DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Sayın Genel Müdür olimpiyatların İstanbul'da yapılamaması gerekçelerini aslında açıklamadı. Yani bir nevi bütün sorumluluğu uluslararası platformda yapılan oylamada oy kullanan ülkelerin üzerine bıraktı. Tabii, bu, eksik bir değerlendirme çünkü bizim tarafımızda Türkiye olarak ve bu komitenin, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun hangi konulardaki yapması gerekenleri eksik bıraktığını, yapmadığını, yapamadığını bizimle paylaşmadı. Şimdi o süreçte yapılamayan ne varsa önümüzdeki periyotta eğer olimpiyatları Türkiye'ye getirmek istiyorsak o eksiklikleri gidermemiz; üzerine de mutlaka yeni günün koşullarına uygun olarak da altyapıyı geliştirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bu değerlendirmeyi ben tüm toplantı üzerine son sözü aldığınızda bize aktarmanızı istiyorum.

Şimdi, diğer taraftan, eğer bir İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu gibi bir kurul ciddi bir şekilde Türkiye'ye olimpiyatları getirmek istiyorsa, her şeyden önce, ilk yapması gereken kurulu toplamak. Yani kurul zaten toplanmıyorsa veya yeterli sayıda toplantı yapmıyorsa biz olimpiyatları Türkiye'ye nasıl getireceğiz? Yani sadece Genel Müdürün ve yanındaki 3-4 Bakanlık yetkilisinin buraya gelmesi bile olimpiyatların Türkiye'ye gelmesi noktasındaki inancımızın, inancın yani yetkililerin inancının ve ciddiyetinin ne aşamada olduğunu âdeta bize gösterir nitelikte.

Şimdi, diğer taraftan, ben şunu soruyorum: Bu kurulun 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ayrı ayrı olarak yaptığı toplantılar ve bu toplantılara katılan yetkililerin isimlerini istiyorum. Biraz önce ifade ettiğim gibi, Sayın İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın TÜVASAŞ Yönetim Kurulunda olduğu ve aynı zamanda da Gaziantep Valisi olduğu süreçte yirmi dört ayda 30 kez Adapazarı'na gidip nasıl geldiğini ve bunun da ne kadar verimsiz bir işleyiş olabileceğini de bir kez daha hatırlatarak...

Diğer bir konu: Olimpiyatların Türkiye'ye gelmesi ve olimpiyatlarda başarılı olmak iyi bir planlamayla olacak bir süreç. O nedenle de ben 2024, 2028 ve 2032 yıllarındaki madalya hedeflerini size sormak istiyorum. Sizin belirlediğiniz hangi branşlarda kaç altın, kaç gümüş, kaç bronz madalya var? Çünkü başarı ve başarısızlığın temel ölçütü ve yapabileceğimiz değerlendirme hedeflerimiz ve hedeflerimize ne kadar yaklaştığımızla ilgili. Türkiye'de, evet, biz çok mutlu oluyoruz altın madalya aldığımızda, gümüş, bronz, hatta olimpiyatlara veya yarışmalara katıldığımızda. Her bir sporcumuz, onu yetiştiren hocalar ve yetkililer bizim gururumuz ama teker teker mi sevinmeliyiz yoksa büyük hedefler belirleyip o hedeflere yaklaşınca ülke olarak her branşta mı sevinmeyi bir alışkanlık hâline getirmeliyiz?

Diğer taraftan, ümit ediyorum ki bu sporcuların küçük yaşlarda tespit edilmesi ve geliştirilmesiyle ilgili yapılan yetenek taramasında umarım ki diğer devlet kurumlarında olduğu gibi bir mülakat yapılmıyordur ve torpil yoktur. Çünkü liyakatin devlet kurumlarından silindiği bir süreci yaşıyoruz, dolayısıyla bunun da Gençlik ve Spor Bakanlığına aksetmemiş olması mümkün değil. O nedenle, ben üzülerek Türkiye'de özellikle eğitim sistemi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı çerçevesindeki süreçlerin o kadar yanlış götürüldüğünü düşünüyorum ki Türkiye'de en iyi belki dünyada F 1 pilotu olacak kişi şu anda taksi şoförü olarak çalışıyor, belki aşıyı bulacak bilim insanı başka bir branşta öğretmen, yine bir fizik profesörü de belki de şu anda işsiz olarak Türkiye'de yaşıyor. Yani, insan kaynakları yönetiminden yetenek yönetimine geçmemiz gereken bir sürecin içinde, maalesef, hem devlet kurumlarında hem de genel toplumsal yapıda bu insan kaynağından bir türlü faydalanamıyoruz çok acı bir durum.

