KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Kusura bakmayın. Bu arada çok teşekkür ederim, sağ olasınız anlayışınız için.

Çok teşekkür ederiz sunumlarınız için. Bu sunumlara baktığımız zaman, tablolara baktığımız zaman tarım alanlarında ciddi bir azalma olduğunu ne yazık ki görmekteyiz. 2001 yılında 26 milyon 350 bin hektar olan tarım alanı ne yazık ki 2020 yılına geldiğimiz zaman 23 milyon 137 bin hektara düşmüş durumda, fark 3 milyon 213 bin hektar; bazı yerlerde dekar kullanmışsınız, dekara çevirirsek 32 milyon 130 bin dekara tekabül etmekte, değişim yüzde 12. Bir yerde de -çok enteresan- 2019 ile 2020 arasındaki üretim alanındaki artışı Hatay'ın yüz ölçümüyle kıyaslamışsınız eğer aynı kıyaslamayı yaparsak 2001 ile 2020 yılındaki tarım alanındaki azalış 15 tane Hatay'ın toplam büyüklüğü kadar olmakta.

Bu arada ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayılarında da çok ciddi azalış var, onu gözlemlemekteyiz. 2019 yılında 2 milyon 83 bin olan ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı, 2020 yılında 1 milyon 803 bine düşmüş durumda; 280 bin tane çiftçimiz kayıttan çıkmış. Bu insanlar ya kayıt yaptırmıyorlar veyahut da tarımı bırakıyorlar. Bu konuda bir araştırmanız var mı? Burada bizim bildiğimiz kayıt dışılıkta çok ciddi bir sıkıntı var ne yazık ki tarım sektöründe. Benim bildiğim kadarıyla tarım alanlarının neredeyse yarısının ÇKS'de kaydı yok; çiftçilerimizin de neredeyse yarısının ÇKS'ye kayıtlı olmadığını ben bilmekteyim. Bu rakamlar sizde varsa onları da istiyoruz, yazılı olarak verebilirsiniz.

Tarım alanlarındaki gerileme esasında tarımsal üretim rakamlarına da ciddi şekilde yansımakta. Türkiye'nin hasıla bakımından Avrupa'da 1 numara, zannedersem dünyada da ilk 10'da olduğu söylenmekte. Türkiye'nin 2011 yılı gayrisafi yurt içi hasılası 837 milyar dolarmış, tarımsal hasıla ise 68 milyar dolarmış yani toplam hasıladaki payın yüzde 8,2'sini oluşturmaktaymış fakat 2020 yılına geldiğimiz zaman Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılası 717 milyar dolara düşmüş, tarımsal gayrisafi yurt içi hasılası da ne yazık ki 47 milyara düşmüş, oran yüzde 6,6. Yani bakıldığı zaman burada ciddi bir düşüş var.

Desteklemelerden bahsettiniz, bu azalış desteklemelerde de ne yazık ki karşımıza çıkmakta. 2021'de desteklemeye ayrılmış olan pay 24 milyar lira, bütçe görüşmelerinde de bu pay 22 milyar liraydı, herhâlde artırıldı, 24 milyar liraya çıkartıldı. Oysa önceki sene, 2020 bütçesinden ayrılan pay da 22 milyar liraydı. 2020 ve 2021 bütçeleri arasındaki genel bütçedeki artış yaklaşık yüzde 25; oysa tarım desteklemelerindeki artışın ne yazık ki yüzde 9'da kaldığını görmekteyiz. Aynı şey Tarım Bakanlığının genel bütçesi içerisinden desteklemelere ayrılan payda da ne yazık ki ortaya çıkmakta. Orada, yıllar içerisinde Tarım Bakanlığının bütçesinden ayrılan pay azalmakta, bunu görmekteyiz.

