| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Vedat Demiröz ve 79 Milletvekilinin; Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/3622) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .05.2021 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar... Vedat Bey, ben sizi gerçekten vicdanlı bir milletvekili olarak biliyorum ama bu teklifinizde vicdan ve adalet yok, bunu ortaya koymaya çalışacağım. Şimdi, gerekçeniz de diyorsunuz ki: "Efendim, pandemiden toplum etkilendi. Çeşitli kesimlerin zorunlulukları var. Bu anlamda da bu vergileri erteleyelim, yapılandıralım, borçları silelim." Arkadaşlar, dünyada en önemli mücadele adalet mücadelesidir ve eşitlik mücadelesidir. Bütün inançlar, bütün felsefi görüşler adalet ve eşitlik konusunda mücadeleyi salık verirler ve bu mücadele olmuş, ülkemizde de bu mücadele var, dünyada da bu mücadele var.
Şimdi, siz "pandemiden etkilenen vatandaşlarımız" dediğinizde acaba 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı eşit bir şekilde mi pandemiden etkileniyor? Yani bu konuda eşit miyiz? Pandemide ben size söyleyeyim: Birileri sefalet içinde açlıkla cebelleşirken, intihar ederken yurttaşlarımız; birileri servetlerine servet kattılar. Ama sizin teklifinizde sanki 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı eşit bir şekilde pandemiden etkilenmiş gibi "Herkese vergi affı getiriyorum arkadaş, herkese vergi yapılandırması getiriyorum, herkese matrah artırımı getiriyorum." diyorsunuz yani bu toplumdaki çeşitliliği, yoksulluğu, fakirliği, yoksunluğu ve öbür taraftan da şatafatı görmüyorsunuz veya işverenlerde, ya çeşitli esnaf kesimleri pandemiden çok derin etkilendiler, vallahi ben size bazı iş insanları söyleyeyim: 3 vardiya çalışıyorlar, servetlerine servet kattılar, diyorsunuz ki "Arkadaş, bir yıldır dükkânı kapalı olan kıraathane sahibi esnafa da aynı şekilde yapılandırma getiriyorum, 3 vardiya insan çalıştıran, ful ihracatını yapan, tam kapasite çalışan iş insanına da aynı yapılandırmayı getiriyorum." Burada adalet nerde Vedat Bey? Var mı burada adalet?
Ayrıca arkadaşlar, bakın vergi adaleti olmayan bir toplumda demokrasi memokrasi olmaz, adalet olmaz. Amerikan filmlerinden bir pelesenk vardır, bir polis çevirdiğinde, bir haksızlığa uğradığında oradaki vatandaş der ki: "Ben vergisini veren bir yurttaşım, siz bana bunu yapamazsınız." der yani vergi vermeyi öne koyar yurttaş. Şimdi, baktığımızda bizde vergi adaletiyle ilgili herhangi bir şey var mı Vedat Bey? Getirdiğiniz son beş yıldaki bu 5 tane yapılandırma teklifi zaten yok olan, yok olmamış olan, olmamakta olan vergi adaletsizliğini daha derinleştirmiştir. Ya çocukluğumla ilgili size bir anekdot söyleyeyim arkadaşlar: Ben daha 11-12 yaşındayım, babamın bir esnaf dükkânı var, okuldan çıkıyorum dükkâna gidiyorum, babamla birlikte çalışıyoruz, hafta sonları tatillerde veya akşamları çalışıyoruz. Babam da mütevazı bir esnaf, mütevazı bir arabaya biniyoruz. Bir gün komşusu geldi, ben de bakardım, Mercedes'e binen bir komşusu, komşumuz yani esnaf komşumuz, bizim de on beş-yirmi yıllık külüstür bir arabamız var. Şimdi arkadaşlar bakın, bize her yıl Maliyeden teşekkür yazısı geliyordu biliyor musunuz? "Vergi dairemizde ilk 20'ye girdiniz, teşekkür ederiz." Ben de dedim: "Allah Allah ya, biz külüstür bir arabaya biniyoruz, biz ilk 20'ye giriyoruz, nasıl oluyor?" diye düşünüyordum, onları şeref nişanesi olarak saklıyorum o teşekkür yazılarını babamın. Komşu geldi bir gün, vergi levhasına baktı "Ya sen keriz misin, bu kadar vergi veriyorsun?" dedi, aynen böyle, "Keriz misin?" dedi, aynen, babamı keriz durumuna düşürdü, aynen söylüyorum bak kulaklarımdadır, 12 yaşındayım. Dedi ki: "Arkadaş, bir de vergileri niye ödüyorsun? Nasıl olsa vergi affı gelir, ödeme."
