| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Dabanlı'nın, iklim değişikliği ve kuraklık üzerine yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .05.2021 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tamam, soruyorum.
Şöyle: Bir kere öncelikle teşekkür ederim. Ben Komisyonun başından beri burada bir şey söylüyorum Kanal İstanbul'la ilgili ve Kanal İstanbul konusunda "İstanbul'da bir su kuraklığı, bir su krizi olmadığını." söylüyordunuz siz ama Hocamız burada teyit etti "Yapılan çalışmalarda en çok kuraklıktan etkilenecek iller Konya, İstanbul, Şanlıurfa." dedi. Bunu da tutanaklara geçirmek istiyorum, bir.
İkincisi: Marmara Denizi'ni son dönemde etkisine alan, özellikle deniz yaşamını çok etkileyen ve son günlerde gündemde olan müsilaj var, deniz salyası diye. Bu konudaki görüşlerinizi almak istiyorum. Siz çünkü kirlilikten de söz ettiniz hatta son dönemde özellikle derelerin de etkilendiği söyleniyor bu deniz salyasından. Onu sormak istiyorum.
Sorularım bu kadar.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ederiz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biraz önceki niyetimle ilgili bir şey açıklayayım: Toplantıyı sabote etme ya da şov yapma gibi bir cümle kullanıldı son anda. Asla öyle bir niyetim yok. Bakın, gece yarıları, sabahlara kadar bu konuda çalışıyorum, gerçekten de iklim krizi, çevre, doğa çok önemsediğim bir konu. O konuda özellikle katkı sunmak için...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, tabii biz de takdir ediyoruz. Şimdiye kadar ne dedim ben size? Tebrik ettik.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bugüne kadar da bir saniyesini kaçırmadım Komisyonun ama şunu söylemek istiyorum, benim tepkim şunaydı: Sizin sorulara cevap vermenize değil, tabii ki sizin yıllardır bu konuda çalışmalarınız var, hem akademisyen olarak hem Bakanlık döneminde. Sizin burada vereceğiniz katkıların hiçbirine benim itirazım yok, siz de Komisyon üyesi ve Başkan olarak istediğiniz kadar konuşabilirsiniz. Benim tepkim şu noktadaydı: Şimdi, hocamız geldi ve kısa bir süre burada, bir saat, yarım saat ya da iki saat her neyse bizimle birlikte. Şimdi, ben her zaman kendisine ulaşamam, o soruya soramam, yanıtını alamayabilirim. Siz kendisini soruma cevap verme yönünde süre kısıntısına tutup da siz bir soruya cevap vermek isteyince ben tepki koydum. Süre önemliyse... Siz başka zaman da söyleyebilirsiniz. Hani siz dediniz ya "Yazılı olarak..." "Siz yazılı olarak verin." dedim. Yani size bir tepki koymadım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Siz öyle deyince ben de cevap vermekten vazgeçtim.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, tamam yazılı verin, siz de verin. Bakın, sizin vermenize bir itirazım yok. Ben sadece o süreyi hocaya vermek yerine sizin kullanmanıza itiraz ettim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Peki, o konu anlaşıldı.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ya, o konuda yani bir şeyim yok. Her zaman, her türlü katkıyı koyun çünkü yazılı olduğunda hakikaten ben takip ediyorum, bazı sorularımıza yanıt gelmedi, yani benim sorduğum sorulara. Benim tepkim onaydı.