| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) AŞ'nin 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .06.2021 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, değerli bürokratlar ve Sayıştayın temsilcileri; hepiniz hoş geldiniz.
Şu anda görüşmekte olduğumuz kurum, yolsuzlukların, usulsüzlüklerin, kamu zararının tam merkezindeki bir kurum ve şu anda KİT'ler arasında en fazla zarar eden 3'üncü kurum durumunda. O nedenle, her bulguda söz alacağım, hem bulguyla ilgili genel değerlendirmeyi yapacağım.
TAMER DAĞLI (Adana) - Mahkeme kararı var mı? Bu nasıl ifade ya!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi ben açıklayacağım size, ilgili konularda suç duyurusunda da bulunduğum için belgeleriyle...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Belgeniz var mı bu konuda?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tabii, tabii; var, belgeler de var, zaman da verirseniz burada açıklayacağım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Mahkeme kararı var mı elinizde? Çok hoş olmayan bir ithamla giriş yapıyorsunuz ve konuşuyorsunuz, çok şık değil Sayın Yavuzyılmaz. Lütfen, lütfen... Canlı yayın yapıyorum diye...
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Şov yapmaya gerek yok yani.
TAMER DAĞLI (Adana) - Mahkeme kararı olur, mahkeme kararını gösterirsin "Böyle bir şey var." dersin, olmayan bir şey için...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz hiç bilmediğiniz ve araştırmadığınız bir konuyla ilgili bu kadar rahat yorum yapıyorsunuz.
TAMER DAĞLI (Adana) - Siz mahkeme misiniz, siz hâkim misiniz ya!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Enerjinizi boşaltın, konuşun, siz bitirdikten sonra ben konuşayım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, Sayın Yavuzyılmaz...
YAVUZ SUBAŞI (Balıkesir) - Ben de senin hakkında suç duyurusunda bulunayım, ondan sonra, şöyle diyeyim... Olur mu öyle şey?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Subaşı, lütfen...
TAMER DAĞLI (Adana) - Personelle ilgili bir konuya giriyorsun, girer girmez söylediğin şeye bak ya!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bitince, enerjinizi boşaltınca ben konuşurum.
YAVUZ SUBAŞI (Balıkesir) - Sen boşaltamazsın bizim enerjimizi.
TAMER DAĞLI (Adana) - Sana mı soracağız nasıl enerji boşaltacağımızı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İsterseniz hakaret edin.
TAMER DAĞLI (Adana) - Sen yapıyorsun ya o hakareti.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı konuşmayalım arkadaşlar.
Sayın Yavuzyılmaz, bakın, bugün haberlere düşen şeyleri okudum gazetelerden, sosyal medyadan, sizin bir demecinizi yayınlamışlar Millî Piyangoyla ilgili olarak.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İlgili olduğunu düşünerek söylüyorsunuz değil mi? Bu toplantıyla ilgili olduğunu düşündüğünüz için mi şu anda konuşuyorsunuz?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, hayır, bu toplantıyla ilgili değil. Millî Piyango Genel Müdürünün çift maaş aldığını beyan etmişsiniz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nerede beyan etmişim? Bir daha okuyun ve ondan sonra da benden özür dileyin; bakın, kim kimi neyle itham ediyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - Siz veriyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Vekilim, benim ne paylaştığım bellidir, paylaştığım her şey belgelidir. Madem konuyu açtınız, bakın söylüyorum: Ben Millî Piyango...
TAMER DAĞLI (Adana) - O zaman açıklama yap, KİT Komisyonunu zan altında bırakma, bürokratı zan altında bırakma. "'Çift maaş alıyor.'" diye Deniz Yavuzyılmaz'ın ifadesi var." diyor Cumhuriyet gazetesinin manşeti, biz mi açıklayacağız? Sen açıklayacaksın bunu.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz açtığınız için söylüyorum, durum şu, Millî Piyango İdaresi Genel Müdür Vekiliyle ilgili sorunlu durum şudur ve ben de bunu açık bir şekilde kendi Twitter'ımdan da paylaştım belgesiyle.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Size göre sorunlu, hukuka aykırı bir şey var mı?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı konuşmayalım, dinleyelim.
Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, bu durum Türkiye'deki devlet mekanizmasında ilk kez yaşanan garip bir örnektir, konu da şudur: Millî Piyango İdaresi Genel Müdürü devleti temsil eden bir makamdır, normal şartlarda devlet memuriyetini haiz olması ve taşıması beklenir ancak Millî Piyango İdaresi Genel Müdürü kendi beyanında "Ben devletten herhangi bir maaş almıyorum." dedi. Bakın, devletten maaş almıyor ancak devlete ait olan bir şirketin genel müdür vekili olarak görev yapıyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - "Millî Piyango İdaresinden alıyorum." dedi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, demedi, tutanaklarda var, paylaştım ben.
