ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan

Şimdi, ben aslında doğrudan bu maddeye ilişkin değil ancak trafik sigortasıyla ilgili önemli gördüğüm bir hususu ifade etmek istiyorum. Malum, bir pandemi dönemi yaşıyoruz, araç mobilizasyonu önemli ölçüde azaldı, durdu belki kimi zamanlar -özellikle 2020 yılını hatırlarsak- fakat bu dönemlerde bu, zorunlu trafik sigortasında ve kasko sigortada şirketler aslında bu süreçte, bana göre, göreceli olarak yani geçmişteki durumlarına göre kârlı hâle geldiler. Yani araç mobilizasyonu durunca trafik kazaları azaldı, ödedikleri tazminatların da normal şartlarda azalmış olması gerekiyor. Buna ilişkin farklı bir düşünce varsa bize bilgi versin arkadaşlar. Dolayısıyla, bu durumda ve bu pandemide herkesin durumunda birtakım sıkıntılar oldu, vatandaş zaten çok sıkıntıda, şirketlerimiz önemli ölçüde sıkıntı çekti ancak sigorta firmaları bu işten kârlı çıktı; pandemiden bunlar kârlı çıktı. Ben bunu daha önce de sosyal medya hesaplarımdan 1-2 defa paylaşmıştım ancak belki çok fazla kabul görmedi. Burada şunu öneriyorum: Yani bunu Hükûmet tarafının, iktidar grubunun mutlaka bir düşünmesi gerekir bence; vatandaşa biraz nefes aldırmak açısından en azından üç aylığına hem zorunlu trafik sigortasında hem de kaskoda primsiz olarak sürelerin uzatılması gerekir. Yani bu kârı bu şekilde sigorta şirketlerinin cebine bırakmayalım. Vatandaşın zaten alım gücü düştü, vatandaş sıkıntıda; bence böyle bir şeyin yapılması gerekir. Yani herkes her yerde bir bedel ödedi, sigorta şirketleri bu işten kârlı çıktı, üstelik yüzde 70-75'i de yabancı bu şirketlerin; kârını da alıyor, yurt dışına götürüyor. Bunun yapılmasının ben çok önemli olduğunu düşünüyorum, arkadaşların bu konu üzerinde düşünmelerinde fayda var.

Şimdi, diğer bir husus da Sayın Başkan, bu, araç kiralamalarında bir sıkıntı var. Ben bunu daha önce bütçe görüşmelerinde de dile getirmiştim o zaman Sayın Maliye Bakanları da oradayken. Şimdi, kısa süreli araç kiralamalarında özellikle... Şöyle bir örnek üzerinden gidelim: Sizin burada, Bahçelievler'de küçük bir araç kiralama şirketiniz var diyelim ki işte 50-60 tane aracınız var, bunları insanlara günü birlik kiralıyorsunuz. Şimdi, aracı siz kiraladınız, tamamen usullere uygun, o bir sistem var, KABİS mi ne bir sistem üzerinden yapıyorsunuz. Yani adam ehliyetini getiriyor, kredi kartı var, bilmem neyi var, alıyor sizden tamamen yasal bir şekilde kiralıyorsunuz fakat sizin aracı kiraladığınız kişi -sizin tabii hiç kontrolünüzün dışında bir şekilde- aracı diyelim ki bir başkasına veriyor ve o da kaza yapıyor. Şimdi, burada özellikle aracı verdiği kişinin de 3 durumda bu şey söz konusu: Kaza yaptı olay yerini terk etti veya alkollü araç kullanarak kaza yaptı veya ehliyetsiz araç kullanarak kaza yaptı. Bu durumda sigorta şirketi tabii ki hiçbir şey ödemiyor ve bu durum... Yani aracı kiralayana da gelmiyor, onunla birlikte müteselsilen kusursuz bir şekilde araç kiralayan firmanın üzerine geliyor. Burada firmaların da hepsi küçük firmalar, yerli firmalar, bunlar çok zor ve sıkıntılı durumda. Anlatabiliyor muyum? Yani hiçbir kusuru yok, aracı kiralamış, almış bir başkası... Nereden bilsin o vatandaş? Yani usulüne uygun, devletin sistemine girmiş, kredi kartını almış, ehliyeti var, her şeyini almış ama o gitmiş bir başkasının aracını beş dakikalığına, on dakikalığına veya bir günlüğüne veya belki de hani "sublease" şeklinde bir şey yaptı, o da kiraladı oraya... Burada araç firmasının üzerindeki bu yükün kurtarılması, buradaki kusursuz sorumluluğun kesilmesi gerekiyor. Uzun süreli kiralamada bu sorun yok ama kısa süreli kiralamada bu sorun var. Bu da ne oluyor? Bu şirketleri, dürüst olanları ciddi şekilde cezalandırıyor, dürüst olmayanları da varlıklarını... Bu tür tazminatlarla karşı karşıya kalmamak için bir başka şirketin üzerine gidiyor ve hileye itiyor insanları. Bu sıkıntıların giderilmesi gerekiyor Sayın Başkan. Yani kurum Başkanımız da burada, bu konuların önümüzdeki günlerde yaptığımız kanunlarda dikkate alınmasının toplumumuz açısından faydalı olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.