ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, Vedat Bey birkaç defa konuşmasında bu matrah artırım meselesinin ihtiyari olduğunu söyledi, elbette kanunen ihtiyari ancak biz biliyoruz ki bu tür kanunlar çıktığında yani buna belki de en fazla dürüst mükellefler uyuyor çünkü onlar hakikaten Maliyeden daha fazla çekiniyorlar. Yani vergiye uyumu yüksek olan mükellef aslında belki vergi kaçırmamış olsa bile ama mutlaka bir denetim elemanı gittiğinde bir işletmede bir şey bulmaması mümkün değil, o endişeleriyle burada müracaatlarını yapıyorlar, bir defa bu tespiti yapalım. Yani burada müracaat edenlerin hepsini hakikaten vergi kaçırdıkları için işte o incelemeden kurtarmaya çalışan insanlar olarak düşünmemek lazım bana göre.

Şimdi, bunun da şöyle bir sonucu var beni rahatsız eden, buna bir çözüm bulamadım, buna bir çözüm bulmamız lazım: Vergiye uyumu yüksek olan mükellef yani olabildiğince efendim, cirosunu, hasılatını işte belgeli yapmış, yüksek beyan etmiş, işte hakikaten gerçek gideri dışında hiçbir gider göstermemiş, dolayısıyla matrahı yüksek olmuş, hiçbir naylon faturası bilmem neyi yok, şimdi böyle bir mükellef düşünün; aynı sektörde biraz da hem cirodan azıcık tırtıklamış, azıcık gideri yüksek tutmuş, onun bir matrahı ortaya çıkıyor. Şimdi, birincisi, tabii, matrah üzerinden yaptığımız için, onun diyoruz ki işte ilk yıl için yüzde 30 -şimdi 35'e çıkıyor herhâlde, neyse işte- şu kadar artırırsan bundan sonra inceleme yok, seninle barıştık diyoruz. Şimdi, yani burada uyumu yüksek olan daha fazla vergi vererek barışıyor, biraz kaçırmış olan daha az vergi vererek. Yani bilmiyorum, bunları teknisyen arkadaşlar filan...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Uyumlu mükelleflerde yüzde 5...

ERHAN USTA (Samsun) - O şey ayrı, o ayrı bir husus. Tabii, en azından o güzel yani o güzel. O, işte daha önceden beyannamesini zamanında vermiş, yükümlülüklerini zamanında yerinde getirmişe bir 5 puanlık avantaj olması iyi ama bunun dışında Vedat Bey, artık yani bunu dünyada başka birisi bulamaz, dünyada bizim kadar af çıkartan bir ülke yoktur herhâlde. Hani, bor madeni bizde olup da inovasyonu başkası yapacak hâli yok. Şimdi bu bizdeki bir husus, her yıl yaptığınız bir şey, hele AK PARTİ burada mütehassıslaştı. Yani burada adaleti biraz daha sağlayacak bir unsur buraya yerleştirmemiz lazım. Yani bir sürü bürokratımız var, teknisyen arkadaşlarımız, değerli arkadaşlarımız var; bu, hakikaten önemli. Yani burada mesela ciro üzerinden gidilse nasıl olur, matrah üzerinden değil? Yani çünkü vergi kaybı nasıl olur? Bir, ciroyu düşük tutarak yapabilirsin, vergi kaybına neden olabilirsin veya gideri şişirerek yapabilirsin. Yani hiç olmazsa, işte gidere ilişkin bir şey... Şimdi, ikisinin neti üzerinden yapıyoruz. Acaba sadece cirodan yapılsa, hiç olmazsa bundan sonra ilave bir gider şişirme durumu olmayacak; daha mı iyi olur? Bunun üzerine hakikaten düşünmek lazım, insanın vicdanı sızlıyor. Yani, insan tanıdıklarından biliyor, ya vergi konusunda çok hassas ama böyle bir şey çıkınca müracaat ediyor, etmek durumunda hissediyor kendini. Bunu görelim.

Bir de tam bu maddeyle alakalı değil ama burada hani KDV'de var oradan bağlayalım diye söylüyorum. Şimdi, bir yandan da işte hem buralardan gelecek bir vergi yükleri çıkacak insanların ama bir taraftan da devletten KDV alacakları var, iadeleri var. Yani, oralara bir mahsup getirsek kesinleşenler için olsun veya oraya bir tanımlama yaparız -yani illa beyan ettiğini değil çünkü her beyan edileni ödemiyoruz, bir incelemeye tabi tutuluyor veya yeminli mali müşavire gidiyor falan- oraları bir hızlandırmak lazım. Yani, finansa erişimin son derece zor olduğu bir dönemde buraya bir kolaylık getirmemiz gerekiyor. Yani, nihayetinde ikisi de devlet, birini bir yandan alıyor, öbür tarafı bekletmesin. Yani, bunu da bence bir düşünmek gerekir diyorum.

Teşekkür ederim.