AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, Sayın Hocama çok kısa bir sorum olacak. Demin söz almak istemiştim, ne yazık ki söz alamadım. Bizim Komisyonumuzun adı "Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerinin Azaltılması, En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması." Biraz evvel Sayın Milletvekilimiz İstanbul kanalından bahsetti ve her hocaya İstanbul kanalıyla ilgili soru soracağından bahsetti ama nedense bu, Komisyonda tepkiyle karşılandı ve bunun yerinin Meclis olduğu söylendi. Burada bizim konumuz su, su kaynaklarının korunması, kuraklık yani biz burada bu Kanal İstanbul'un siyasi yönünü, Montrö Anlaşması'nı tartışmaya açmıyoruz -açmayacağız da, gerek yok- veyahut da o su yolundan ne kadar gemi geçeceğini, kaza riski olacak mı olmayacak mı, bunları burada tartışmıyoruz.

Şimdi, konumuz su, küresel iklim krizi. Bu, Türkiye'nin en büyük metropolü, belki dünyanın en büyük metropollerinden bir tanesi, 16 milyon insan yaşıyor ve bilim insanları, burada, su kaynaklarının ciddi şekilde tehdit altına girebileceğinden bahsediyor. Yani şunu biliyoruz, kesin biliyoruz: Mevcuttaki Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak, bunu biliyoruz. Terkos'un tuzlanacağından bahsediliyor ve dünyanın en kirli denizlerinden bir tanesi olan Karadeniz'den Marmara Denizi'ne bir akım olabileceğinden -olacağı diyorlar hatta- bunun Marmara Denizi'nin kirlenmesine neden olabileceğinden ve biraz evvel hocamın söylediği gibi, suda çözünmüş oksijen oranının azalacağından ve Marmara Denizi'ndeki canlı hayatın ortadan kaldırılacağından bahsediliyor ve buna benzer birçok şeyden bahsediliyor.

Hatta şunu da söyleyelim: Şu an 16 milyon insandan bahsediyoruz ve gene bu Komisyondaki daha önceki sunumlarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ekstrem sıcaklıklardan, iklim olaylarından dolayı o bölgedeki insanların özellikle cazibe bölgesi hâlinde olan İstanbul'a göç edebileceğinden, önümüzdeki süreçte İstanbul nüfusunun 50 milyona ulaşabileceğinden bahsediliyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, Ahmet Vehbi Bey...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Demek istediğim şey şu: Bu...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Sayın Vekilim, bir araya girebilir miyim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir ben bitireyim Sayın Bakanım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama hocamızın konusu değil bu yani.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Zaten benim hocama sorduğum sorum değil bu.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam da yani sordunuz zaten.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Biraz evvel bana söz hakkı vermediğiniz için ben bunu... İlla burada biz, Komisyondaki insanlar, hocalarımıza soru sormakla mükellefiz; konuyla ilgili, bu süreçle ilgili görüşlerimizi ifade edeceğiz herhâlde, bunda bir kısıtlama olmaması lazım, olmayacağını tahmin ediyorum ben.

Bana göre, tam da tartışılması gereken yer burasıdır. Bu Komisyonun bana göre gündem maddelerinden bir tanesinin de Kanal İstanbul olması gereklidir, 16 milyon insanın yaşadığı yerden bahsediyoruz, gereklidir.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, onun için yeni bir araştırma... O, çok derin bir mevzu. Bunun için bir araştırma komisyonu açarsınız, teklif edersiniz...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - O zaman şöyle yapalım Sayın Bakanım: Ben bir sürü teklif verdim, hiçbir tanesi olmadı. O zaman ilk imzayı siz atın yani Kanal İstanbul'un verebileceği zararlarla ilgili ilk imzayı siz atın, arkasından biz de imzamızı atalım, ayrı bir tane araştırma komisyonu kuralım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ya, tamam, siz kendiniz CHP olarak teklif edin.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Fark etmez. Siz ilk imzanızı atın.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bize ne! Siz gücünüz yetiyorsa buyurun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Siz ilk imzanızı atın, arkanızdan biz de gelelim, örnek bir tutum da sergilemiş oluruz.

YASİN UĞUR (Burdur) - Hayır, sizin tereddütleriniz var ya, teklifi sizin vermeniz bakımından söylüyoruz. Yani ilk siz teklif ederseniz teklif etmiş olursunuz, o problem değil ama.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bir bitsin de ondan sonra size söz vereyim.

Evet, toparlayalım.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, ben meramımı anlatabildim herhâlde.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam, peki, teşekkür ederiz, sağ olun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Özetle, bu, Komisyonun gündem maddelerinden bir tanesidir.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yasin Bey, bir şey söyleyecek misiniz?

YASİN UĞUR (Burdur) - Yok.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sayın Hocama bir sorum var, çok kısa bir soru, onu sorayım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Buyurun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Biraz evvel Lütfi Bey'e, sayın hocamıza atık su arıtma tesisleriyle alakalı ve o tesislerde çalışan, istihdam edilen ve sorumlu olan insanlarla alakalı bir soru yöneltmiştim ben. Bugüne kadar çevre mühendisleri bu işi götürüyorlarmış, 2019 yılındaki bir genelgeyle ve bir tebliğle kısa süreli bir eğitim alan, hatta on-line eğitim alan başka disiplinlerdeki insanların da aynı vazifeyi yapması söz konusu. Sizin bir çevre mühendisi olarak ve bilim insanı olarak bu konudaki görüşünüz nedir, onu sormak istiyorum.

PROF. DR. ÜLKÜ YETİŞ - Zor bir soru benim için, bir bilim insanı olarak, şöyle: Çevre mühendislerinin bu işleri yapması gerekir. Ben 1985 yılından beri ders veriyorum dolayısıyla -piyasada şu anda görev alan çevre mühendislerinin önemli bir kısmı, bilmiyorum kaç bin olmuştur- onların arkasında durmak isterim tabii ki. Çevre mühendislerinin görevi, onların yapması lazım. Bu arada ben bir kimya mühendisiyim, onu da ekleyeyim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Öyle mi? Yanlış mı almışım?

PROF. DR. ÜLKÜ YETİŞ - Ama ben şöyle bir durum olduğunu da biliyorum: Değişik arazi çalışmalarında, arıtma tesislerinde çalışan başka disiplinlerden söz gelimi kimya mühendisleri, bu işi yıllar içerisinde çok iyi öğrenmiş kişileri de gördüm, onlarında bu haklarını aradıklarını biliyorum, bu başka başlıklar altında da konuşuldu.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Biyologlar da var.

PROF. DR. ÜLKÜ YETİŞ - Evet.

O anlamda tabii, piyasanın da ihtiyaçları hangi mertebededir, nerededir, arıtma tesisi işletmesi konusu bambaşka bir başlık. Yani çevre mühendislerinin görev alabilecekleri alanlardan sadece biri. Arıtma tesisi işletmesi de çok özel deneyim gerektiren bir başlık, bölümde öğrenilen bir şey de değil. O çerçevede herhâlde ihtiyaçtan kaynaklanmıştır diyorum ben naçizane daha fazla değerlendirme yapamayacağım bu konuda.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ederiz Hocam, sağ olun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Eğitim fakültesi mezunu, moda tasarımcısı, edebiyat fakültesi mezunu insanlar da bu eğitimi aldıktan sonra...