KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, bu, 10'uncu maddede iş kazası, meslek hastalığı, malullük, adi malullük, ölüm hâlleri; bu sebeplerden dolayı ortaya çıkan borçların rücu edilenleriyle ilgili bir af geliyor. Şimdi, buradan hareketle bir şey söyleyeceğim: Bir yerde iş kazası olmuş. Bu iş kazası dolayısıyla bir mağdur var. Bu mağdura ödemeler yapılmış. Mahkemelerden sonra bu ödemeleri kurum yapmış. Sonra mahkemeler ya da başka sebeplerden dolayı rücu edilmiş işverene. Üç sene, beş sene, altı sene on sene, neyse, ödememiş bunları. Şimdi, biz bunlara af getiriyoruz, işte yeniden düzenleme getiriyoruz. Bu arada devlet işlemiş, kurum işlemiş, insanlar emekli aylığı almaya başlamış, devlet elektrik, yol, su, neyse, organize sanayi, her şeyi yapmış. Kimin parasıyla yapmış? Zamanında borcunu her şekilde ödeyen insanların parasıyla yapmış. Şimdi, büyük bir adaletsizliğin altına imza atmıyor muyuz değerli arkadaşlarım? Yani tamam, biz Mecliste, burada ilan edilecek; kanunu çıkarıyoruz, ediliyor. Güzel de yani adalet duygusu diye bir şey yok mu yani? Bunu biz sürekli söylüyoruz, karşı taraftan arkadaşlar gülüyor? Yok mu gerçekten bir adalet duygusu yani?

Bir de şöyle bir şey var: Giderek hani gelişmiş demokrasi, ileri demokrasi oluyoruz ya, ileri demokraside demokrasi örgütlü toplum tarafından yürütülüyor ama toplumun büyük bir çoğunluğu çok da örgütlü falan değil. Yani örgütlü toplum, işte geliyor, örgütlü toplumun temsilcileri geliyor, burada konuşuyorlar. Hele bir önceki kanunun 1'inci, 2'nci maddesini Meclis Genel Kurulunda çıkardık, biliyorsunuz, zorunlu mali sigortayla ilgili bir düzenleme vardı; çıkardık orada çünkü sigortacılar... Yani Türkiye'de kaç tane sigorta şirketi var? O sigorta şirketi temsilcileri örgütlü bir şekilde, güçlü bir şekilde geldiler, lobi oluşturdular, baskı oluşturdular ve nitekim Bakan Yardımcısı burada dedi ki değerli arkadaşlarımız konu görüşülürken: "Ya, Anayasa Mahkemesi onu iptal edince mahkemeler mağdurlara yüksek miktarda tazminat ödemek zorunda kaldılar ve sigorta şirketleri zor duruma düştü. Biz primi artırmak zorundayız. Artırmamak için böyle bir düzenleme yapıyoruz. Artırmamak için mağduru tekrar mağdur edeceğiz." gibi bir gerekçe bize, ortaya sundu. Yani lobi faaliyeti, örgütlü toplum adına, güçlüler adına burada kanun çıkarıyoruz değerli arkadaşlarım. Yanlış yapıyoruz. Ben genel gerekçelerde bunu söylemiştim, bir daha burada söylüyorum, kayıtlara geçiyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu uzun bir süreden beri, sürekli olarak belli güçlü grupların, örgütlü grupların lehine, sigorta şirketlerine yaptığı gibi, kanun çıkarıyor. Bu, büyük bir adaletsizliğe imza atmak demektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi eliyle büyük bir adaletsizlik yapılıyor, ısrarla yapılıyor ve hiçbir şekilde rahatsızlık duymuyorsunuz; kayıtlara geçmesi için bunu burada söylemiş olayım.

Teşekkür ediyorum.