| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3632) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .05.2021 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, arkadaşlar söyledi Sayın Başkan, 2'nci, 3'üncü maddeyi birlikte değerlendirmek lazım. Gerekçesine demin bir daha baktım, niye böyle bir şeye ihtiyaç duyulduğuna yönelik bir netlik yok. Yani oradan o zaman şöyle bir yorum yapılıyor: Tabii, Türkiye'de 5 bine yakın cumhuriyet savcısı var, 4.500-5.000; 81 il var. E, şimdi, 81 il başsavcılarını belirlediğiniz anda Türkiye'de tüm açılacak davaları denetim altına almış oluyorsunuz bu şekilde. Yani idari açıdan denetim başka bir şey ama bir cumhuriyet savcısının önündeki dosyayla ilgili çalışan, dosyaya bakan kişi olarak dava açıp açmama dâhil orada karar verecek kişi olarak bu şekilde vesayet altına alınması başka bir şey yani bunun kabul edilir bir yanı yok.
Bir de burada uygulamada oluşacak farklılıklar yani nasıl farklılıklar? Bir örnekle anlatabilir misiniz? Mesela kanun...Hangi ihtiyaç ortaya çıktı, nasıl sizlere ulaşıldı ve siz milletvekili olarak bunun hakkında kanun teklifi verdiniz? Yani bunu böyle somutlaştıralım deseniz, ben çok gerçekçi bir somutlaştırma olacağını düşünmüyorum, hani bunu söyleyebilirsiniz de.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Gerçekçi olabilir ya? Bir soralım teklif sahibine, bittiyse.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Yok, söylesin ona göre şey yapalım. Belki çok ikna edici konuşacak, ikna olacağız biz de.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Buyurun Sayın Özdemir. Hangi ihtiyaçtan doğdu?
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Başkanım, aslında Rafet Vekilimiz söyledi. Önceki düzenlemede...
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Rafet Vekilimiz çok iyi bir örnek verdi ama. Ben olumlu oy kullanacak zannettim.
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Mevcut düzenlemede "Gözetim ve denetim yetkisi vardır." diyor ve başsavcılarımız, savcılarımızın kararlarıyla ilgili, nihai kararlarıyla ilgili zaten bir gözetim, denetim yetkisine sahip. Bizim bunu getirmemizin sebebi? Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu gözetim ve denetim yetkisine açıklık getirilmesini istediği için bu düzenlemeyi getirdik.
Şimdi, Vekilimiz şöyle bir endişe dile getirdi, dedi ki: "Savcının bütün kararlarını başsavcı istediği gibi değiştirebilir, denetleyebilir." Savcıların kararlarını, nihai kararlarını, takipsizlik kararlarını sulh ceza mahkemesi değerlendirir, dava açıldığında da ceza mahkemeleri değerlendirir. Dolayısıyla savcının kararını, başsavcının bir denetime tabi tutup bir sınırlaması zaten kanunen söz konusu değil ama mevcut düzenlemede bu gözetim ve denetim yetkisi zaten de var.
Ayrı bir konu da şu: Bizim bunu getirmemize asıl sebep olan şey Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 7'ye 6 bu konuda bunun mevzuata açıklık getirilmesine dair kararından dolayı biz bunu bu şekilde düzenledik. Ama şöyle bir gerçek de var: Şimdi, 6.800-6.900 savcımız var. Bunlardan yüzde 53'ünün görev süresi bir yıl, sıfır-üç yıl veya üç yıl-beş yıl arasında yani diğerlerine göre daha tecrübesiz. Bu savcılarımızın kararlarına bir bakış açısı bu. Ama mevcut düzenlemedeki hâliyle zaten Rafet Vekilimin de söylediği gibi kullanılan bir düzenlemeydi. Ceza Genel Kurulunun kararı sebebiyle konuyu daha açık hâle getirmek için yapılmış bir düzenleme.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ceza Genel Kurulu hangi olay karşısında böyle bir karar vermiş? Nasıl bir karar o?
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - "Savcının gözetim ve denetim yetkisi bunu kapsamaz, bunun ayrı bir mevzuatla düzenlemesi gerekir." diye. Ben, şimdi, vekilim, size ulaştırayım. Buna açıklık getirmek için yaptığımız bir düzenleme. Bakın "gözetim ve denetim yetkisi vardır" ifadesini "görevli ve yetkilidir" yaptık.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şöyle bir örnek gösterebilir misiniz? Uygulamada burada yazdığı farklılıkların giderilmesi. Nasıl, uygulamada farklılık nasıl giderilecek?
