olmuş bir dönemde oyunun kurallarını değiştirecek nitelikte bir torba kanun teklifini Parlamentonun gündemine ve daha doğrusu, Plan ve Bütçe Komisyonunun gündemine getirip tartışmaya açmak her şeyden önce etik değildir, siyasetin etik kurallarıyla bağdaşmıyor. Bu tasarının 28'inci maddesinde getirilen düzenleme tamamıyla tek parti, tek adam rejimine uyarlanma niteliğini taşıyor. YSK'nın yetkileri gasbedilmek suretiyle RTÜK'e devrediliyor burada. Ayrıca konut sektöründe müteahhitleri kurtarmaya dönük düzenlemeler bu torbanın içerisine konulmuş. Daha da önemli olan bir husus var burada, şimdi, Türkiye kamuoyuna Hükûmet mesaj veriyor, diyor ki: "Biz 47 bin öğretmen ataması yapacağız." Başbakan çıkıyor, kameraların karşısında -tırnak içinde ifade ediyorum- müjde niteliğinde böyle bir beyanda bulunuyor. Hükûmetin de, tek maddelik burada gündeme alınmaya çalışılacak olan tasarıda böyle bir belirleme vardır. Ancak, bu tasarı Meclis gündemine sevk edildikten bir hafta sonra milletvekillerine kanun teklifi hazırlatmak yoluyla bu tasarı kadükleştirilmiş. 47 bin öğretmen ataması 2015 yılının tamamına yayılarak, ağustosta normal ataması yapılacak öğretmenler de nisanda yapılacakmış gibi gösterilmek suretiyle kamuoyunu yanıltma girişimi vardır burada. Teklifin 4'üncü maddesine eklenen bir fıkrayla...

SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Başkan, bunların usulle alakası yok. Bu konu kanuna geçildikten sonra görüşülür.

BAŞKAN - Siz içeriğe yönelik olarak... Sayın Zozani, bu maddeleri görüşeceğiz, o zaman görüşlerinizi söyleyeceksiniz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, hayır, bunlar tamamıyla usule ilişkin hatalardır. Ben usule ilişkin hataları ifade ediyorum. Sayın Başkan, hukukta...

BAŞKAN - Bu maddenin içeriğiyle ilgili görüş söylüyorsunuz ama.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İçeriği konuşmuyorum.

BAŞKAN - Böyle veya böyle...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, Sayın Zozani usulsüzlük yapıyor.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır efendim, İç Tüzük 86'ya göre maddi hataları dile getiriyorum.

SADIK BADAK (Antalya) - Hiç maddi hata değil.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Maddi hataları dile getiriyorum. Hükûmetin tasarısını, Komisyonumuzun üyesi milletvekilleri altına imza atarak, görüşülmemiş tasarı metninde bulunan bir maddeyi torba kanun teklifi metninin 4'üncü maddesi olarak ilave ederek, ona bir fıkra ekleyerek mahiyetini değiştirmişlerdir.

BAŞKAN - 2'si de görüşülecek, 2'si de gündemimizde, değişiklik filan yok, 2'si de ayrı ayrı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Dolayısıyla, tamamıyla usule ilişkin...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Neyin mahiyeti değişti? Mahiyeti değişen ne?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Mademki sordun cevap vereyim.

BAŞKAN - Ama lütfen, şöyle...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Tasarıda şudur, tasarıda diyor ki: "47 bin öğretmen ataması yapacağız." Teklifte ise mahiyet değiştiriliyor, 47 bin sayısı burada açılıyor bir fıkra eklenerek, Aralık 2015'e kadar süre uzatılıyor, bu süre içerisinde atamalar yapılacaktır, bir bütün olarak, Hükûmetin hemen atama yapacağız dediği hususları zamana yayarak kamuoyunu, halkı, daha doğrusu, bu konuda beklenti içerisinde olan öğretmen kardeşlerimizi yanıltıyorlar. Mahiyet bu boyutuyla değişiyor Sayın Bilgiç. Bunu dikkatinize sunuyorum.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ederiz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bitireyim müsaade ederseniz.

BAŞKAN - Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Üçüncü önemli husus şu: Şimdi, siz burada bir gündem oluşturmuşsunuz. Benzer mahiyette, Komisyonumuzun gündeminde bekleyen kanun teklifi var mıdır yok mudur bu konuda bize bir fizibilite çalışması yapmamışsınız. Bizim elimizde bir doküman yok, benzer mahiyette Komisyonumuzun gündeminde olan, bu konuların tamamıyla ilgili olarak bu kanunlarda değişiklik öngören tekliflerin tamamının elimizde olması gerekir. Mademki bir gündem birleştirmesi yapıyorsunuz, gündem birleştirmesini benzer mahiyetteki bütün kanun tekliflerini birlikte gündem maddesi hâline getirmeniz gerekirdi.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hiç öyle bir sorumluluk yok.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Neye göre siz kendi grubunuza mensup milletvekillerinin imzasıyla buraya gelen bir önerge ve tasarıyı birleştirerek getirmişsiniz? Başka milletvekillerinin benzer mahiyette vermiş oldukları teklifler nerede, bu konuda bir fizibilite çalışması yok. Daha, ayrıca...

