SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu madde değişikliği daha önce Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldükten sonra 7316 sayılı Yasa görüşmeleri sırasında çıkarılmıştı, şimdi yeniden getiriliyor. Anayasa'ya aykırılık iddialarına tabi olacak bir madde değişikliği. Terör suçlarından hükümlülerin mektup, faks ve telgrafları dijital olarak kaydedilebilecek ve fiziki olarak saklanabilecek. Soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemişse bir yıl sonunda silinecek. Özel hayatın gizliliği kuralına yani Anayasa madde 20'ye doğrudan aykırı. Ayrıca, hükümlüler arasında doğrudan eşitsizlik yarattığından dolayı "Kanun önünde eşitlik" çerçeveli Anayasa madde 10'a aykırı. Diğer yandan da mektup, faks, telgrafların saklanma usulüne dair bir kural da ortaya konulmamış. Bu açıdan kişisel verilerin korunmasına dayalı Anayasa madde 10'a aykırı. Zira "Kanunda açıkça belirten hâller dışında ve herhangi bir soruşturma veya kovuşturmaya konu edilmemişse" ibareleri de oldukça muğlak. Zira, hangi durumlarda veya kim tarafından kaydedilen mektupların incelemeye konu olabileceğine dair bir düzenleme de yoktur. Bunun yanı sıra "Tehlikeli hâlde bulanan ya da dışarıyla iletişimin, kurum güvenliği açısından tehlikeli olabileceği değerlendirilen hükümlüler" ifadeleri yine muğlak, keyfîliğe yol açması muhtemeldir. Anayasa'nın 22'nci maddesi olan haberleşme hürriyeti ve madde 13'de yer alan "Temel hak ve özgürlükler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirten sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir." hükümlerine aykırı.

Yani açıkça eşitlik ilkesinin, avukat-müvekkil gizliliğinin ihlali söz konusu. Terör ve örgüt suçlarında kişinin avukatına yollayacağı şeylerin kaydedilmesi Anayasa'ya açıkça aykırı. Suç tipi bakımından ayrım yapılmaksızın avukat-müvekkil gizliliğine mutlaka uyulması zorunludur. Bu nedenle getirilen düzenleme adil yargılanma ve savunma hakkının ihlali niteliğindedir ve çekilmesi gerekir.

Teşekkür ederim.