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Siz de vâkıf olmuşsunuzdur. Bir savcının kararıyla ilgili zaten herhangi bir başsavcının bu konuda bir gözetim ve denetim yetkisi var, burada gördüğü eksikliği uyarıp düzeltebilir. Zaten yapılıyordu bu. Şimdi de bunun kanuni çerçevesini oluşturduk biz.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, işte sorun tam burada aslında Sayın Başkan. Zaten yapılıyordu yani yargıya zaten müdahale ediliyordu, şimdi bunu kanuni hâle getirmenin bir mantığı var mı? Başsavcıların savcılara hangi alanda nasıl dava açıp açmayacağına yönelik müdahalesi zaten skandal bir durum.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Yok, şöyle: Şimdi, Rafet Bey de ifade etti, "Savcılar başsavcının emrinde görev yapıyorlar, bir bütün hâlinde çalışıyorlar." dedi anladığım kadarıyla.
Şöyle yapalım: Uygulamayla ilgili kim vardı?
Yargıtay 14. Ceza Dairesinden üyemiz, buyurun.
YARGITAY 14.CEZA DAİRESİ ÜYESİ MUSTAFA ARTUÇ - Şimdi, Sayın Vekilim de bahsetti, seksen senedir uygulamamızda gözetim, denetim yetkisi var. Takipsizlik verileceği zaman, bir mahzuru olduğu zaman başsavcı bey geri çeviriyor, iddianame düzenlediği zaman zaten çok fazla karışılmıyor.
Bugün, buraya gelirken önce daireye uğradım, müzakere yaptık, ondan sonra ben buraya geldim. Şöyle bir dosya vardı: 11 yaşında bir mağdurumuz var, sanığımız amca, organ sokmak suretiyle, 16 defa falan organ sokmak suretiyle eylem gerçekleştirilmiş. Bu amcadan anne-baba şikâyetçi değil. Organ sokma... Raporda bir sıkıntı var, savcımız takipsizlik vermiş, ondan sonra başsavcıya geliyor iş, diyor ki: "Şu, şu, şu delilleri de toplaman lazım." Deliller toplanıyor ve yirmi dört yıl ceza veriliyor. Şöyle oldu, buna benzer bir örnek genel kurula gitti, genel kurul dedi ki: "Efendim, takipsizlik kararı verilmiş, başsavcının bu takipsizlik kararını kaldırma yetkisi yok, o nedenle senin usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından durdurman lazım ve artık işlem yapamazsın." Usulüne uygun açılmış bir dava yok ve dört senedir sanık yatıyor. Şimdi, biz daire olarak bunu mümkün olduğu kadar uygulamıyoruz ama genel kurul böyle karar verdi. Yargıtayda bazı daireler bunu bu şekilde uyguluyor, önceden herhangi bir takipsizlik kararı verildiyse uyguluyor ama bazı daireler uygulamıyor. Burada bir tereddüt oluştu. Açıkçası şöyle: Gözetim ve denetim yetkisi var ve Sayın Vekilim de bahsetti. Hepimiz yargının içerisinde çeyrek asırdır bulunuyoruz, böyle bir tereddüt yaşamamıştık ama bir dairenin tereddüdünden dolayı genel kurulu kararı çıkınca burada artık böyle bir düzenlemeyi en azından tartışma zorunluluğu doğdu. Sorunun ana kaynağı bu. Sayın Vekilim gerekçesini sormuştu.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Tamamlayayım konuşmamı.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Buyurun Sayın Emre.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Bakın, bu bir açıklama yani kanunun gerekçesini. Hani, bu bir gerekçe olabilir. Bu gerekçenin doğruluğu yanlışlığı başka bir tartışma konusu ama bu bir gerekçe. Yani, ilk bu kanunun geneli üzerinde konuşurken de ya, bunların hepsi gerekçesiz geliyor esasında, somut bir şey yok dediğim meselenin bu canlı örneği. Ancak şimdi çok çarpıcı bir örnek verebilirsiniz, çok bariz suç işlenmiş, buna rağmen cumhuriyet savcısının takipsizlik verdiği bir örnek verilebilir doğru. Ha, bunun tersi de verilebilir, muhakkak bu da şey olabilir yani başka bir olayda mutlak bir şekilde adam suçsuzdur ama başsavcının müdahalesiyle dava da açılabilir.
Şimdi, burada önemli olan nokta şu: Cumhuriyet savcıları görevini yaparken verdiği kararların denetim usulü nasıl olacak, öyle değil mi? Yani bu sorunun kaynağı buradan çıkmıyor mu? Şimdi, denetim yetkisi yargı organlarının kendi içerisindeki itiraz mekanizmalarının işletilmesi midir yoksa başsavcılığın vesayeti altına alınması mıdır? Yani bir anlamda Adalet Komisyonu bunu tartışarak karar vermiş olacak.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.