Organik tarımdan bahsettiniz, evet, organik tarım önemli çünkü gübre ve zirai ilaç kullanımını azaltmamız gerekli. Burada yapılan bütün sunumlarda o ortaya çıkıyor. Bunun için en önemli sektörlerden bir tanesi de organik tarım. Verdiğiniz rakamlar 2019 yılına ait, orada 53 bin çiftçiden bahsediyorsunuz ancak 2013 yılında 60 bin tane çiftçimiz varmış, 2014 yılında da 71 bin tane çiftçimiz varmış yani yıllar içerisinde çiftçi sayısında bir azalma meydana gelmiş. Bunun nedenleri nedir? 2019 yılında toplam üretim 1 milyon 374 bin tonmuş organik tarım. 2012 yılında bu rakam 1 milyon 750 bin ton yani azalım var burada, baktığınız zaman. Şu anda tarımsal üretimin 1,7'si organik tarım, hedef yüzde 3, oysa Avrupa Birliğinde hedef yüzde 25 Avrupa Yeşil Mutabakatı'nda. Bununla ilgili hedeflerinizde güncelleme yapmayı düşünüyor musunuz?

İyi tarımdan bahsettiniz, hakikaten de iyi tarım önemli. Burada bir rakam var 14 bin üretici rakamı, bu 2020 rakamı mı? Şimdi, eğer bu rakam 2020 rakamıysa 14 bin, 2019 rakamının 61.894 olduğunu düşünürsek yani yaklaşık dörtte 1'ine kadar düşmüş durumda. Şimdi, iyi tarımın ne kadar önemli olduğunu buraya gelen herkes anlattı fakat burada çok trajik bir düşüş var. Bunun sebebinin ben destekleme politikasından kaynaklandığını görmekteyim çünkü ben de bir iyi tarım uygulaması yapan ziraatçiyim. Yıllar içerisinde baktığımız zaman iyi tarım uygulamalarında dekar başına verilen desteklemenin azaldığını görmekteyiz ne yazık ki. Özellikle 2019 yılında üç yıl iyi tarım uygulaması yapıp da destekleme alanlara dördüncü yılda destekleme verilmedi. Bu ne yazık ki iyi tarım uygulamakta olan üreticilerimizin azalmasına sebep oldu. Bu, rakamlara da yansımış durumda ne yazık ki. Burada destekleme, evet, önemli ancak şunun üzerinde durmak lazım: Burada ben iyi tarım yapıyorsam benim ürünümü diğer ürünlerden daha farklı satabilmem lazım, bu sırf desteklemekle olacak bir şey değil. Yani ben zeytinyağı ve zeytin üretiyorsam piyasadan daha farklı satmam lazım çünkü maliyetim daha fazla, sorumluluğum daha fazla. Bu da bir haksız rekabete sebebiyet vermekte. Bu konuda neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Bir de burada sunumlarda -veriler hakikaten de önemli- kayıt dışılıktan bahsediyoruz. Esasında güzel bir projeniz vardı, TARBİL. Şimdi, burada, bir kafa karışıklığı var. Ben daha önce burada bu soruyu sordum fakat cevap gelmedi. TARBİL projesi basında söylendiği gibi rafa kaldırılmış bir proje midir? Bizim milletvekili arkadaşlarımızın vermiş olduğu soru önergeleri var bu konuda. Bakanlığınızın vermiş olduğu cevapta TARBİL diye bir sistemin uygulamada olmadığı söylenmiştir fakat buradaki sunumlarda TARBİL'den bahsedilmekte. Çok önemli çünkü tarımsal meteoroloji konusuna da çok ciddi bir altyapı sağlayan ve bizim için hayati önem taşıyan -tarımsal kuraklıktan bahsediyorsak- bir sistem TARBİL. Bu konuda ben bilgi istiyorum, bana yazılı olarak verirseniz de daha çok sevinirim. Bugüne kadar bu projeye ne kadar para harcanmıştır ve bu proje hakikaten rafa kalkmış mıdır?

Bir de su ürünleriyle alakalı son sorum. Su ürünleriyle anladığım kadarıyla avcılığı azaltmışsınız ve sürdürülebilir bir şekilde devam etmeye çalışıyorsunuz, yetiştiriciyi de arttırmaya çalışıyorsunuz. Ben şunu söylemek istiyorum: Denizlerdeki balık popülasyonunu artırma şansımız var mı? Türkiye'deki beyaz et tüketiminde balığın payı nedir, sofralarımızda kişi başına düşen balık tüketimi ne kadardır, bunda bir artış var mıdır yıllara göre? Bu konuda herhangi bir projeksiyonunuz var mıdır?