KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - İsmail Bey'in açıklamaları yanlış oldu ama neyse önemli değil.

Şimdi, burada tabii bu önemli bir şey Orta Vadeli Program, Türkiye'de ilkini 2006-2008 Yılı Orta Vadeli Programı diye çıkarmıştık, yıllarca da ben bunun teknik koordinasyonluğunu yaptım. Burada şöyle bir...

Sayın Başkan, bu Cemal Bey, bizi zaten hiç dinlemediği gibi maske de kapatıyor ya, sürekli telefonla konuşuyor; bizde motivasyon filan bırakmadı Cemal Ağabey. Sayın Başkanım, size ihbar ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sessizlik rica ediyorum. Telefon konuşmalarımızı mümkünse bir koridora çıkıp yapıp dönebilirsek hakikaten memnun oluruz, tam anlayamıyoruz söyleneni.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım ama uzatıp da uzatıyorlar, muhalefete de söyleyin. Yani biz burada sabahtan beri mahkûmuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herkese söylüyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya "uzatmak" diye bir şey olabilir mi? Aaa...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Özellikle söz almıyorum ama bazı arkadaşlar söz almak için...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ne demek "uzattıkça uzatıyorlar" Cemal Bey?"

ERHAN USTA (Samsun) - İşimizin gereğini yapıyoruz ya, bunları konuşacağız.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - O zaman hiç görüşmeyelim.

SÜLEYMAN GİRGİN (Aydın) - O zaman konuşmamıza da gerek yok.

ERHAN USTA (Samsun) - Hiç burada lüzumsuz bir şey konuşan var mı ya? Para kazanıyor ya.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hiç konuşmayalım daha mi iyi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok yok, Cemal Bey, herkes hakkını kullanıyor herkes konuşacak yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bu torba iki günlük. Bu torba iki günlük Cemal Bey.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben hiç kullanmadım, ben de hakkımı telefonla kullanıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz de konuşmak isterseniz hemen söz verelim Cemal Bey.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Telefon hakkı burada kullanılmaz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya, telefon hakkı yok ki burada.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - O kadar sesli konuşuyorsun ki farkında değilsin.

ERHAN USTA (Samsun) - Çok aşırı gürültü oluyor, siz farkında değilsiniz de çok aşırı gürültü oluyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Olmadı Cemal Bey, olmadı.

ERHAN USTA (Samsun) - Sen farkında değilsin Ağabeyciğim.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Ben arkadaşın açıklamalarını hiç dinleyemedim senin telefonun yüzünden.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ama devlet işleri konuşuyorum ben de.

ERHAN USTA (Samsun) - Ne konuşursan konuş.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Git arka sıraya, arkada konuş.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bir tetikçi gelmiş, millete ceza kesiyor.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Git, dışarıda konuş, zaten burada konuşmuyorsun.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ceza kesiyor, yarın seçime bürokrat girmeyecek, ben gireceğim.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Gireceksen git, dışarıda konuş.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olabildiğince sessiz yapabilirsek konuşmalarımızı çok memnun olurum çünkü hakikaten anlaşılmıyor yani sıkıntı var.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya, tamam, özür dilerim arkadaşlar. Şimdi vatandaşa biz bu kadar...

