KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet, ben de özellikle size çok teşekkür etmek istiyorum.

Aslında günün son sunumunda son derece sakinleştirici sesinizle, tansiyonu düşürücü sesinizle böyle bir sunum gerçekleştirdiniz. Gerçekten çok doyurucu bir sunum ve ben özellikle buradan bu sunumu gidip bütün belediye başkanlarımıza -ya da uzaktan da olabilir- yapmanız gerektiğini düşünüyorum. Aslında Hasan Hocam dedi "ütopik" diye, ben çok da ütopik olduğunu düşünmüyorum, her şeyin bakış açısıyla ilintili olduğunu düşünüyorum, aslında niyetle ilintili olduğunu söylüyorum. Çünkü bunu söylemeyi de kendim de hak görüyorum, özellikle Eskişehir Milletvekili olarak bunu söylemeyi kendime hak görüyorum. Çünkü 10 metrekare olması gereken yeşil alan miktarını 15'in üzerine çıkaran, 17'nin üzerine çıkaran bir şehrin vekili olarak şehirdeki aynı Hyde Park gibi, Central Park gibi -biraz önce söz ettiler- aslında ranta verilebilecek alanları yeşil alan olarak yapan bir şehrin milletvekili olarak bunu söyleme hakkı görüyorum kendimde.

Şimdi, tabii, aslında çok güzeldi sunum gerçekten. Ekolojik sistemlerin ne denli kırılgan olduğundan ve işte birazcık sürdürülebilir kalkınmayla ilintili olduğundan söz ettiniz. Gerçekten çok doğru tespitler ama tabii, niyet önemli. Şimdi, aslında sonunda söylenmesi gereken şey şu: Daha az beton, daha çok yeşil, daha çok doğal alanları koruma, eğimleri HES'ler uğruna, ne bileyim alt geçitler uğruna bozmama, deniz alanlarını doldurmama gibi kırılganlığı, iklim direncini sağlayabilecek çözüm önerileri yapmak.

Şimdi, burada, aslında siz sunumunuzda büyük bir nezaketle Şehircilik Bakanlığının örneklerini verdiniz ama şimdi baktığınız zaman Bakanlığın mesela kitap çalışmalarını da verdiniz burada. Aslında, çok güzel kentlerde iklim değişikliğiyle mücadele için yeşil altyapı çözümleri, iklim değişikliğiyle mücadele politikalar, yasal ve kurumsal yapı diye... Şimdi, örneklerde işte bu çok güzel yağmur hendeği, yağmur bahçesini, Bakanlık bahçesinden verdiniz örnekleri ama Bakanlığın bu konudaki bakış açısı... Çünkü Bakanlık kendi imar planlarını yaparken şehrin göbeğine işte, hançer gibi büyük büyük yapıları dikiyor baktığınız imar planlarında, mevzuatlar da yine aynı şekilde, ranta dönük mevzuatlarla ilgileniyor sürekli. Hiçbir şekilde sizin sözünüzü ettiğiniz şeyler yok, Bakanlık ne imar mevzuatlarında bu tür uygulamalar getiriyor ne... Bu konuda ne diyeceksiniz siz bize? Örnekleri verdiniz Bakanlıktan ama ne yazık ki Bakanlığın bakış açısı böyle değil. Ne mavi altyapı ne yeşil altyapı tam tersine Bakanlığın yaptığı her proje uzaktan gönderdiği belediyeleri, yerel yönetimleri hiçe sayarak gönderdiği her proje şehrin kalbine hançer gibi o dokuyu bilmeden saplanıyor. Bu aradaki uyumsuzluk konusunda fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.