KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli yönetim kurulu üyeleri, değerli bürokratlar ve Sayıştay temsilcileri; hepiniz hoş geldiniz Komisyona.

Tabii şöyle, aslında bir denetim gerçekleştireceğiz ama denetim bir yanı itibarıyla çok eksik, çünkü Sayıştay raporları o kadar kırpılmış vaziyette ki yani böyle yaklaşık 5 kat kadar yetkililerin "sadeleştirme" dediği benim "sansür" dediğim, filtre edilmiş hâliyle önümüzde. Burada Kurumun faaliyet raporları Sayıştayın da süzgecinden geçerek, geçtiğimiz yıllarla kıyaslanarak aslında bizim önümüze gelmiyor. Gelmeyince de hâliyle ne var önümüzde? Sadece muhasebesel yaklaşımla hazırlanmış bir rapor var. Dolayısıyla da bu raporu değerlendirmek açıkçası oldukça eksik. Bu bakımdan, 2019 yılı raporu da aynı şekilde, o yüzden bunu ifade ediyorum. Herhâlde önümüzdeki yıl da önümüze rapor diye gelecek minicik, 10 sayfalık bir kitapçık gelecek.

Bedri Vekilimiz Kurumun önemi hakkında görüşlerini açıkladı.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim, bu arada bir söz alabilir miyim, eski bir denetim elemanı olarak. Raporun kalınlığı denetimin etkin olduğu anlamına da gelmez, doğru orantılı değildir, not.

Buyurun, kusura bakmayın.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bilgilerin Sayıştaydan süzülerek gelmesini istiyoruz. Örnek vereyim bir tane: Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun Sayıştay raporları böyle kırpılmadan önce içinde hangi ülkeye ne kadar silah satışı yaptığımız, hangi ülkeden ne kadar ne aldığımızın tutarı yer alıyordu, ilgili tablolar yer alıyordu. Ben görüyordum ki şu yılda Birleşik Arap Emirlikleri'ne şu kadar silah veya silah parçası satmışız ve öngörebiliyordum ki Libya'da Birleşik Arap Emirlikleri'yle karşı karşıya geldiğimiz alanda bizim sattığımız silahlar karşımıza çıkabilir mi çıkamaz mı? Şimdi, dolayısıyla, bu, bizim gibi halkı temsil eden milletvekilleri açısından çok önemli veriler yani kimi için küçücük bir detaydır sayfadaki bir kelime ama bir başka milletvekili, denetim yapan milletvekili açısından büyük bir bulmacayı çözen parçadır. Dolayısıyla, bunlardan mahrum kalmış oluyoruz. Bunlar tabii bilinçli yapılıyor, yoksa şunun 100 sayfa daha kalın olmasının kâğıt masrafı dışında ne masrafı var yani? Şurada dursa ne olur? Belli ki o alınan bilgilerle birlikte pek çok çarpıcı bilgi de aslında yok edilmiş oluyor veya gözden kaçırılmış oluyor.

Diğer taraftan, daha önce yani Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmeden önce Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu vardı. Bu Kurul çok kıymetli bir kurul ve ben Türkiye'de gerektiği kadar bilinmediğini düşünüyorum. Aslında Türkiye'nin pek çok bakanlığını ve teknoloji kuruluşunu bir araya getiren ve strateji belirleyen, vizyon oluşturan çok kritik bir kurumdu. Şu anda eski işlevinde değil. Üzüldüğüm konu şu ki: 2000'li yıllardan itibaren yani AK PARTİ öncesinde zaten Kurul var, çok geriden gelen yani devletin derin bilgilerinin ve vizyonunun aslında oluşturulduğu, devlete devlet dediğimiz yerlerden, kurum ve kuruluşlardan bir tanesiydi. Burada eksik ve yarım kalan çok fazla proje var. Ben üzülerek gördüm ve bunların da bugün itibarıyla bize Türkiye olarak faturası çok yüksek. Yani bir örnek vermem gerekirse baca gazı kükürt arıtma tesisi, aslında yerli ve millî bir şekilde yapılması için çalışma başlatılıyor, ilerliyor, işte Soma'da bir tesis bu noktada laboratuvar gibi kullanılıyor. Ancak daha sonrasında çeşitli nedenlerle bir şekilde proje tamamlanmıyor ve milyarlarca lira bir şekilde yine standartlarının tutturulması için yurt dışındaki firmalara gidiyor.

