KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, Sayın Hocam biliyor mu, öncelikle bir soru sormak istiyorum: Ormanlarımızdan 2020 yılı üretimi nedir, orman varlığımızdan üretim nedir? 2020 yılındaki üretimle alakalı bir bilginiz var mı veyahut buradaki arkadaşlarımızın bir bilgisi var mı? Bende veri olarak 2018 yılındaki üretim var.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani eta mı, onu mu kastediyorsunuz?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Endüstriyel odun üretimi...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Toplam odun üretimi...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet, toplam...

Neyse, ben o zaman elimdeki verilere göre... Çünkü biraz evvel Hocam şundan bahsetti: 40 milyon metreküp üretimden bahsetti, doğru mudur Hocam?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - 40 milyon metreküp yok bildiğim kadarıyla, planda o ama şu anda hatırladığım kadarıyla 27, 30 milyon civarında ama isterseniz arkadaşlar bunun net rakamını Orman Genel Müdürlüğünden alsınlar.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam.

Şimdi, şöyle o zaman: Orman alanlarımızda artıştan bahsediliyor. Hakikaten de baktığımız zaman, 1973 yılında orman alanımız 20 milyon hektar kadarmış, 2018 yılında da bu 22 milyon hektara ulaşmış.

Evet, orman alanımızda bir artış var, bu artış konusunda da bazı görüşler var. Bu artış çok yoğun ağaçlandırma faaliyetlerinden mi kaynaklanıyor yoksa zaman içerisinde yapılan amenajman faaliyetlerinde var olan ormanların kayda girmesinden mi kaynaklandığı konusunda bir tartışma var esasında ama o tartışmayı ben şu anda yapmak istemiyorum.

22 milyon 600 bin hektarlık bir orman alanımız var. Evet, artış olduğundan bahsediliyor fakat kişi başına bakıldığı zaman Sayın Bakanım, mesela Kanada'da yaklaşık 10 hektar -yani bir kişi başına 10 hektar- orman alanı var; Rusya'da bu rakam 5,75; Brezilya'da 2,23; dünya ortalamasının da 0,55 olduğunu, Türkiye'de de 0,28 hektar olduğunu görmekteyiz. Esasında bakılırsa orman varlığımız dünya ortalamasının altında yer almakta.

Tabii burada ayrı bir tartışma konusu var, orman tanımı konusunda da esasında bir tartışma var. FAO'nun tanımına göre 22 milyon hektarın 12 milyon hektarı orman olarak gözükmekte, yaklaşık 10 milyonu da ağaçlık alan olarak nitelendirilmekte. Burada yıllar içerisindeki üretime bakıldığı zaman, 2000 yılında yaklaşık 7 milyon 300 bin metreküp endüstriyel odun üretilmiş, yakacak olarak da 7 milyon 861 bin metreküp odun üretimi yapılmış yani toplam 13 milyon 225 bin metreküp. Yıl 2018'e geldiği zaman, endüstriyel üretimin çok artığını görmekteyiz, yaklaşık 19 milyon metreküpe ulaşmış, bunun yanında yakacak ihtiyacı. O süreç dolayısıyla yaklaşık 5 milyon metreküpe düşmüş. Sadece 2015 ile 2020 arasındaki üretimde yüzde 45'lik bir artış olduğunu görmekteyiz. 1978 ile 2018 yılları arasında orman alanımızın yüzde 12 arttığını, buna karşılık odun servetinin yüzde 77 artığını görmekteyiz yani ciddi bir üretim var esasında. Orman mühendisi değilim ama benim anladığım kadarıyla yani bu üretim ile cari artış birbiriyle doğru orantılı olması lazım, değil mi Hocam?

PROF. DR. ÖZDEN GÖRÜCÜ - Evet.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani artım miktarına göre üretimin olması, planlanması gerekli.

