FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkürler.

İsrail'e dair tüm arkadaşların söyledikleri her şeyin ben altına imzamı atarım. Az bile söylendi yani İsrail'in o topraklarda kuruluş amacı, misyonu, verilen rol gerçekten bunun çok iyi, derin tahlil edilmesi gerekiyor. Bir arkadaşımız Arap âleminin birlik, beraberlik içerisinde olmamasına falan vurgu yaptı. İsrail'in zaten misyonlarından birinin de bu birlikleri, halkların bir araya gelişini bozmaya dönük de bir proje olarak ele alınabilir. Zaten İsrail, buna müsaade etmez, oradaki Arap âleminin de buna karşı güç birliği içerisinde olmaya çok güçleri de yetmez; arka planları var; yani, buraya girmeyelim. O yüzden şimdi birbirimize... İsrail'in yaptıklarının tabii ki altını çiziyoruz, bu anlamlı; zaten bu konuda aykırı düşünen yok.

Şimdi burada, Sayın Başkan, ben özellikle sizden bunu rica ediyorum, burada benim şu an katılmadığım düşünceler de oldu, sakince birbirimizi dinlemek durumundayız. Genel Kurul değil, burada çalışma çıkmak durumundadır. Belki Genel Kurul böyle götürüyor bu durumu, bu tarzı ama burada hakikaten olmaz, olmamalı. Böyle sayısal çoğunluğunuzla bana saldırmak, sözlü saldırıya uğramak gerçekten demokratik değil; ben bunun altını çizmek isterim.

HDP sözünü söyler arkadaşlar, siz Genel Kuruldan da biliyorsunuz; onun dışında da Genel Kurul olmazsa, Meclis olmazsa bedeli ağır da olsa biz sözümüzü söylüyoruz. Bir duruşumuz var, AKP'ye yönelik bir eleştirimiz var, söylemimiz var, tutumumuz var, sizin bize dönük bir yaklaşımınız var, yeni de değil, bunu burada yeni de görmüyoruz. O yüzden yeni bir şey duyar gibi, ilk defa duyar gibi böyle hurra herkesin bir yerden saldırıya uğratması, uğratmak gerçekten çok demokratik değil. Yani benim ağzımdan çıkanı kulaklarım duyuyor Başkan, yani ben ne konuştuğumu biliyorum, herkes gibi ben de hasbelkader uzunca bir zaman siyasetin içindeyim; ne dediğimizi biliriz, ne konuştuğumuzu; herkes gibi. Kimse öyle afaki şeyler konuşmuyor, herkes kendi ideolojisine göre, siyasi partisinin programına göre vesaire sözünü kuruyor. O anlamda, benim de ağzımdan çıkanı kulağım duyuyor. "Akıl tutulması" diyebilirsiniz, şudur budur, bu sizin tercihiniz, yani siz böyle değerlendirebilirsiniz, ancak bizim bir düşüncemiz var, bunu söylemeye devam edeceğiz arkadaşlar, her konuda, her yerde, her zaman. Burada da söylemek istiyoruz.

Ben Kürt milliyetçisi değilim yani bir Kürt milliyetçisi hiçbir zaman olmadım. Şöyle bir şey: AKP'yle de kurulmuş bir Kürt sorunundan bahsetmiyoruz; AKP'den çok çok öncesinde, cumhuriyetle yaşıt bir meseleyi her zaman biz söylüyoruz. Bir arkadaş yani sürekli Kürt meselesinden bahsedilince "Komşum Kürt'tü, ben de Kürt'üm, yok, işte gelinimiz Kürt'tü, eniştemiz Kürt'tü..." bunun ötesine geçmeyen bir Kürt politikasını ya da Kürt sorununu tanımlama durumu var. Böyle de düşünenler olabilir, ben onlara da bir şey demiyorum ama Türkiye'nin Kürt sorunu gibi çok derin bir sorunu olduğunu, temel sorunlarının olduğunu... Şimdi böyle dizi izler gibi videoları izleyen durumların kökeninde de aslında yatan savaşın, kapalılığın, gözyaşının ta baştan beri süregelen bir süreç olduğunu her zaman söyledik, söylemeye de devam edeceğiz.

Benim sizden ricam, Sayın Başkan, bu demokratik tutumunuzu, tavrınızı korumanız, herkese eşit mesafede durmanız ve böyle sözlü, birdenbire herkesin... MHP bir tarafta, diğerleri karşı tarafta, hemen böyle.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Elimde benim komut cihazı yok ki basayım durdursun, Allah Allah!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Onu böyle düşünebilirsiniz Sayın Vekilim.

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Yanlış şeyler söylüyorsunuz. Biz burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Metin Bey...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Biz de uzaydan gelmedik, biz de KPSS'yle buraya gelmedik, aynı, siz nasıl buraya geldiyseniz biz de o yöntemlerle geldik; hile hurdamız olmadan, alnımızın teriyle kazana kazana biz de buraya geldik, başka bir yöntemle biz buraya gelmedik. O yüzden, biz de düşüncemizi söyleyeceğiz, siz de söyleyeceksiniz. Sizin söyledikleriniz bana çok aykırı gelse de ben sizi dinliyorum. Burada 1 kişiyiz, 2 kişiyiz diye bu sayısal çoğunluğunuzu tahakküme dönüştürmenizi ben doğru görmüyorum. Ben o amaçla bunu söyledim. Eğer yok konuşturulmayacaksa HDP, HDP sözünü her hâlükârda söylemeye devam eder arkadaşlar; yani boyun eğmez, diz çökmez, tırsmaz, korkmaz. Yani hep beraber bunu böyle bir şeye dönüştürmenizi ben doğru görmüyorum, kaç kezdir böyle, aynı şeye maruz kalıyorum.

AHMET SALİH DAL (Kilis) - Fatma Hanım, Cumhur İttifakı Millet İttifakı bir haksızlığa uğrarsa sizin de hakkınızı savunur, rahat olun.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Hiç bu olumlu şey değil Sayın Vekilim, Cumhur İttifakı, Millet İttifakı meselesi değil bu.