| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, kadına ve çocuğa, aile içine yönelik şiddete karşı Millî Eğitim Bakanlığının eğitim yoluyla mücadelesi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .06.2021 |
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Sunumunuz için teşekkürler Sayın Bakan.
Şimdi, öncelikle, şunu ifade etmek istiyorum, önceki toplantılarda da aslında sunum yapan bakanlarımız da benzer ifadeler kullandığı için bir kez daha uyarma ihtiyacı hissettim. "Kadınlarımız, kızlarımız" kavramını kabul etmediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Siz de "erkeklerimiz" deyin rahatsız olmayız biz veya "oğullarımız" da diyebilirsiniz.
SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Yok, biz iyelik ekine karşıyız, doğru değil. Biz özneyiz nesne değiliz, kimsenin kadını ve kızı da değiliz, bunu ifade etmek istiyorum bir kez daha.
Şimdi, sunumunuzun başında sağlıklı, mutlu ve çalışkan bir toplum inşa etmeye inandığımızı ve kadınları bu bilinçle yetiştirmemiz gerektiğini belirtmişsiniz. Fakat buradaki temel mesele kız çocuklarının ve bilhassa erkek çocuklarının bu bilinçte yetiştirilmesi gerektiği. Keza, toplumsal normlar erkek çocuklara ataerkil roller yükleyerek okula gönderiyor ve bunu değiştirip dönüştürmek de aslında kurumlara, okullara biraz bağlı.
Yine, sunumda yer yer toplumsal cinsiyet eşitliğine dair hedefler olduğundan bahsettiniz ama okullarda doğrudan toplumsal cinsiyet eşitliği temalı eğitimler verilmiş midir bilmiyoruz yani kız ve erkek çocuklarına cinsiyet eşitliğini anlatan, bu şekilde tutum ve davranışların öneminden bahseden, doğrudan çocuklara yönelik eğitimler oluyor mu?
Yine, halk eğitim merkezlerinden bahsettiniz. Bu halk eğitim merkezlerinde sadece mesleki kurslar mı veriliyor? Bu merkezlerde kadına yönelik şiddeti önleme çalışmaları yapılıyor mu?
Kadın konuk evlerinde kadınların ebeveynlik becerisini geliştirme kursu verdiğinizden bahsettiniz. Eğitim perspektifinize göre, konuk evlerinde kalan bir kadının ihtiyacı olan şey ebeveynlik kursu mu, yoksa şiddetle mücadelede tam olarak yapılması gereken şeyler mi?
Şiddet algısı ve şiddet sıklığına dair iyileştirici hizmetler verildiğini belirttiniz. Bu hizmetler tam olarak nelerdir ve buna dair yapılan çalışmalar nelerdir?
Yine, kadına yönelik şiddet yüzünden nakil yapılan öğrenci sayılarını verdiniz. Bu nakil yapılan öğrencilere travmalarına dair daha sonra bir terapi yapılıyor mu, özel bir program oluyor mu bunlar için?
Bunlarla beraber "toplumsal cinsiyet" öğrenilen bir olgu; küçük yaştan itibaren kadın ve erkeğe nasıl davranması, düşünmesi gerektiği hem toplum tarafından hem de muhatap olduğu kurumlar tarafından veriliyor. Bundan bahsediyorum çünkü ders materyallerinde maalesef ki bu toplumsal cinsiyet eşitsizliği öğretiliyor. Bu materyalleri incelemek de aslında kurumunuza ait. Cinsiyetçiliği öğreten görseller, kullanılan dil, seçilen öyküler, matematik problemlerinde verilen örnekler, yine kadınlara tarih sahnelerinde rol verilmemesi, yine kadınlara ev hanımlığı, öğretmenlik, hemşirelik gibi mesleklerin önerilmesi, erkeklere de yine ev dışındaki mesleklerin önerilmesi -tamircilik ve yöneticilik gibi- ve güç gerektiren işlerin daha çok erkek mesleği olarak gösterilmesi..
Yine, kitaplarda geçen ifadelere de dikkat etmek gerekiyor. Bu ifadeler maalesef ki okul kitaplarında, müfredatta verilen kitaplarda var. İşte "Erkekler güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan ailenin sorumluluğu birinci derecede onlara yüklenmiştir." gibi ifadeler var. Benzer ifadeler var, hepsine değinmeyeceğim çünkü çok fazla buna benzer ifade var.
Yine, MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde "Evli olanların kayıtları yapılamaz." şeklinde bir ibare var ve öğrenci iken evlenenlerin okulla ilişiği kesilerek e-okul sistemi üzerinden açık öğretime kayıtları yapılıyor. Bu, bir nevi, erken yaşta evliliğin önünü açmaktır aslında, bu anlama geliyor ve erken yaşta evlilik maalesef çok fazla sayıda var.
Yine, kimi ifadeler var, onlara değinmeyeceğim çünkü çok fazla gerçekten. Şimdi, bu eğitimlerin içerik materyallerini kim inceliyor, bunları inceleyen kişiler toplumsal cinsiyet eğitimi almış mı? Kitaplar hazırlanırken bu toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat edilerek mi hazırlanıyor?
Yine, MEB müfredatı ve içeriği hazırlanırken cinsiyetçi ögeler olup olmadığına dair bu materyalleri inceleyen özel bir komisyon mu var? Bu komisyon bu çalışmaları nasıl yürütüyor?
Pandemi sürecinde yaşanan sorunlar oldu, biliyoruz. Bu dönemde eğitime ulaşamayan birçok çocuk oldu ve kız çocukları daha fazlaydı eğitime ulaşma konusunda sıkıntı yaşayanlarda. Yine, maalesef, tarım mevsiminde birçok kız çocuğu tarlada ve eğitim alamıyor. Bunların eğitimleri nasıl sağlanıyor? EBA'ya katılım oranlarını cinsiyete ayırarak bir tespitiniz oldu mu yani "Şu kadar kız çocuğu katıldı, şu kadar erkek çocuğu katıldı." şeklinde bir analiz var mı? Yine, uzaktan eğitim sürecinde kaç kız çocuk okuldan ayrılmak zorunda kaldı ve kaç tane kız çocuk bu süreçte erken yaşta evlendi? Bunlar da merak ettiğimiz sorular.
Teşekkür ediyorum.