Diğer taraftan, toryum yakıt teknolojisi diyeyim yani nükleer teknolojide kullanılması hedeflenen bir teknoloji macerası, serüveni aslında. Bu konuyla ilgili de bir çalışma başlatılıyor. Ödenek çalışması, Bakanlığın rapor hazırlaması isteniyor ve tüm bu aşamaların içinde de toryum teknolojisinin geliştirilmesiyle ilgili süreci yöneten bilim insanlarının bulunduğu uçak da esrarengiz ve şüpheli bir şekilde Isparta'da düşerek bu alandaki çalışmalar uzunca bir süre sekteye uğruyor. Daha sonra yeniden başlatılıyor, ancak bu proton hızlandırıcısı dediğimiz, aslında temelde hedeflenen yani 50 metre uzunluğundaki bir proton hızlandırıcısının Türkiye'de henüz olmadığını, çok daha kısa olduğunu biliyoruz. Fikir vermesi açısından da en uzununun CERN'de olduğu üzerine konuşabiliriz yani konsept olarak söylüyorum, kilometrelerce, atom altı parçacıklarının hızlandırılarak elde edilen bir enerji ve bir reaksiyon oluşturuluyor. Ben toryum teknolojisiyle ilgili, tabii sizi de yakalamışken, TÜBİTAK'la birleştirerek soruyorum, dediğim gibi, çünkü Sayıştayın raporunu çok yetersiz buluyorum yani rapor buysa, buna göreyse biz gelen giden bütün kurumları 100 üzerinden 100 puan verip göndeririz ama gerçek bu değil. Türkiye de teknolojide hedeflediği yerde değil zaten, orada bile olsa eksik aramalıyız. Bu bakımdan şu soruyu sormak istiyorum: Siz, Marmara Teknokent AŞ'nin yetkilileri olarak neleri eksik buluyorsunuz yani eksik olan ne? Kanuni düzenleme olarak eksik ve yapılmasını beklediğiniz kısımlar var mı? Bütçe konusunda problem var mı? Personel sayısı, personel yetkinliğiyle ilgili sıkıntı var mı? "Biz şu anda ödediğimiz maaşla personeli elimizde tutamıyoruz." diyor musunuz? "Yetkin personelleri bünyemize almak istiyoruz." veya "Biz zaten almıyoruz, onların da girişimciliğini artıracak katkıları vermek istiyoruz ama yeterince veremiyoruz." diyor musunuz? Bu pandemi süreci Marmara Teknokent AŞ'yi pozitif yönde mi etkiledi, bir fırsata dönüştürebildiniz mi pek çok açıdan, bütçe boyutu itibarıyla da söylüyorum? Yoksa olduğumuz yerde mi saydık, geriye mi gittik?

Sizden, ben aynı zamanda analiz olarak, burada veya yazılı olarak, endüstriyel birkaç ülkenin -yani Amerika olur, Fransa olur- aynı zamanda da gelişmekte olan birkaç ülkenin -işte Brezilya olur bir örnek olarak- onların bu teknokent yaklaşımını pozitif ve pozitif olmayan yani geliştirilebilir yanları itibarıyla bizimle kıyaslamasını sizden isteyeceğim. Biraz önümüzü görmek için açıkçası bir de Kurum hafızasını ve KİT Komisyonu hafızasını koymuş oluruz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Toparlayalım Sayın Vekilim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Vallahi Başkanım, unuttunuz zannettim beni, siz konuşuyorsunuz diye ben sizi rahatsız etmek istemedim aslında, yoksa o yüzden dönmedim yani tamam.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, Sayın Vekilim teşekkür ediyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Peki, teşekkür ediyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Toryum, bor, dijital yazılım konusundaki hem çalışmalarınızı hem de vizyon planınızı öğrenmek istiyorum.

Sağ olun.