| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Vedat Demiröz ve 79 Milletvekilinin; Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/3622) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .05.2021 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız, değerli bürokratlarımız; öncelikle ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Şimdi, tabii ki toplumda bir beklenti hâkimdi, özellikle borcunu ödeyemeyen esnafımızın. Yani bu içinde bulunduğumuz ortamda karşılaştığı sıkıntılardan dolayı da gecikmiş vergileri, SGK, diğer yapılandırmaya tabi olan bu borçlarıyla ilgili bir beklenti içinde olduğunu hepimiz biliyoruz, zaman zaman da biz de bu konuları önergelerle gündeme taşımıştık her ne kadar reddedilse de. Tabii, bunu sadece Covid'e bağlayıp da gerekçelendirmenin doğru olmadığını ben de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Benzer konularda söylediğim gibi: Bakın, ülkede son bir yıldır Covid'le bağlantılı bir süreç yaşıyoruz, sıkıntıları hep beraber görüyoruz ancak bu sıkıntının esas kaynağı bu Covid değil, esas kaynağı şu anki iktidardır. Şu anki iktidar ekonomiyi doğru yönetemediği için bugün çalışan, esnaf, iş adamı, kısacası ülkede hemen hemen herkes sıkıntı içerisinde, ekonomi gerçekten büyük sıkıntı içerisinde. İlk milletvekili seçildiğimiz günlerde de parti bize bir görev vermişti, bütün milletvekili arkadaşlarımızla biz illeri dolaştık. Konumuz neydi? Konumuz 2018 Eylül ayında yaşanmakta olan ekonomik sıkıntının illerdeki yansıması nedir? Sorunlar nelerdir? Çözümlerle ilgili iş dünyası veya esnaflarımız ne düşünüyordu? O tarihte Covid falan yoktu ama bu iktidarın yanlış ekonomi yönetimi vardı, işte esas sorun budur.
Şimdi, bakın, değerli konuşmacı arkadaşlarım da değindiler, ben de değinmek istiyorum: 2011'den bu tarafa, örneğin 6'ncı yapılandırmayı yaşadık, şimdi bu, 7'nci yapılandırma. Şimdi, sizler tarafından verilen bu yapılandırma sonuçlarıyla ilgili şöyle baktığımızda 2011'de yapılmış olan yapılandırmada tahsilat oranının yüzde 55,17'den başlayıp sonraki yıllarda yani 2014, 2016, 2017, 2018, 2020, şimdi de 2021 yani her yıla neredeyse sığdırılmış bir yapılandırma var ama bu yapılandırma oranlarına baktığımızda yüzde 55'le başlayan son 2011'den bu tarafa on yıllık sürece baktığımızda yüzde 29,62; yüzde 25,24'ten en son 2018 yapılandırmasında tahsilat oranının yüzde 21,75 olduğunu görmekteyiz. Şimdi, 2020 yılında yapılan yapılandırma hâlen devam etmektedir, bu nedenle buradaki oranı ifade etmeye şu aşamada gerek yok.
Burada neyi görmekteyiz değerli arkadaşlar? Bakın, bu ülkede sizin yarattığınız tabloyla toplumda bir yapılanma beklentisinin yaşandığı, siyaseten de bu yapılandırmaya cevap vermek zorunda kaldığınızı görüyoruz. Sonuçta bunun 2 taraflı sonucu var; bir taraftan gerçekten iyi niyetli şekilde borcunu ödeyen vatandaşımızın durumu var ama bir taraftan da borcunu ödeyemeyen, iyi niyetli olduğunu varsaydığımız kesim var ancak sizin yapılandırmalarınız genel anlamda şöyle olmakta: Bakın, ilk taksiti herkes bir şekilde ödüyor; 2'nci geliyor, işte, 2'ncisi birazcık zorlanarak ödenmekte; 3'üncüsü de geldiğinde vatandaş tıkanmakta; 4'üncüsü geldiğinde ödeme oranı dibe vurmakta; 5'incisinde zaten bir anlamda esnaf işin peşini bırakıyor, artık ödemiyor. Böyle böyle sonuçta biriken borçlar var ve sonuçta ihtiyaç olan yapılandırmalar var.
