| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Uşak Milletvekili İsmail Güneş ve 64 Milletvekilinin; Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3607) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .05.2021 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, şimdi, bir araç sahibinin 2 tane sigorta yaptırma imkânı var. Bunlardan biri keyfî olan, ihtiyari olan, ister yaptırır ister yaptırmaz, parası varsa yaptırır, arabası yeniyse yaptırır, krediyle almışsa kredinin bir koşulu olarak yaptırılan "kasko sigortası". Diğeri ise her araç sahibinin kanun gereği yaptırması gereken "zorunlu mali trafik sigortası". Zorunlu mali trafik sigortasının malum kullanış, uygulama şekli de şudur: Zorunlu mali trafik sigortası, sigortayı yaptıran araç sahibinin zararını karşılamaz, bir kaza meydana gelmiş ise karşıdaki kişinin zararını karşılar, o nedenle zorunludur. Şimdi, A şahsının arabasıyla B şahsına çarpıldığında B şahsının zararı A şahsının aracının zorunlu mali trafik sigortasından karşılanır. O nedenledir ki, bu zorunluluk nedeniyledir ki eğer zorunlu mali trafik sigortası yoksa o araç trafikten geçici olarak men dahi edilebilir, böyle bir önemi var.
Şimdi, bir kaza sonrasında ölümlü ya da bedenî bir zarar meydana geldiğini varsayalım, yargılamaya intikal etti. Yargılamaya intikal ettiğinde mahkemeler aktüerya hesabı yapan kişilere dosyayı gönderir yani bilirkişilere dosyayı gönderir. Burada davada, davacı B şahsı demiştik, davalı A şahsı ve sigorta şirketi S diyelim. Şimdi, bilirkişi dosyada bir hesaplama yapacak, bu hesaplamada genel hükümlere göre zarar gören yönünden, bu düzenleme yönünden de sigorta şirketi yönünden hesaplama yapmak zorunda kalacak, pratik sonucu bu olacak. Uygulamada dosyada sigorta şirketinin sorumluluk limiti belli olacağı için sorumluluk limiti belli, üstünde de zarar görenin zarar miktarı ortaya çıkan bir durum olacak. Yani bir dosyada 2 tane tazminat yükümlüsü ve 2 tane tazminat miktarı olacak. Yani miktar bir olsa da tazminatla ödeme yükümlülük limitleri farklı olmuş olacak. O nedenle uygulamada şu karşımıza çıkacak değerli arkadaşlar: Bakın, zarar gören belli bir limitini sigorta şirketinden alacak, üste kalan rakam var ise -ki genel hükümlere göre yapılacak olan bir tazminat değerlendirmesi olacağı için- üste kalan kısmı da aracın sahibine karşı şahsi talebindeki hak kazanmış olduğu rakam yönünden devam ettirecek. Sigorta şirketinin burada garanti bir şekilde parayı ödeyecek olan bir kurum olarak karşımızda var olduğunu düşünelim ama diğer kişi yönünden baktığınızda parayı belki de ödeyemeyecek durumda olan bir zarar verenle karşı karşıya bulunabiliriz. Böylelikle zarar gören sigortadan belli bir limitini garanti kapsamında karşılayabilirken üstünü alıp alamayacağı belli olmayan bir zararla karşılaşmaktayız. Bununla neden karşılaşıyoruz? Sigorta şirketlerinin sorumluluklarını burada sınırlayarak veya limitini belli ederek böyle bir durumla karşılaşma durumu olacak.
Şimdi, Anayasa Mahkemesinin kararının değerlendirilmesi yönüyle baktığımızda Anayasa Mahkemesinin kararının da ben burada yapılan düzenlemeyle örtüşmediğini, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararına aykırılık teşkil edeceğini düşünenlerdenim. Yani yapılan birçok işte olduğu gibi hani "Göç yolda düzülür." dedik ya biraz önce aynı mantığı sürdürüyoruz.
Bakın, geçen ay 16 maddelik burada bir teklif hazırlandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süremiz doldu, son cümlelerinizi alalım.
CAVİT ARI (Antalya) - Tamam Başkanım.
16 maddelik bir teklif hazırlandı, Genel Kurula ininceye kadar 3 tanesi geri çekildi. Ya, 16'da 3 ihtimalle çalışıyorsunuz.
Bakın, şimdi 1'inci maddeyi hazırladığınız...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, lütfen maddeyle ilgili... Süremizi aştık.
CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.
1'inci maddeyi hazırlamışsınız, daha madde görüşülmeden bir düzeltmeyle, bir önergeyle geliyorsunuz. Ya, hiç olmazsa şunlara bir çalışın da derli toplu şuraya bir kanun teklifi getirin, daha görüşülmeden...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Komisyonumuz da düzeltme yapmasın mı? Komisyon elbette...
CAVİT ARI (Antalya) - Efendim, teklifi hazırlayan önce bir doğru düzgün getirsin. Teklifi hazırlayan bir doğru düzgün getirsin.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O zaman bu mantıkla Komisyonumuzda hiçbir değişiklik olmasın, usul açısından söylüyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Efendim, usul açısından tabii ki önerileri görüştüğümüzde yapabiliriz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Komisyonumuz bunun için var yani önergelerle düzeltmek için.
CAVİT ARI (Antalya) - Daha bu teklif görüşülmeden geldi Sayın Başkanım, bilgilerinize sunuyorum.