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - "Ya, niye uzatıyorsunuz." diyor, zaten dinlemiyor, ne konuştuğumuzu da bilmiyor. Yirmi dakikadır telefonla konuşuyor, ben konuşulanları duyamıyorum Cemal Bey'in sesinden.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bakanım, belki soru sormanızı engellemek için yapmıştır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, lütfen devam edin.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, şimdi bu Orta Vadeli Programın önemli bir doküman olduğunu bir defa o tespiti yapalım. Zamanında ilk kurulduğunda tabii Orta Vadeli Program bir yandan Maliye Bakanlığı bir yandan da o zaman ki Devlet Planlama Teşkilatının görev, yetki ve fonksiyonlarından dolayı 2 doküman hâline getirilmişti ancak o şekilde uzlaşılabilmişti. Aslında 2 doküman hâlinde olmasının çok fazla bir mantığı yok, tek doküman olması beklenirdi. Şimdi dolayısıyla, bunun birleştirilmesinin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Burada bana göre bir yanlışlık yok fakat burada şimdi bununla ilgili benim bir de önergem olacak fakat teknik açıdan önergeyi yeni madde olarak vermemiz gerekecek, önergenin detayını o zaman konuşacağım ancak Sayın Başkan, şuna ihtiyacımız var: Şimdi, eğer kanun hükmüne bakarsanız, Orta Vadeli Program bütçe sürecini başlatan doküman olarak geçiyor, Orta Vadeli Program'ın tanımı bu. Tabii, bu ilk 2006'da 2006-2008 için yapıldı, 2005'te yapıldı. Yani ondan sonra, küresel kriz ortamında bir kısım buna biraz "ekonomik program" rolü atfedilince sürekli olarak işte, eylül, ekim aylarına doğru geciktirildi. İşte, en son da 29 Eylül'de çıktı biliyorsunuz ama şimdi şunu düşünün: Bütçe sürecini başlatan bir dokümanın eylül ayının sonunda veya ekim ayında çıkması yani bir defa, aleni bir mantıksızlık çünkü bütçe sürecinin başı. Bütçe süreci ne zaman başlar? Yani Dünya Bankası çalışmalarına bakın, modern ülkelerin hepsinde yeni yılın bütçe süreçlerine aslında ta nisan aylarında falan başlarlar. Biz de o yüzden, bu, 5018'i yaparken bu Orta Vadeli Program mayıs ayındaydı orijinal kanunda; ondan on beş gün sonra, haziranın ikinci haftası içerisinde, 15'ine kadar da Orta Vadeli Mali Program bununla uyumlu şekilde çıkmasıydı. Yani Orta Vadeli Program'a prestij kazandırmak gibi olsa bile biraz zorunluluklardan dolayı bir "ekonomik program" rolü atfedilince ister istemez sürekli geciktirildi. Bir defa, Orta Vadeli Program'dan programın bu rolünü üzerinden almamız lazım. Orta Vadeli Program bütçe sürecini başlatan bir dokümandır ve dolayısıyla bütçe sürecinin başında olması lazım.

Şimdi, tabii, ne oldu sefer? Bütçe sürecinin başlaması lazım çünkü yani mayıs aylarından, haziran aylarından itibaren bütçe hazırlama rehberleri, birtakım şeyler hepsi korsan çıktı, OVP yok, korsan çıkıyor. Korsan çıkınca ne oluyor? Yani bakın, burada şu ayrım önemli: Hükûmetin bir kısım yeni üç yılda -yani birinci yılı detaylı ve artı iki yılı da daha yüzeysel olmak üzere- önümüzdeki üç yılda uygulayacağı politikaları, ilkeleri kurumların bilmesi lazım, hedefleri kurumun bilmesi lazım, makroekonomik göstergeleri kurumların bilmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Kurumlar bu politikaları bilmeksizin... Kendilerine verilecek ödenek teklif tavanlarını bilmesi lazım ki o tavanlar üzerinden onları dikkate alarak bir teklifte bulunsun.

Şimdi, dolayısıyla temel amacımız, bu dokümanlarda bütçe sürecinin ıslah edilmesiydi, yoksa, biz geçmişte nasıl yapıyorduk bütçeyi, yıllarca o şekilde de yaptık: İşte, kurumların bin ihtiyacı oluyor, bin istiyor ama Maliye Bakanlığı 50 veriyor, planlama 25 veriyor, 75'ini alıyor, gidiyor ama önceliklendirmeyi kurumun yapması gerekirken merkezdeki uzmanlar yapıyordu, bu da yanlış bir şeydi.

Şimdi, dolayısıyla -sözü fazla uzatmak istemiyorum- bu sürecin mutlak surette erkene alınması lazım, onunla ilgili önergemiz olduğunda çok kısa yine o zaman izahat veririm belki.

ERHAN USTA (Samsun) - Evet, o zaman alınacağı için... Belki şu anda olsa daha güzel olurdu, ikisini birlikte konuşmuş olurduk.