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kaç sene önce?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu, 1985 yılı, Özal yılları, Özallı yıllar, vergi ahlakının yok olduğu yıllar.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yeni bir şey değil yani?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi arkadaşlar bakın, vergi ahlakını yok etmiş durumdayız, bu vergi ahlakının yok olması bir norm olmuş durumda. İnsanlar şuna bakıyorlar: "Ya arkadaş, niye vergi vereyim ki? Nasıl olsa yılda bir vergi affı geliyor." diyor ve bu şekilde de bunu bir finansman aracı olarak kullanıyor. Size net bir şekilde söyleyeyim, bakın iki gün önce iş insanlarının yanındaydım, net bir şekilde söyleyeyim, sunu söylüyorlar, diyorlar ki: "Arkadaş, bankaya gidiyorsun, kredi faizi kaç? Yüzde 28. Siz kaçla yapılandırıyorsunuz? Yüzde 4,25. Memlekette yüzde 4,25 faizli bir kredi var, kim veriyor bunu? Vedat Demiröz veriyor, yüzde 4,25'le kredi veriyor bakın." Diyor ki: "Vergini ödeme, kredi faizi yüzde 28, ben sana yüzde 4,25'le kredi veriyorum." Ve iş insanları bunu gördüler. Mevcut cari dönemin vergilerini ödemiyorlar, bunu bir finansman aracı olarak kullanıyorlar ve eski dönemle ilgili de yapılandırmayı yapıp -yüzde 4,25'le bakın kredi olarak yapılandırmayı yapıp- yollarına devam ediyorlar. İşte bu vergi adaletini yok ediyor.
Bunun üstüne üstlük bakın "matrah artırımı" diye bir uygulama getiriyorsunuz Sayın Başkan, değerli arkadaşlar. Bakın, Maliye Bakanımız Naci Ağbal "Matrah artırımı gelmeyecek." dedi, defalarca söyledi; sonraki Maliye Bakanı Berat Albayrak "Matrah artırımı gelmeyecek." diye defalarca söyledi. Ya kasım ayında şurada oturuyordu bakın önceki Bakan Yardımcısı Osman Bey, talepler vardı "Matrah artırımı gelsin." diye, Osman Bey -kayıtlar var- dedi ki "Matrah artırımı gelmeyecek, bunun vergi adaletini bozduğunu düşünüyoruz." Net bir şekilde bunu söyledi. Bunun üzerinden altı ay geçti, siz matrah artırımı getiriyorsunuz. Matrah artırımı ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Mali müşavir arkadaşlar bilir. Sen diyelim ki 100 milyon lira kâr etmişsin ama 100 bin lira kâr bildirmişsin; devlet sana diyor ki: "100 bin lira daha bildir, ben senin 100 milyon lira kârını temize çıkarayım." Ya burada bir adalet görüyor musunuz arkadaşlar? 10 milyar lira ciro yapanla -bir de bu matrah artırımı ne yapıyor biliyor musunuz- 10 bin lira ciro yapanı aynı sepete koyuyor. Diyor ki: "Ey 10 milyar lira ciro yapan, bana 100 bin lira daha matrah bildir, 20 bin lira da vergi ver, 10 milyar cironu temize çıkar." Öbür tarafta 10 bin lira ciro yapana diyor ki: "Sen de 100 bin lira bildirim yap, 20 bin lira da vergi ver, sen de 100 bin liranı temize çıkar." Ey Vedat Bey, ey arkadaşlar, değerli arkadaşlar; burada bir adalet görüyor musunuz ya? Böyle bir adalet görüyor musunuz?
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Öyle değil, değil; o kadar da değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tam olarak da öyle, tam olarak da öyle değerli arkadaşlar.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Eksik, eksik.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, Anayasa ne diyor arkadaşlar, Anayasa ne diyor? Anayasa madde 73: "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaleti ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." Nerede burada arkadaşlar ödeme gücüne, mali gücüne göre düzenleme? Ya pandemi herkesi eşit mi etkiledi değerli arkadaşlar? Bu konuyu hiç mi düşünmeyeceğiz? Pandemi zaten zor durumda olan birilerini yerle yeksan etti, birilerini ihya etti; siz o ihya olan birilerinin tekrar vergilerini affediyorsunuz, yüzde 4'le kredi veriyorsunuz, çiftçinin yüzde 18 tefeci faiziyle borçlarını yapılandırırken öbür yanında vergi ahlakı yok olmuş birtakım vergi borçlularına siz yüzde 4'le yapılandırma yapıyorsunuz. Bakın, bu yapılandırmanın şu bölümünü destekliyoruz: Zor durumda olan, dar durumda olan esnafın, KOBİ'lerin vergileri yapılandırılmalı ama sektörel ayrıma göre yapılanmalı arkadaşlar, her sektör aynı mı etkilendi ya? Her esnaf aynı mı etkilendi? Bu konuda bir ayrıma gitmeyecek miyiz? Ayrıca ölçek de yok yani küçücük bir işletmeyle dev kartelleri aynı sepete koyan bir vergi yapılandırması var, bunu asla doğru bulmuyoruz. Eğer bir yapılandırma yapılacaksa bu konuda değerli arkadaşlar mutlaka sektörel etkilere göre bu yapılandırma yapılmalı, sektörler belirtilmeli. Yani nasıl ki Cumhurbaşkanı "Kıraathanelere destek veriyorum." dese niye kıraathaneye destek veriyor da bakkala destek vermiyor? Çünkü bakkalla kıraathane aynı şekilde etkilenmedi arkadaşlar. Peki biz neden bütün sektörleri aynı çuvala koyup aynı şekilde vergide temize çıkarmayı öneriyoruz?