BAŞKAN - Varsa birleştirme önergeleriyle birleştiriyoruz burada, biliyorsunuz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, o zaman siz bunu niye birleştirdiniz, bunu niye birleşik gündem olarak gönderdiniz?

BAŞKAN - Aynı mahiyette bu da.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Aynı mahiyette yok, sadece arkadan dolanma vardır.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Salih Koca'nın talebi üzerine...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Üçüncü önemli husus, bütün milletvekillerinin talebi vardır, kanun teklifi veren her milletvekili aynı zamanda talep etmiştir. Diğer önemli bir husus daha...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Onun için aşağıda geri çekme önergesi veriyorsunuz, değil mi?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Genel Kurulda o yüzden geri çekme önergesi veriyorsunuz "Benim teklifi niye birleştiriyorsun?" diye.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Çünkü İç Tüzük 35'e göre aykırı işlem yapıyorsunuz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Orada öyle konuş, burada böyle konuş, olur mu öyle şey?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, biz kendimizle çelişmiyoruz, siz kendinizle çelişiyorsunuz.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İç Tüzük 35'e göre aykırı işlem yaptığınız için evet, biz bu aykırılığı orada ifade ediyoruz, burada da dile getiriyoruz. Şu anda, biraz sonra bir önergeyle birleştirme önergesi vereceksiniz, bu önergeye göre İç Tüzük 35'e aykırı işlem yapacaksınız. Biz burada da ifade ediyoruz, aşağıda da ifade ediyoruz. Ama mademki bir gündem oluşturuyorsunuz, Komisyonumuzun gündemine havale edilmiş benzer mahiyetteki bütün kanun tekliflerini birleştirmeniz gerekiyor.

BAŞKAN - Önerge olursa birleştiririz o zaman.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Dolayısıyla, başlamadan önce sizin bu hususu yerine getirmeniz gerekir.

Son olarak şunu ifade edeyim Sayın Başkan: Şimdi biz burada bunları konuşacağız. Bizim dışımızda diğer komisyonlara da havale var. Diğer komisyonların bu konuyu görüşüp gündemine alıp almadığını bilmiyoruz.

BAŞKAN - Almadıklarını yazıyla bildirdiler efendim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Niye bizde yok?

BAŞKAN - Lütfen yani onu zaten... Öyle bir usul yok, hiçbir zaman...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Nasıl yok?

BAŞKAN - İstenirse veriyoruz arkadaşlar.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Her defasında da bu usulü mü tartışacağız? Niye yok? Niye biz her defasında...

BAŞKAN - Lütfen ya... Bu Komisyonda şimdiye kadar hiçbir zaman böyle bir şey olmadı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben burada Millî Eğitim ve Kültür Komisyonunun bu öğretmen atamalarını doğal olarak gündemine alıp almadığını nereden bileceğim? Teklifin ilk 3 maddesiyle doğrudan ilgili olan KİT Komisyonunun gündemine alıp almadığını nereden bileceğim? Komisyonda bulunan bir üye milletvekili olarak siz bana bildirimde bulunmak zorundasınız ve de bu zorunludur.

BAŞKAN - Dağıtıyorum arkadaşlar, yazılı şeyleri dağıtıyorum, merak etmeyin.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Dağıtmanıza gerek yok Sayın Başkan.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yok mu?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Niye gerek yok? Topla Komisyonu o zaman, konuşulacak o zaman.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Dağıtmayın, olanları da toplayın, biz bunları da verelim size, çok hevesli değiliz, mevcutları da verelim size, alın verelim size.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sen yanlış evrak soruyorsun.

BAŞKAN - Sayın Zozani, teşekkür ederiz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Zozani, usule ilişkin ne söylediniz, hiçbir şey anlamadım ben.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İşine gelmediği için anlamadın.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Bir daha anlatsana.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bir daha anlatsın bence de.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Anlamamış, Sayın Başkan, müsaade edin.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Anlamamış.

BAŞKAN - Komisyon olarak anlaşıldı arkadaşlar, teşekkür ederiz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bizim görevimiz de aydınlatmaktır, anlamamış.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.