| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon üyelerinin gündeme getirmek istedikleri, Komisyon üyelerinin üçte 1'inin imzasıyla sunulan acil toplantı çağrısına, gri pasaportlarla ilgili konunun bugün gündeme alınması talebine ve ABD Başkanı Biden'in 1915 olaylarıyla ilgili ifadesine ilişkin konularda görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .04.2021 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, bu konuşulanlar muvacehesinde edindiğim intibaları birkaç başlık altında ben de ifade etmek isterim.
Gerçekten, öncelikle şunu ifade edeyim: Ağır bir Covid hastalığı geçirdim ama yan etki olarak sadece sırt ağrıları, bedensel ağrılar ve "aspirasyon" sıkıntısı yaşadığımı özellikle ifade ediyorum; Allah'a şükür zihinsel melekeler noktasında bir sıkıntı yok, bunu teyiden baştan söyleyeyim Oğuz Kaan'a. Dolayısıyla, söyleyeceklerimin dikkate alınması açısından...
Şimdi, tabii, gerçekten burada dikkat etmemiz gereken çok önemli bir husus -ki herkes ona vurgu yaptı- kurulların ve kurumların ehemmiyeti, vahameti, önemi; çok hassas bir nokta. İşte, örneklerden ifade ettiğiniz gibi bazen daha içeride mesele anlaşılmadan dışarıya yansıması çok farklı oluyor. Hele hele böyle çok hassas, ülkemizi ilgilendiren, Allah korusun, birilerinin "Bak işte Türkiye'nin bir açığını yakaladık. Hah, işte buradan yürürsek açığı devam ederiz..." Şimdi, ben biliyorum bu tür Batı merkezli basın yayın organlarını çok arayıp da bulamayacağı bir meseledir. Şimdi, burada talepler doğru talepler, dikkat ederseniz buna benzer bir hassasiyeti bir önceki toplantıda da zaten gündeme getirdik. Dedik ki: Bu Dışişleri Komisyonu gerçekten iki düşünülüp bir konuşulan, olayın vahametinin daha fazla ön plana çıktığı, dışarıya da hani bir nevi... Allah korusun, ülkemizi ya da genellikle hepimizi, özellikle bağlı bulunduğumuz siyasi yapıları sıkıntıya sokmayacak... Çünkü bu bağlamda dışarının hangi argümanları, hangi enstrümanları kullandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, bizim gerçekten çok dikkatli olmamızda yarar var diye düşünüyoruz.
Bir önceki toplantıda dedik ki: Buraya getirelim bir meseleyi, gerekirse bir ek maddeyle, ek gündemle ya da bir sonrakine yön verir şekilde ifade edelim; bu da kabul görür, yani çok tıkır tıkır çalışan bir sistemimiz var. Hatta, bütün Komisyon üyesi arkadaşlar da bu konuda hemfikir oldular.
Şimdi, benim anladığım kadarıyla mesele gerçekten çok ciddi bir mesele. İlk yurt dışı seyahatini gri pasaportla yapmış bir arkadaşınız olarak zoruma gitmedi değil yani hakikaten sıkıntılı bir mesele. Ama öte yandan biz bir hukuk devletinin siyasi temsilcileri olarak buradayız. Dolayısıyla, konuşacağımız şeyler hukukun dışına çıkmamalı ya da biraz ön yargı, biraz tahmin ağırlıklı söylemlere dönüşmemeli çünkü bağlayıcı olur -Allah korusun- kendimiz de zan altında kalırız, temsil ettiğimiz kurumu da biraz zor durumda bırakmış oluruz. Gerçekten, şimdi burada pasaport meselesinde yetkili kurum, kurullar ve bakanlık belli, bu yetkili bir ağızdan bize söylendi. Sayın Başkan dedi ki: "Ben gerekli incelemeleri yaptım, müracaatlarda bulundum, bilgi aldım. Aldığım bilgiler şu aşamada devam ediyor İçişleri Bakanlığı uhdesinde soruşturma ve devamı da..." Ama -yine arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi- bu bakanlık, bu işi başlatan yetkili merci gerek duyacaktır mutlaka, hukuka da yansıyacaktır yani Adalet Bakanlığına yansıyacaktır, Dışişleri Bakanlığına yansıyacaktır, belki yerel yönetimlerle ilgili mercilere yansıyacaktır; bu epey gidecek, su kaldıracak yani. Dolayısıyla, bizim siyasi erk olarak hamle yapıp, öne alma girişiminde bulunup da -Allah korusun- bizi bağlayacak bir hata yapmamamız adına söylüyorum bunları yoksa konuşma özgürlüğü adına, ifade etme adına elbette ki Meclise de gelecektir, Genel Kurulda da görüşülecektir. Onun için, Sayın Başkanın söylemek istedikleri de zannediyorum bu meyandaydı yani biz bekleyelim, siyasi ayağına da top geldiğinde biz de gerekenleri burada, Komisyonda söyleyelim. Ve ben burada şuna da çok açık yüreklilikle destek oluyorum: Bizi de mutlaka bilgilendireceklerdir, gerçekten olay biraz berraklaşınca, birazcık ortaya çıkınca en tabi hakkımız. Biz de bu olaya dolaylı ya da doğrudan yetkili bir Komisyon olarak -çünkü doğrudan olduğunu iddia edenler de var, benim gibi iddia edenler de var, hangisi olursa olsun- burada en yetkili ağızlardan -çok tabi olarak- bilgilendirilmek isteriz diye düşünüyorum. Ben bunları ifade etmek istedim.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.