JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Çok teşekkür ediyoruz, her şeyden önce sunumumuz için. Bizim aslında başından beri, Komisyonun kurulduğu günden beri söylediklerimize bir özet şeklindeydi anlatımlarınız.

Şimdi, tüm bu olup bitenlere baktığımızda aslında yapılanların daha çok iklim finansmanına ulaşma yönünde olduğunu görüyoruz. Yani Türkiye'nin de bu yönde çabasının büyük olduğunu görüyoruz. Biraz önceki, bir önceki daha doğrusu Hocamızın sunumunda da ben aynı şeyi dile getirdim. Türkiye aslında bu fonlardan yararlanıyor ve sonuçta bu İklim Krizi Komisyonunun kurulma amacının da ben, bu iklim finansmanına erişmek olduğunu düşünüyorum, açık ve net çünkü uzun süredir araştırma önergeleri veriyorduk bu konuda ve bu konudaki araştırma önergelerimiz dikkate alınmıyordu. Dolayısıyla, her zaman söylediğim gibi, iktidarın hedefi "para" denildiği zaman hemen ona erişmek adına yapılan çalışmalar ve 3 milyar dolardan söz ediliyor. Ben, bu konuda görüşlerinizi almak istiyorum. Nedir bu? Çünkü Paris Anlaşması'ndan beri Türkiye sürekli bundan söz ediyor: "Finansman, finansman." Tabii ki iş kaynakları, işte, nitelikli iş gücü olanakları yaratmasıyla aslında iyi bir alan açıyor kesinlikle bu konu ama Türkiye'nin bu yöndeki çabaları da sanki çevre ya da iklim krizi endişelerinden çok, bu finansa ulaşma yönünde olarak görüyoruz, değerlendiriyoruz. Biz bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz.