| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lütfi Akca'nın, millî su politikası hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .04.2021 |
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Öncelikle, Sevgili Hocam, sunumunuz için ben teşekkür ediyorum, gerçekten de faydalandığımız bir sunum oldu.
Değerli arkadaşlar, Komisyon üyelerine de buradan söylemek istiyorum; Sayın Akca'nın sunumu ve açıklamaları arasında temel sorunların önemli bir kısmını da bize verdi yani bu konuda yirmi yıldır atılan adımlar var; ne kadar yetersiz olduğunu ve yapılan bazı uygulamaların da nasıl sorunlara neden olduğunu burada bize bir kez daha gösterdi aslında. Bu da gösteriyor ki... Artık bir anlayış değişikliğinin gerçekleştirilmesi gerekliliği sizin tarafınızdan da ifade edildi Hocam. Şehirlerin planlanması, büyüme stratejileri ne yazık ki yirmi yıldır bu potansiyel düşünülerek hazırlanamamış, gördüğüm kadarıyla da uygulanamamış. Bugüne kadar sanayi bölgelerini planlarken su havzaları ne yazık ki gözetilmemiş; hâlâ da izliyoruz, gözetilmediğini görüyoruz. Tarıma uygun alanlarda akılcı su kullanımı başarılamamış. Yirmi yıldır tarımsal sulamada vahşi sulamadan modern sulama yöntemlerine bir kısım geçilebilmiş ama büyük bir çoğunluğunda geçilememiş, onu gördük. Yani kısacası, yirmi yıl sonra geldiğimiz noktada "Hatalı şehirleşmenin, hatalı sanayileşmenin, hatalı tarımsal üretim planlarının sonucu bugün kapımıza dayanmış kuraklık riskini nasıl yönetiriz?" diye de bugün burada konuşuyoruz.
Geldiğimiz noktada, şimdi ben bakıyorum, şu bir gerçek ki: Bugüne kadar en azından son yirmi yılda iklim krizinin başarılı, iyi bir şekilde yönetilmediğini de açıkça görmekteyiz. Talep yönetimi, havza yönetimi... Buraya not almışım, tarımı, sanayiyi, şehirleşmeyi ve göçü akılcı planlayıp bunların da çok iyi yönetilmediğini gördük. Politikalar bütünleştirilememiş, koordinasyon iyi sağlanamamış, yirmi yıldır yönetimde bulunan hükûmetler kurumlar arası görev ve yetki karmaşasını bir türlü gidememiş, millî seviyede ve havza seviyesinde su otoritesi sağlanamamış, su kanunu paydaşlarla çalışılarak istişare edilerek çıkarılamamış. Yani bunların şu ana kadar yapılması gerekirdi diye düşünüyorum. Ben bu doğrultuda, ülkemizin su politikasının düzenlenmesi ve yönetilmesi için ana kanun olacak su kanununun tüm taraflarla ama bakın, tüm taraflarla, bilim insanlarımızla ve STK'lerle konuşularak ne zaman çıkarılması öngörülüyor, düşünülüyor diye de merak ediyorum.
Yine, az önce söylediğiniz kısımlardan birini aldım "Su varlığının zayıf olduğu havzalarda su kullanımı daha fazla." diyorsunuz. Buna göre bir planlama doğru bir biçimde yapılmadığından mı böyledir, yoksa planlama mı yanlıştır ya da bir planlama var ama doğru düzgün uygulanamamış mıdır; bunu öğrenmek istiyorum.
Yine "yağışı taştığı yerde değil düştüğü yerde tutabilmek" dediniz siz, bununla ilgili neler yapılması gerektiğini de aslında söylediniz. Peki, bununla ilgili bir planlama var mıdır, bir planlama yapılmış mıdır? Eğer yapıldıysa bu planlama uygulanıyor mudur? Şu ana kadar da bununla ilgili yapılanlar yeterli midir diye merak ediyorum.
Yine, 1.127 arıtma tesisinden sadece 502 tesisin iyi durumda olduğunu söylediniz yani bu orana baktığımızda yüzde 45'i iyi, diğerleri iyi değil o çıkıyor ortaya, çeşitli sebeplerden dolayı yüzde 55'inin iyi durumda olmadığını belirttiniz. Bunların tekrar hayata geçmesi, tekrar düzene girmesi için bir şeyler yapılıyor mu, bir planlama var mı? Eğer bir planlama varsa bu nasıl uygulanıyor diye merak ediyorum.
Teşekkür ediyorum Sevgili Hocam.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, Vecdi Bey, müsaade ederseniz burada uzun yıllar suyu yöneten bir kişi olarak ben de şunu söylemek istiyorum.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Ben Hocama sormuştum Sayın Başkanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Çünkü bana da taş geldi.
Şimdi, şunu ifade edeyim: Bakın, suyu öyle iyi yönettik ki 2007 yılında, 2017 ve 2019 yıllarında çok büyük kuraklık olmasına rağmen hiçbir şehre sıkıntı çektirmedik. Ayrıca bütün şehirlerin otuz kırk yıllık, elli yıllık su ihtiyaçlarını karşıladık, yatırımların tamamını yaptık. Ayrıca tarımda da bir sıkıntı çektirmedik. Hakikaten suyla ilgili en büyük yatırımlar baraj, gölet, sulama tesisi, içme suyu arıtma tesisi, atık su arıtma tesisi bizim bu dönemimizde yapılmıştır. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Yoksa şu pandemi döneminde 1 gram su olamazdı. Bakın, İstanbul'da nüfus 6,5 milyonken haftada bir su veriyorduk, şimdi nüfus 18 milyon şakır şakır su akıyor, akacak.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Tabii, görevinin başında olan kişiler ya da kurumlar bunları yapmakla mükelleftir.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Lütfen bunları da takdir edin.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Bunlar arasında bizim takdir ettiklerimiz var ama takdir etmediklerimizi de söylemek zorundayız Sayın Başkanım.