Kendisi TÜRK TELEKOM'un bir alt şirketi olan SEBİT Eğitim ve Bilgi Teknolojileri Anonim Şirketinde Genel Müdür Yardımcısı, bunu da zaten beyan etti "Maaşımı da buradan alıyorum." dedi. Ben de kendisine şu soruyu sordum: "TÜRK TELEKOM'un bir alt şirketinde yer almanızın nedeni Türk TELEKOM'daki Türkiye Varlık Fonu hisseleriyle mi ilgili veya SPK'nin atamasıyla mı oradasınız?" diye "Hayır." dedi. Daha önce kendisi Başbakanlık Müşaviri kadrosundayken istifa ediyor Başbakanlık kalkınca ve özel sektöre geçiyor, daha sonradan da özel sektörden maaşını alıp oradan bir görevlendirilme yaparak ücret almamak koşuluyla Millî Piyangodan, Millî Piyango İdaresi Genel Müdür Vekili oluyor. Kadrosu da yok, asli ataması da yok. Şimdi, bu durum dikkat çekici bir durum ve bu durum devlet mekanizmasında ilk kez karşılaştığımız durum. Yani bir kişi devlette çalışıp devletin bütçesini kullanma gücüne erişmişken devletten maaş almaması nasıl normal olabilir? Durum bundan ibarettir. Benim aynı zamanda kendi Twitter'ımdan paylaştığım şey de budur.
TAMER DAĞLI (Adana) - O zaman düzeltsin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İçinde hiçbir itham yoktur, tamamen belgelidir. Gazetede ne yazdığını ben belirleyemem.
TAMER DAĞLI (Adana) - İfadeyi okudun, tutanak burada.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, Genel Müdürün ifadesi şu şekilde, diyor ki Genel Müdür: "Sayın Başkanım, evet, ben Millî Piyango İdaresinden vekâleten görevlendirmeyle vazife yapmaktayım. Millî Piyango İdaresinden yol ücreti, harcırah veya herhangi bir ad altında bugüne kadar herhangi bir ödeme, maaş veya herhangi bir ücret almış değilim."
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, evet.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Siz "2 maaş" diyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Devlet kurumunun genel müdürü devletten nasıl maaş almaz, devletin bütçesini kullanıyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - Ama "alıyor" diye de ifade vermişsiniz. O zaman açıklama yapın, deyin ki: "Ben böyle bir şey açıklamadım." "Ben maaş aldı." demedim deyin, göreyim hadi, ifade edin, bir basın açıklaması yapın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Niye basın açıklaması yapayım?
TAMER DAĞLI (Adana) - "Aldı." demişsiniz, sizin ağzınızla söylüyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yahu, benim zaten basına aldığı yönünde bir ifadem yok ki, kendi beyanı var.
TAMER DAĞLI (Adana) - Hayır, "sizin beyanınız olduğunu" söylüyor. O zaman yanlış beyan de, tekzip iste.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Vekilim, yahu ben onu takip bile etmiyorum.
TAMER DAĞLI (Adana) - Yalan söylediğinizi söylüyor orada.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, şurada sosyal... Sayın Yavuzyılmaz, bakın, bir gazetenin manşetinde diyor ki bakın...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, buradaki gariplik iki maaş alması dahi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, bir saniye, bir saniye, bunu düzeltin o zaman.
TAMER DAĞLI (Adana) - Düzeltin o zaman, sizin adınız kullanılıyor, buyurun.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, diyor ki: "CHP'li Yavuzyılmaz paylaştı, Millî Piyango Genel Müdürü de çift maaşlı." diye.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yahu, benim...
TAMER DAĞLI (Adana) - Düzeltin o zaman hadi. Her zaman, sürekli, tek dürüst olan sizsiniz ama sizin adınıza tek bir şey söyleyeyim...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Anlamadığınız şey şu: Birincisi...
TAMER DAĞLI (Adana) - Herkesi suçluyorsunuz, herkesi suçluyorsunuz. Sizin yaptığınız ortada.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama bu konuyla ilgili Genel Müdürümüzün size yazılı açıklama göndereceğini de beyan ettik Sayın Vekilim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, sizin anlayamadığınız şey şu...