Diğer taraftan, bir soru olarak yönelteceğim: Hangi branşlarda 2021 yılı itibarıyla kaç millî sporcumuz var, kaç erkek sporcumuz var -bu branşları da yine ayrı ayrı belirtirseniz- kaç kadın sporcumuz var? Müsabakaların içinde ve dışında yapılan doping kontrol sayısı kaçtır? Bunu tablo olarak sizden istiyorum, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları için.

Diğer bir taraftan, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonunun giderleri var; bu, 2019 yılı Sayıştay raporuna da girdi. Bunun Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinden ödenmesi gerekirken yani en akılcı ve mantıklı işleyiş bu olması gerekirken neden İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu bütçesinden ödeniyor? Burada size sayısal olarak da söyleyeyim, diyor ki: "Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonunun finansmanını İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun 27/12/2011 tarih ve 180/7 sayılı kararı uyarınca Kurul tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda, 2011 yılında 1 milyon TL olarak sağlanan kaynak her yıl düzenli bir şekilde artarak 2019 yılında 13,5 milyon TL'ye yükselirken 2019 yıl sonu itibarıyla toplam ödeme yani 2011 ile 2019 yılları arasındaki toplam ödeme 47,3 milyon TL'ye ulaşmıştır." Yani, bu yükün de bu komitenin, kurulun üzerinden kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili güncel bir değişiklik varsa belirtirsiniz.

Aynı zamanda da sürecin çok zor yönetildiğini düşünüyorum yani adındaki kısaltma gibi -İOOHDK söylemesi bile zor- ve açık hâlinin de ifade edilmesi oldukça güç, çok daha pratik hâle getirilmeli. Bu hantal bir yapı gibi görünüyor şu anda bu kurulun üzerinde, bu hantallıktan kurtarılması gerektiğine inanıyorum. Olimpiyatların Türkiye'de yapılması hepimizin hayali, bu hayale bu çağda bu kadar uzak olmamalıyız ve bir şekilde adaylık sürecinde de kazanamadığımızda, alamadığımızda tıpkı Eurovision'da olduğu gibi yani bu kurulları, burada oy veren ülkeleri sanki Türkiye alerjileri varmış gibi değerlendirerek, suçu tamamen veya eksikliği, yanlışlığı tamamen onların üzerine atarak bu durumdan sıyrılamayacağımızı da ifade etmek istiyorum ve olimpiyatlar için hazırlık yapıp olimpiyatları almak veya alamamak noktasında da kimsenin siyasi bir sorumluluk almamasını da çok garipsiyorum. Mutlaka bu kurulun ya ortak bir başarısı olmalı bu olimpiyatları almak veya bir başarısızlığı olmalı ve millete hesap vermeleri gerekiyor.

Ben, aynı zamanda, Türkiye'nin bu yakın sürecin içinde, maalesef, Şampiyonlar Ligi finalinin Portekiz'e alınmasıyla birlikte Türkiye'de bu spor müsabakasının ve gerçekten de ülkenin reklamını büyük ölçüde tüm dünyaya yapabilecek olan final maçının oynanmaması yönünde çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda da 11-13 Haziranda yapılması planlanan Türkiye Formula Grand Prix de aynı şekilde coronavirüs gerekçe gösterilerek iptal edildi ve 27 Haziranda Avusturya'da yeni bir yarışla değiştirilmiş oldu. Tüm bunlar, aslında, uygulamada tüm devlet mekanizmasında aksayan yönlerin bize spor alanında da kaybettirdiği zaman, kaybettirdiği maddiyat, prestij ve moral olarak da geri döndüğünü tekrar hatırlatmak istiyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Ümit ediyorum ki ihtiyacınız olan bir destek varsa burada, KİT Komisyonunda biz milletvekillerine de aktarırsanız, her şey yolunda gidiyormuş gibi yapmak değil de eksiklikleri söylerseniz biz de bu eksikliklerin giderilmesi için sıkılmış bir yumruk gibi tüm partilerin milletvekilleri bu kurulun çalışmalarına destek veririz. Aksi takdirde, ben en az on bir yıl daha olimpiyatların Türkiye'ye gelmesi için beklemek durumunda kaldığımızı acı bir şekilde görüyorum, siz de görüyorsunuz ama on bir yıl da çok hızlı geçer, bugünden itibaren hazırlıkları tamamlamamız gerekiyor.

Tekrar başarılar diliyorum, sağ olun.