Şimdi, biz bugünkü koşullar yönüyle baktığımızda vatandaşımızın bu derdinin eğer yapılanmayla rahatlaması mümkünse... Ki inşallah herkes ödese de rahatlasa ama maalesef ki ekonomi doğru yönetilmediği için bütün sorun çözülmüyor. İfade ettiğim gibi, burada sorun tamamen ekonominin sizler tarafından doğru yönetilmeyişinden kaynaklanmaktadır.
Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı geçen haftaki açıklamasında aynen şöyle bir cümle kullandı: "Salgının üstesinden hep birlikte hareket edersek gelebiliriz." Özellikle ekonomik verilerle ilgili açıklama yaparken böyle bir cümle sarf etti.
Bakın, şunu söyleyeyim: Özellikle iktidara mensup, efendim, iktidar dışında herkes bu salgın sürecine riayet etmekte, hemen hemen herkes yasaklara uymakta ama o büyük kongrelerle, kurultaylarla, cenaze törenleriyle uymayanlar sizlersiniz; uymadığınız için de son dönemde -bu on yedi günlük kapanma sürecinden önceki dönemde- ne oldu? Tavan yaptı ve tavan sonucunda içinde bulunduğumuz mevsim gereğince bir turizm sezonunun kaybedilme riskiyle karşı karşıyayız. Bu sürecin 2020'de aniden bastırdığını varsayarsak turizmde ciddi bir geri düşme söz konusuydu. Hadi 2020'de hazırlıksızdık, şimdi, 2021'de göz göre göre gelinen bir süreci yaşıyoruz.
Şimdi, turizm sezonunun normalde 1 Nisan itibarıyla başlaması gerekirken -işte, Mayısın 20'lerine geçtik- hâlâ daha tam anlamıyla açılabilmiş bir turizm yoktur. Esnafımız yine sıkıntı yaşamakta, çiftçimiz sıkıntı yaşamakta yani son yapılan desteklemelerin hangi esaslara göre verildiği, ne kadar çare olduğu tartışma konusudur çünkü belli sayıda esnafımıza 5 bin lira, belli sayıda esnafımıza 3 bin lira gibi desteklemeler artık batma noktasına gelmiş; esnaf için kesinlikle ve kesinlikle bir çare değildir. Burada da zaten kime, ne şekilde destek verileceği konusunda doğru bir planlama yapamamaktasınız, onu da ben size söyleyeyim. Bu pandemi süreci içerisinde çalışan, efendim, iş yerleri belli şekilde açık, para kazanmış esnafın içerisinde de bu destekten yararlanan olduğu gibi bir yıla yakındır kapalı esnafımızın 3 bin lirayı, 5 bin lirayı alabilir vaziyete gelmesi yeterli değildir. Doğru planlamayla gerçekten ihtiyaç sahibi olana sayıyı azaltıp belki de rakamı yükseltmek gerekirdi.
Bakın, iş dünyasının talebi de esnafların talebi de buydu; bunda da yine eksikleriniz olduğunu şimdi söylemek istiyorum, bu konunun detayını daha sonra da açıklayabiliriz.
Şimdi, ekonomi dedik. Esnafın 3 bin lirayla, 5 bin lirayla bir şekilde "son çare" misali desteklerle gününü kurtarmaya katkı sağlıyorsunuz; o esnafın yıllık süreç içerisinde ayakta kalabilmesini doğru yönetemediniz ama İstanbul Havalimanı işletmecisi ve Türkiye'de birçok havalimanının işletmecisi olan firmaların iki yıllık kiralarını -ki milyarlar tutan bu kiraları- çok kolay bir şekilde erteleyebildiniz ama esnafa gerekli desteği veremediniz. Bugün Türkiye'de 1.579 NACE kodu olan esnaf bulunmakta.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, tamamlarsanız... Süreniz dolmuştur, toparlayalım lütfen.
CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum.
Siz sadece 340 civarında esnafa bu 3 ve 5 binlik desteklerden verebildiniz. Bugün esnafımızın ihtiyacı aslında bu rakamlar değil, doğru planlamayla ayakta kalabilmekti. Bugün gençlerimiz umutsuz şekilde sizlere mesajlarıyla maalesef intihar eder vaziyete gelmiş, esnaf sandalyelerini sokağa koyup yakar vaziyete gelmiştir. Dolayısıyla da ekonomik anlamda kesinlikle ve kesinlikle sınıfta kaldığınızı ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.