TAMER DAĞLI (Adana) - Her şeyi sen anlıyorsun!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, benim beyanım kendi sosyal medya hesabımda var mı? Var, buyurun, girin, bakın. Daha önce de çift maaş konusuyla ilgili Millî Piyango İdaresi Başkanının çift maaş aldığını değil, çift görev aldığını; 2 görev alan var, 3 var, 4 var, 5 var.
TAMER DAĞLI (Adana) - "Ben öyle demedim." deyin o zaman, açıklama yapın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, siz o kadar dar bir bakış açısıyla bakıyorsunuz ki.
TAMER DAĞLI (Adana) - İşine gelmiyor değil mi öyle yapmak?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yahu, bakın, Türkiye Cumhuriyeti'nde bakanlık yapan birisi, bakın, bakanlık yapan birisi devletten maaş almama durumuna gelemez.
TAMER DAĞLI (Adana) - "Ben öyle demedim." deyin o zaman, "Ben öyle demedim." deyin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Devletten maaş alır, özel sektörden bir şirketten bordrolu çalışanı, personeli gibi maaş alamaz. Şimdi, burada dikkat çekilmesi ve benim dikkat çektiğim konu diğer daha önce açıkladığım bürokratta olduğu gibi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bununla ilgili mevzuat var mı elinizde? Doküman var mı, yönetmelik var mı? Elinizde var mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, çift maaş konusu değil. Yahu, 3 milyar liralık şans oyunları sektörünün başında yer alan kişi nasıl devletten maaş almaz da özel bir şirketin bordrolu personeli olabilir? Böyle bir şey olabilir mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Özel şirket değil. TELEKOM'un alt şirketi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - TÜRK TELEKOM ne? Özel şirket değil mi? TÜRK TELEKOM'un altındaki Sebit Eğitim Bilgi Teknolojileri Anonim Şirketi özel şirket değil mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim, konumuza gelelim. Lütfen konuşmanızı...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Aynı zamanda kendisine ben "Siz devletin ataması veya Varlık Fonu veya SPK'nin atamasıyla mı TÜRK TELEKOM'un alt şirketinde görev alıyorsunuz?" diye sordum. "Hayır." dedi. "Ben kendim zaten orada, Millî Piyangoda görev almadan önce bizzat orada çalışıyordum." diye beyanı var zaten. Yani burada ifade ettiğim şey devletin çivisinin âdeta çıktığı...
TAMER DAĞLI (Adana) - Kardeşim, ifade ederken herkesi suçlamadan ifadeye başla. Herkesi suçluyorsun, herkese ithamda bulunuyorsun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben belgeyle konuşuyorum. Beyana da saygı duyuyorum.
TAMER DAĞLI (Adana) - Daha selam vermeden insanlara burası yolsuzluk, usulsüzlük...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi size ispat edeceğim.
TAMER DAĞLI (Adana) - Allah Allah!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz de kamuoyundan özür dileyin.
TAMER DAĞLI (Adana) - Sen özür diledin mi şimdi, bak bir açıklama yaptın mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, ben öyle bir açıklama yapmadım ki arkadaş ya! Allah Allah!
TAMER DAĞLI (Adana) - Yapmadım de işte, ben öyle bir açıklama yapmadım de.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, şu anda, bir saniye önce ben ne diyorum size: Ben öyle bir açıklama yapmadım. Benim sosyal medya hesabımda öyle bir açıklama yok.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Deniz Bey, konuya dönelim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, Sayın Yavuzyılmaz...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama dar bir şekilde bakmayın. Devletin çivisi çıkmış ya!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, lütfen...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Arkadaşlar, Deniz Bey'in açıklaması Twitter hesabında mevcuttur. Orada bir yanlışlık varsa itiraz edin, yok "Şu gazeteci şunu yazdı, şu gazete bunu yazdı." diye ithamda da bulunmayınız.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, gir bak.
YAVUZ SUBAŞI (Balıkesir) - O zaman Cumhuriyet gazetesi yalan haber yaptı.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.
ORHAN SÜMER (Adana) - A Haber'de herkes her şeyi yazıyor.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - A Haber her şeyi yazıyor; yalan, saçma sapan şeyler yapıyor bu ülkede. Ne yapacağız şimdi o zaman? Her tarafı çamur. Allah Allah!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yavuzyılmaz, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz açtınız Başkanım. Sizin burada asıl üzerinde durmanız gereken şey, bir devlet şirketinin başındaki kişi devletten maaş almayıp da özel bir şirketin nasıl bordrolu bir personeli olur bunun yanıtını aramak. Bunun yanıtını arayın. Oradan da 24 bin lira aynı zamanda maaş alıyor.
