KOMİSYON KONUŞMASI

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Burada, tabii, farklı partilerden buradayız ve farklı görüşlerimiz var, Türkiye'nin sorunlarına farklı çözüm önerilerimiz var. Eğer aynı düşünseydik zaten o zaman aynı parti içerisinde olabilirdik. Ben, burada, bu önergeye şerhimi ifade ederken konunun dışına da çıkmadım ayrıca, aslında konunun tam da içinde şeyler söyledim ve çok özet söyledim. Aslında benim önümde bir sayfalık muhalefet şerhi var, yani özet olarak söyledim. Hani burada sizin, buradaki Sayın Milletvekilinin "Konunun dışına çıkılıyor, çıkılmasın." diye Komisyon Başkanımız üzerinde bir basınç oluşturmaya çalışmasına karşılık, ben de burada farklı görüşlerimizi ifade etmek için bu Komisyonun demokratik bir şekilde işlemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum, böyle bir basınç yapmak istiyorum Komisyon Başkanımıza. Yani sizin en son söylediğiniz, yani kapatırken söylediğiniz şey konusundaysa Sayın Başkan, çatışma ve bu çatışmaya dair sorunlar hakkında gene aynı düşünmüyoruz, farklı görüşlerimiz var. Dolayısıyla, hani sürekli olarak hamasi ifadelerle kendini ifade eden, tekrar eden, çözüm bulamayan bir Türkiye'yle karşı karşıyayız. O yüzden bu tür ifadelerle karşımızdaki siyasi özneyi kendimiz gibi kılmaya çalışma çabalarından uzak durmamız gerekiyor. Elbette farklı görüşlerimiz var, farklı çözüm önerilerimiz var.

Bir de ben bu terör retoriğinden çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Biz Kürt sorununun demokratik çözümü için çok bedel ödeyen bir partiyiz; eş başkanlarımız dört yılı aştı zindanlarda. Bedelini biz ödüyoruz, Grup Başkan Vekillerimiz, bu sıralarda oturan arkadaşlarımız şu anda zindanlarda; çatışmalara çözüm aradıkları için, "barış" dedikleri için, barış mücadelesi yürüttükleri için içerideler. Yani dolayısıyla, hani böyle bizleri dar kalıplar içerisine sokmak yerine birlikte sorunları herkes kendi çözüm önerileri çerçevesinde tartışmalı.

Ben Türkiye'nin komşularıyla barış içerisinde, dostluk içerisinde ilişkiler kurması gerektiğini savunuyorum; partimiz bunu savunuyor. Türkiye, şu anda dostlarını oldukça kaybetmiş hatta neredeyse dostu kalmamış bir ülke, dostları artmalı; bunu savunuyoruz, barışı savunuyoruz. Daha ne diyelim, daha nasıl ifade edelim kendimizi? Kendimizi doğru ifade ediyoruz; bunu değersizleştiren, bunu sanki konu dışıymış gibi ifade eden düşüncelere katılmıyorum. Elbette, bakın, sizler de benim hiç katılmadığım şeyleri ifade ediyorsunuz burada diğer milletvekilleri açısından ama ben bu konuda söz alıp oralara cevap vermiyorum; bunlar normaldir çünkü farklı partileriz.

Teşekkür ederim.