PROF. DR. ÖZDEN GÖRÜCÜ - Siz bitirince ben açıklama yapacağım efendim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Benim elimdeki kayıtlara göre, 2017 yılı için veri var, 47 milyon metreküplük bir artım söz konusu, buna karşılık da 22 milyon metreküp de üretim söz konusu. Bu rakamın daha da arttığından bahsediliyor. Biraz evvel doğru bir terimden bahsettiniz, yani maksimizasyondan ziyade optimizasyon yani sürdürülebilir bir üretim yapılması gerektiğinden bahsettiniz. Doğru bir şey söylediniz çünkü... Basına da çıktı esasına bakılırsa bu. Özellikle orman müdürlüklerinin, Orman Genel Müdürlüğünün ciddi bir üretim baskısı altında olduğundan bahsedilmekte; basında da yer almıştır bu. Bu üretim baskısı işte, millî parkların bile üretim planlaması yapılmasına kadar uzamıştır. Özellikle son zamanlarda MDF fiyatları son zamanlarda çok tartışılıyor, MDF fiyatlarında yüzde 100'lere varan bir artış var, çok ciddi bir artış var. Şimdi, bu artışın sebebi ne diye baktığımız zaman, üretimden kaynaklanan bir... Üretimde bir azalma mı var, arzda bir azalma mı var diye baktığımız zaman, hayır, üretimde bir artış var yani üretimde ciddi bir artış varken bu MDF fiyatları artmakta. Öyle bir hâle gelmiş ki iç piyasadaki üreticilerimiz, mobilya üreticilerimiz artık malzeme bulamaz hâle gelmiş, hatta üretimi durdurma noktasına gelen üreticilerimiz var. Yani MDF karaborsa hâline gelmiş ne yazık ki. Bunun gerekçesi ne diye bakıyoruz, evet üretim var, bir tarafta da iç piyasada mal yok. Peki bu mal nereye gidiyor? Bu mobilya üreticilerinin, derneklerin yapmış olduğu açıklamalarda bu malın yurt dışına gittiği yani Türkiye'de üretilen malın yurt dışına gittiğini, Türkiye'nin son yıllarda dünyada en büyük 3'üncü MDF üreticisi hâline geldiğini, Avrupa'da 1'inci MDF üreticisi hâline geldiğini görmekteyiz. Peki, bunun bir optimum noktası, seviyesi olmayacak mı? Yani bir tarafta üretim zorlaması var, üretim artışı var, diğer tarafta da benim iç piyasadaki mobilya üreticim fahiş fiyatlara mal bulamama durumuyla karşı karşıya, böyle bir çelişkiyle karşı karşıyayız. Yani yurt dışından talep var diye, yurt dışından talep var diye bu üretimi daha da artırabilir miyiz, bu akılcı bir hareket midir, rasyonel bir hareket midir? Benim gördüğüm kadarıyla, yapmış olduğum okumalarda çok ciddi şekilde ormanlar üzerinde üretime yönelik çok ciddi bir üretim baskısı var, orman varlığımızın tehlike altında olduğu gözüküyor çünkü biz ne kadar kaçak kesim olduğunu da bilmiyoruz, kaçak kullanım oranın ne olduğunu bilmiyoruz, son yıllardaki...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, kaçak çok zor. Orman teşkilatı çok güçlüdür.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ama kaçak kesim de yapılıyor yani o çevredeki vatandaşlar bir şekilde kaçak olarak faydalanıyorlar. Orman yangınlarında son yıllarda çok ciddi artışlar olduğunu da görmekteyiz. Yani burada olayı bizim maksimizasyondan ziyade optimizasyona çevirmemiz lazım, ben o konuda Hocama katılıyorum. Buradaki MDF, mobilya sektörünün bu sorununu da burada dile getireyim dedim.

Sayın Başkanım, hakikaten tuhaf bir durum var burada yani bir tarafta ülkede ciddi bir üretim var...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İhracat o herhâlde ama...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani böyle bir üretim varken -hatta buradaki üyelerimizin bile sıklıkla dile getirdiği ciddi bir üretimden bahsediliyor- beri taraftan da bizim sanayicimiz, bizim mobilyacımız fahiş fiyatta bile olsa mal bulamıyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, geçenlerde mobilyacılar bana da geldi, talepte bulundu, haklısınız. Müsaade ederseniz, Hocamız ona bir cevap versin. Daha sonra biz Orman teşkilatından bu konuyla alakalı bilgi alalım, olur mu Sayın Vekilim?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, olur.