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Millî Piyangonun statüsünü bilmiyor bu arkadaş.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, Allah aşkına biliyorsanız söyleyin ya! Böyle bir şey olabilir mi ya?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, süremiz geçiyor.
Lütfen buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kusura bakmayın, siz yaptınız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım lütfen.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, özellikle bulguyla ilgili Sayıştayın yine bulgusu var. Özellikle ben 2019 yılı PTT Sayıştay Raporunu hazırlayan Sayıştay denetçilerini de alınlarından öpüyorum. Gerçekten çok başarılı, gerçek anlamda denetim yapmış arkadaşlar. Önceki yıllar için maalesef, aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Burada personel sayısıyla ilgili "Yıllar itibarıyla PTT Anonim Şirketi Genel Müdürlük için her yıl objektif bir iş gücü tespitinin yapılmadığı görülmüştür." ifadesi yer alıyor. Merkez teşkilatı yıl sonu personel sayılarında 2018 yılı Aralık ayında 1.425 personel çalışıyor. Toplam personel gideri 131 milyon 533 bin 392,46; 2019 yılı Aralık ayındaysa personel sayısı 1.718'e çıkıyor, toplam personel gideri de 215 milyon 160 bin 806 liraya ulaşıyor ve 2019 yılında Genel Müdürlükte çeşitli birimlerde 140 taşeron personel görev yapmaktayken PTT AŞ bağlı ortaklıklarının birinden 58 kişi, diğerinden 28 kişi olmak üzere muhtelif birimlerde istihdam etmek üzere personel kiralaması yapılıyor ve yaklaşık 10 milyon lira da personel gideri gerçekleşiyor ve burada ifade edildiği üzere "Objektif bir kritere dayanmadan Genel Müdürlükte çalışan personel sayısı ve giderleri şişirilmiş, yine, bağlı ortaklıklardan 'ihtiyaç' adı altında doğrudan temin yöntemiyle uzman personel istihdamına gidilmiştir. Personel ücretleriyle ilgili gerekli fiyat araştırması yapılmaması, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı -altını çizerek söylüyorum örtülü kazanç dağıtımı- başlıklı 113'üncü maddesinde yer alan hususlara da aykırılık teşkil etmektedir. Gereksiz istihdamın gizli işsizlik yarattığı, çalışanların motivasyonunu bozduğu ve giderleri artırdığı açıktır." Bu bulgu Sayıştayın bulgusu. Aslında konuyu da büyük ölçüde anlatıyor. Özelikle personel, yönetim kurulu üyeleri ve PTT maalesef, yaptığı, PTT adına yapılan tercihler o kadar yanlış ki o kadar yanlış.
Ben şöyle bir örnek vereyim: Bu personel istihdamı nasıl şişiriliyor? Yani bu Sayıştayın tespitini şimdi ben size ispat edeceğim. Şimdi, daha önce yapılan ayrım ve dağıtım sözleşmelerinde ilgili firmalar teklif veriyorlar, teklif verdikleri fiyatlar da asgari birim fiyatlarıyla aynı. Yani bu yönetmelikler, kanuni düzenlemelerine göre PTT'nin asgari olarak bu iş için belirlediği bir fiyat var, bu fiyatı firmalar veriyor, işi alıyor ve kendileri de o fiyatın içinde kâr ederek işlerini yapıyorlar. Bu durum 2017 yılı dâhil böyle devam ediyor. Ancak 2018 yılından itibaren bu ayrım ve dağıtım işleri yapılırken PTT'nin asgari birim fiyatına uyulmuyor ve firmalara daha yüksek fiyattan bu işler veriliyor. Ve neticesinde, Türkiye genelinde 13.157 dağıtıcı olduğu düşünüldüğünde -bu bir hizmet anlaşması zaten- ve Türkiye'de de 7 bölge olduğu hesap edildiğinde, aylık olarak, bir ayda bu ayrım ve dağıtım işini veren firmalara asgari birim fiyatın üzerinde verilen net kâr 18 milyon 411 bin 610,80 liradır. 2017 yılında sıfır bu rakam. Ancak 21/7/2020 tarihli doğrudan temin sözleşmesi yapılan ayrım, dağıtım işiyle ilgili olarak yirmi dört artı altı aylık uzatmayla otuz ay verilen, sözleşmesi imzalanan bu işle ilgili firmaların kâr olarak verilen 18 milyon 411 bin 610,80 lira ve bunun da süreyle çarpıldığı zaman otuz aylık sürede de 101 milyon 526 bin 220,99 lira bu şirketlere âdeta kâr ettiriliyor. İddia olarak söylüyorum, iddia ediliyor ki bunun 25 milyon lirası da Okçular Vakfına rezerve edilmiş. Rakamlar var, rakamların üzerinde ayrıca da konuşabiliriz.