Dolayısıyla sürecin bugün olmayacağını, olamayacağını tahmin ediyorum ama keşke bu Genel Kurulda olmuş olsaydı, bunun konuşulması lazım; süreci mutlak surette erkene almamız lazım Sayın Başkan. Yani biz eğer bir fayda temin etmek istiyorsak, bütçe sürecini düzgün yürütmek istiyorsak, kaynaklarımızı etkin kullanmak istiyorsak bu kaçınılmaz bir şey ama bunun şimdi olmasının da en yakın zamanda düşünülmesinin ben faydalı olacağını düşürüyorum.

Şimdi, diğer husus da şu, bakın, şunu da yapamamış oluyoruz: Şimdi, düşünün, 29 Eylülde 2021 yılı OVP'si çıktı -bu yıl için söylüyorum, 2020 yılında- ondan sonra hemen Yıllık Program da çıktı, şu anda hangi aya geldik? Mayıs ayındayız. 2021 göstergelerine ilişkin olarak herhangi bir güncelleme yapacağımız bir doküman var mı? Yok. 2021 yılı 29 Eylülde veya 17 Ekim bütçesinde ne söylendiyse aynısı duruyor. Bu ne zamana kadar duracak? Eğer OVP'yi yine eylülde, ekimde çıkarırsak o vakte kadar duracak. Yani bir yıl boyunca koyulan makrohedeflerin revize edilmemesi diye dünyada bir şey yok arkadaşlar. Bütün dünya yılın ilk yarısında yani yıl başlamadan, ekim aylarında koyduğu hedefleri yılın ilk yarısında "macro economic fiscal update" diye bir güncelleme yapar. Şimdi, bizim güncelleme yapacak bir dokümanımız da yok. Şimdi, mayıs ayında çıkarmış olsak işte, mesela, şimdi 2021'in güncellemelerini de yapacağız. Evet, diyelim ki "Büyümeye yüzde 5." dedik ama "Mevcut şartlar altında 6 olacak, 3 olacak." diyeceğiz. İşte kura "6 7." dediydik "Şimdi 8 olacak." diyeceğiz gibi, o güncellemelerin yapılacağı bir dokümana Türkiye'nin ihtiyacı var. Şimdi, böyle bir dokümanımız yok, yıllık yapıyoruz, öbür yılın sonuna kadar. Yani rakamlar tamamen şey oluyor, böyle, hiç geçersiz hâle geliyor kimi zaman; olabilir normal, bütün dünyada bu tür şeyler oluyor. Bir güncelleme ihtiyacı var. Dolayısıyla Orta Vadeli Program eğer mayıs ayını alırsa esas fonksiyonunu, hem süreç fonksiyonunu şey yapacak hem de güncellemeyi de onun üzerinde yapacağız. Ha, ne olur? Diyelim ki şimdi, orada bu yılın mayıs ayında yapılmış...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayabilirseniz sevinirim.

ERHAN USTA (Samsun) - Tamam, toparlıyorum.

2021, yani 22 OVP'si diyelim ki bu mayısta çıkmış olsaydı 2022 için 2022 hedeflerini dahi ufak tefek 17 ekim bütçesinde değiştirebilirsiniz, onda problem yok, yıllık program da çünkü orada çıkacak zaten. Çok fazla orada değişiklik olmaz ama içinde bulunan yılla ilgili tekrar bir revizyon ihtiyacı varsa onlar yapılabilir. Dolayısıyla 1 defa hedef koyma 2 defa güncelleme imkânımız da elimizden gitmiş oluyor. Bir hedef koyuyoruz, ta bir yıl sonra o hedefi tamamen geçersiz hâle geldikten sonra... Dolayısıyla burada şu da oluyor tabii ki: Resmî revizyon yapılmıyor ancak böyle beyanatlara dayalı olarak revizyonlar yapılıyor, bunlar da modern ülkelerin gördüğü, kabul ettiği bir şey değil. Bu anlamda birleşmenin doğru olduğunu söylüyoruz ancak süreci erkene alacak bir değişikliğin de mutlak bir zaruret olduğunu ifade etmek istiyorum.