Size bir konu daha söyleyeyim: Bu matrah artırımının nelere yol açtığını, Sayın Bakan Yardımcımız da bunu bilir, eminim. Matrah artırımını getirdiniz Sayın Bakan Yardımcısı, Sayın Vedat Bey, matrah artırımından sonra ne oluyor, biliyor musunuz? Bakın, 3 tane esnaf grubu koyalım: Bir tanesi ne ciro yaptıysa ne kâr ettiyse bildiren bir esnaf, tamam mı? Diyelim ki 100 milyon lira ciro yaptı, 10 milyon lira kâr bildirdi, net bir şekilde defterleri tertemiz, o bildirimini yaptı, 2,5 milyon lira da vergisini verdi. Diğeri yine 100 milyon lira ciro yaptı ama 10 milyon kâr etmesine rağmen 0 lira vergi bildirdi, bir de bunu da bir kenara koyalım. Şimdi siz diyorsunuz ki: "Ey 100 milyon lira ciro yapıp 10 milyon lira kâr eden esnaf, işletmeci, siz matrah artırımı yapmak için kârınızı yüzde 20 daha artırın ve 2 milyon lira daha bildirin bana, ben bu şekilde ancak senin defterlerini incelemekten azade tutarım." Ne oldu biliyor musunuz önceki dönem? "Ya arkadaş, ben zaten namusumla bildirdim." diyenler, başvurmayanlara maliye mobbing uyguladı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gittiler o sıfır lira, hiç kâr bildirmeyen işletmeciye, aynı cirodan işletmeciye dokunmadılar, 20 bin liraya bütün 100 milyon cirosunu temize çıkardı ama 100 milyon lira kâr edip de 10 milyon bildiren, matrah artırımı yapmayanların vallahi ensesinde boza pişirdiler. Bu yüzden de bunun olacağını -bakın, Mali Müşavirler Odası burada- hep ne telkin ediyorlar biliyor musunuz mükelleflere? "Ya şimdi sen başvurmazsan, bak benim 100 mükellefim var, 80'i başvuruyor. Sen başvurmazsan maliye gelip seninle uğraşır." diyorlar ki bu oldu arkadaşlar, yani bu da neyi getiriyor? Hani babama "keriz" diyen esnaf durumu var ya, komşu esnaf... "Sen düşük bildir arkadaş, nasıl olsa üç yılda, beş yılda, iki yılda bir matrah artırımı olur, geçmiş dönemleri temize çıkarırsın." güdüsünü getiriyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rica edeceğim, toparlarsanız çok sevineceğim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Toparlıyorum Başkanım.
Yani namusuyla bildiren esnafı, işletmeciyi cezalandıran ama düşük bildirenlere indirimi norm hâline getiren bir düzenlemeyle karşı karşıyayız, vergi adaletini temelden sarsacak bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Buna nasıl bürokratlar "Evet." der? Nasıl Vedat Bey imza atar ve 80-100 AK PARTİ milletvekili imza atar? Adalet bunun neresinde? İçinizde mali müşavirler de var, Uğur Bey gibi, değerli üstatlar gibi mali müşavirler de var; bunları bildiğiniz hâlde nasıl bunlara imza atarsınız arkadaşlar?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
Bütün bunlarla, bu sebeplerle bu yapılandırma düzenlemesini pandemiden etkilenen esnaflarımıza göre, KOBİ'lere göre, onları destekleyecek şekilde yapalım ama bu pandemiden ihya olanları, vergi kaçıranları, vergi ahlaksızlığını norm hâline getirenleri ödüllendirmeyelim derim arkadaşlar. Buna göre bu düzenlemenin yeniden ele alınmasını öneriyoruz.
Teşekkür ederim.