Diğer taraftan, "PTT nasıl yönetiliyor/yönetilemiyor?" sorusuna bir örnek verecek olursak PTT 2021 yılına 5 yönetim kurulu üyesiyle girdi. Enver İskurt Yönetim Kurulu Başkanıydı, şu anda görevde değil, görevden alındı. Zafer Sönmez Yönetim Kurulu Başkan Vekiliydi, o da gitti. Ömer Fatih Sayan Yönetim Kurulu Üyesiydi, o da gitti. Geriye Hakan Gülten ile Onur Alkın Kalkavan kaldılar ve burada yine bir dikkat çekici nokta da aynı zamanda Ömer Fatih Sayan'ın TÜRK TELEKOM'un da Yönetim Kurulu Başkanı olmasıyla ilgili. Hem TÜRK TELEKOM'un Yönetim Kurulu Başkanıydı hem Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, aynı zamanda PTT'nin de yönetim kurulu üyesiydi. Yine, Enver İskurt da aynı şekilde Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, TÜRK TELEKOM'un yönetim kurulundaydı ve aynı zamanda PTT'nin de Yönetim Kurulu Başkanıydı. Dolayısıyla, burada, kurumda çok ciddi problemler var yönetimsel ve şöyle ki birazdan bu konulara zaten tek tek geleceğiz. Kaldı ki benim basın açıklamasıyla duyurduğum bazı konular vardı, yolsuzluk ve usulsüzlükler, bunlar daha sonra Sayıştayın raporlarına da girdi zaten. Benim söylediklerimden tek farkı, Sayıştayın buna "yolsuzluk" kelimesini tanımlamaması. Zaten onu da o tanımlamayacak, hukuk tanımlayacak, mahkeme tanımlayacak.
Geçtiğimiz günlerde, 26/4/2021 tarihinde çok ilginç bir gelişme daha yaşandı. Yani bu dünkü Millî Piyango İdaresiyle ilgili ortaya çıkan acı gerçekten sonra bir acı gerçek de burada var, kamuoyuna onu duyurduk. O da nedir? PTT yönetim kuruluna bir isim girdi. Bakın, şöyle bir yönetim kurulu yani şöyle kararlar alan bir kurum, bizim belgelerle birlikte suç duyurusunda bulunduğumuz ve isnat ettiğimiz şu suçluların bulunduğu bir kurum: Görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık gibi konularda. İlerleyen aşamalarda zaten bu konuları konuşacağız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Süreniz doldu Sayın Vekilim, tamamlayalım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamamlıyorum.
Kim atandı? Türkiye Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş. Yahu, Emniyet Genel Müdürünün PTT yönetiminde ne işi var, yönetim kurulunda ne işi var? O zaman Genelkurmay Başkanı da TÜPRAŞ'ın yönetimine girsin, Jandarma Genel Komutanı da yine TÜRK TELEKOM'un yönetim kuruluna girsin. Yani kendi görev alanının içine girmeyen, uzmanlık alanını ilgilendirmeyen, aynı zamanda bizim yaptığımız bu suç duyurularıyla, kovuşturmalarla ilgili süreci yönetecek kolluk kuvvetlerinin amiri durumunda bulunan birisinin bu kadar sıkıntılı bir kurumda yönetim kuruluna girmesi ve bu suçların da muhatabı durumunda kalması gerçekten çok üzüntü verici. Bu da büyük bir hata. Yine, personel, yönetim kurulu noktasında alınan inisiyatifin ne denli kötüye kullanıldığını da âdeta gösteriyor. Bugün Ankara'da da PTT müdürlüğüne gittiğiniz zaman orada da belki 100'ün üzerinde, bankamatik memuru şeklinde çalışan PTT'nin taşeron üzerinden aslında finanse ettiği kişiler de var. Dolayısıyla yani bunları söylerken, bu tespitleri yaparken gerçekten üzülüyorum çünkü burada harcanan para, ettirilen zarar, ihalelerin veriliş biçimleri -birazdan detaylarına gireriz onların- gerçekten bu vatandaşın hakkıdır. O nedenle de bu personel rejimi dâhil olmak üzere PTT'de neredeyse baştan aşağı her şeyin tekrar değerlendirilmesi gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.