FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Toplantı değil aslında Genel Kurulda kadın yoksulluğunu anlatmaya gideceğim. Kadın yoksulluğuyla ilgili...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hızlı söylediğiniz için, o esnada "Gitmem gerekiyor." dediğiniz için...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yok, ben zaten size değil izah edeyim diye söyledim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Gerçi, Sayın Bakan, bu sorunu da çözmüştür sanıyorum ama belki hâlâ geçerliliğini koruyordur.

Şimdi, iki saate yakındır gerçekten burada bir sunum dinledik ve iki buçuk dakikalık siyasi eleştirime tahammül etmenizi rica ediyorum çünkü daha fazla uzun sürmeyecek. Ama bizim için şu anda bulunduğumuz durum gerçekten çok olağan sayılacak ve bizim meşrulaştıracağımız bir durum değil. Siz geçen gece bütün ülkeye yaklaşık iki buçuk saat kaybettirdiniz ama bizim hani daha fazla bir şey kaybetmeye gerçekten tahammülümüz yok.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Filiz Hanım, Komisyonumuzun gündemine çıktığınız anda...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ben devam edeyim, Komisyonla ilgili, evet, onunla ilgili devam edeyim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Komisyonun gündemine çıktığınız anda, sizden ricam lütfen...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, bakın, siz iltifatlarınızı yapabilirsiniz, siz kabullerinizi yapabilirsiniz, biz burada muhalefet siyasetçiler olarak bulunuyorsak -benim asla hakaret dilim olmamıştır- kendi üslubumla siyasi eleştirimi yaparım eğer bunu engelliyorsanız bunun adı "mobbing"dir, "baskı"dır o zaman. Lütfen iki dakikamı tamamlamama izin verin ve şiddet uygulamayın.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sadece Komisyonumuzun gündemine istinaden konuşmanızı istiyorum.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ben de Komisyon gündemiyle ilgili konuşacağım ama açılışımı nasıl yapacağıma da isterseniz siz karar vermeyin, ben karar vereyim Sayın Başkan, yoksa hepimizin yerine zaten konuşabilirsiniz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Biz özellikle kadına yönelik şiddetle ilgili bir Komisyon olduğu için zaten ve sizlerin yarattığı cinsiyetçi ve hiç de temiz olmayan siyaset dili ortadayken burada bunu meşrulaştırmak niyetinde değiliz.

Çok sayıda sorumuz var, bunları yazılı olarak hazırladık; 21 sorumuz var. Sayın Başkana verdik, sizlere iletilecektir. Siz soru cevaplamayı çok sevmiyorsunuz diye de özellikle yazılı olarak verdik.

Bir de kartonları, panoları da seviyorsunuz. Bu konuda da özellikle soruyla alakalı olsun olmasın sizin hep kartonlarınız oluyor, bizim de bir kartonumuz var; 2021 yılının ilk dört ayında 106 kadın kaybedildi. Hani bunların isimlerini de belki buraya biz bırakırız, isterseniz hafızanıza yazarsınız çünkü bazen kadın isimlerini de hatırlamıyorsunuz.

Şimdi, KADES'i anlatabilirsiniz, bol bol anlatabilirsiniz ama bu kadınları KADES de kurtaramadı çünkü "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilince şiddet azaldı." diyen Emniyet mensuplarınız var ve siz de buna destek oldunuz. İşte, bu Komisyonda bu yüzden de biz meşrulaştırmak istemiyoruz aynı zamanda bu yaklaşımı. Biz temiz toplum istiyoruz, temiz siyaset istiyoruz, temiz yargı istiyoruz ve bu ülke insanlarının da artık buna karşı sabrı kalmadığını biliyoruz. Erkek egemen siyasetin kirli ve cinsiyetçi dili ve yapısı sürdükçe de kadınların öldürülmeye devam edeceğini de biliyoruz ki buna kırk yıllık bir feminist mücadeleci olarak da tanığım, tanık oluyorum ve yaptığınız şeyleri, o kadar her şeyi kendiniz yapmış gibi bir kibirle -kusura bakmayın- anlatıyorsunuz ki ama gerçek böyle değil, bunların arkasında çok ciddi bir mücadele var. 6284'ten önce 4320 var, ondan önce başka kanunlar var. Biz öyle bir dönemden geliyoruz ki kadının çalışması kocanın iznine bağlıyken biz bunları değiştirmeyi başardık. Türkiye'de kadınlar var ve gerçekten bu tutumunuzu biz kabul etmiyoruz her şeyi sizin çözdüğünüz gibi. İnandırıcı da olmadığınızı düşünüyoruz özellikle bazı konularda. Son olarak bunları söylemek isterim. Mesela, TİHV "2015'ten bu yana 4.141 işkence başvurusu var." dedi. Siz ona "siyasi bir kurum" dersiniz muhtemelen ama siz "İşkence yok." dediniz. Siz "Faili meçhul yok." dediniz.

Ben Türkan Elçi'nin sözleriyle bitirmek isterim, Türkan Elçi diyor ki: "Rahatlık karşısında donarak sadece göğe bakmak istiyor insan, yerin yüzü çok kirli çünkü."

Teşekkür ederim tahammülünüz ve dinlediğiniz için, biz de epeyce tahammül ettik ve dinledik. Biz bu yüzden bu toplantıda daha fazla kalmak istemiyoruz, sorulara veya onların sadece monoloğuna muhatap olmak istemiyoruz ve bu ülkede dediğimiz gibi... (Gürültüler)

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bence şu anki tavırla asıl kibirli sizlersiniz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hiç kibirli değiliz. (Gürültüler)

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu...

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Sürekli provoke ediyorsunuz, gerçekten provoke ediyorsunuz. (Gürültüler)

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sordunuz cevabını verecek Sayın Bakan.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Burada bu Bakanlığı meşrulaştırmak istemiyoruz, siz de buna saygı...