DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben de Çamlıca Kulesi'yle ilgili verdiğiniz emeklere teşekkür ediyorum. Tabii, burada verilen emek, ayrılan bütçe devletin hazinesinden ayrılan bütçe, yani aslında hiç kimse kendi cebinden bir para vermiyor, dolayısıyla da burada kullanılan kamu kaynağının verimli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı, çarçur edilip edilmediğini denetlemek de bizim görevimiz. O nedenle, bu boyutu itibarıyla Kule Verici Tesisleri İşletim ve Teknolojileri Anonim Şirketi 2018 yılı Sayıştay Raporu'na göre şirketin 2018 yılını 227,2 milyon TL zararla...

KULE VERİCİ TESİSLERİ İŞLETİM VE TEKNOLOJİLERİ AŞ GENEL MÜDÜRÜ AHMET SELAMİ SÖĞÜT - Milyon değil.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Doğru değil mi?

KULE VERİCİ TESİSLERİ İŞLETİM VE TEKNOLOJİLERİ AŞ GENEL MÜDÜRÜ AHMET SELAMİ SÖĞÜT - Bin şeklinde.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Özür dilerim, evet. Yarısı sayı, yarısı kelimeyle olunca böyle karışıyor.

"227 bin lira zararla kapattığı görülmüş olup giderler içerisinde en yüksek pay huzur hakkı ödemeleri ve personel ücreti ödemelerine aittir." diyor. "Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine her ay net 5 bin lira huzur hakkı, Genel Müdüre net 15 bin lira, Genel Müdür Yardımcılarına net 20 bin lira aylık ücret ödenmektedir." diyor. Aynı zamanda da burada çalışan sayısı tabii çok az, yani işçi sayısı olarak çok az görünüyor; bu bakımdan, buradan baktığımızda dönemin PTT AŞ Yönetim Kurulu üyelerinin bir kısmının aynı zamanda Kule Verici Tesisleri İşletim ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürlüğünde Denetim Kurulu üyesi olduğunu görüyoruz ve bu periyodun içinde de çalışan sadece 3 işçi görünüyor. Dolayısıyla, belki bugün ortadan kalkmış bir sorun var ama o dönem itibarıyla ortada bir sorun görünüyor; bir fıkra gibi yani, 3 işçi ama o 3 işçi orada olsun, çalışsın diye Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu üyeleri, denetçiler şeklinde değişik bir durum var. Sorsanız, işten ilk kim çıkarılacak diye, o 3 işçi çıkarılır, geriye de ortada bir iş kalmaz.

Bir sorum şu: Adil Zembat, kendisi Kule Verici Tesisleri İşletim ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürlüğünde Genel Müdür olarak görev almış ve yalnız görev aldığı süre içinde kullandığı konutun, lojmanın parasını PTT AŞ ödüyor. Bu sürenin içinde, yani PTT AŞ'deyken kiralanan konutta ikamet ederken Kule Verici Tesisleri İşletim ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürlüğüne geçiş yaptıktan sonra Kule Verici Tesisleri İşletim ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürlüğü bu lojmanın parasını PTT'ye ödemiyor, aynı zamanda Adil Zembat da bu parayı ödeyemiyor ve PTT AŞ aslında kendi bünyesinde lojman tahsis etmekle yükümlü olmadığı bir kişinin bu konutunun parasını ödemiş oluyor. Yani bu konutun parasını da şöyle ifade edeyim: PTT'nin sahip olduğu Ankara'daki 290 adet lojman veya Türkiye'de sahip olduğu lojman ve binaların içinde değil, bunun dışında, yani bu Yönetim Kurulu üyesinin memnuniyetini sağlamak adına kurumun altlı üstlü -şube ve konut şeklinde- 5 bin TL'ye kiraladığı bir yer. Dolayısıyla da bunu da notlarınıza almanızı sizden istiyorum.

Bizim ülkemizde her şey pahalı, bir tek nefes almak bedava; o da bu gidişle ücrete tabi olacak gibi görünüyor. Konuşmaların içinde bu kulenin, yani hepimizin gururlandığı bu kulenin giriş ücreti tam bilete 60 lira, indirimli bilete ise 30 lira. Bu, milletvekilleri için uygun bir fiyat olabilir, genel müdürler için uygun bir fiyat olabilir; altına makam aracı, şoför, konut, lojman, temsil gideri, yakıt ücreti ödenen devlet kurumu yetkilileri için uygun bir fiyat olabilir ama vatandaşlar için uygun değil; bunu yapmayın. Orada reklam geliri, kira geliri veya çeşitli ticari yöntemlerle gelirler elde etmek mümkünken vatandaşlara bu kulenin kapısını kapatmayın. O nedenle benim önerim şu: Kendi vatandaşlarımıza ücretsiz olsun, turistik yanı itibarıyla geziler düzenlenebilir, diğer yabancı ülkelerden gelen turistlere yine belirli bir tarife Kültür ve Turizm Bakanlığıyla da görüşülerek belirlenebilir. Ben vatandaşlarımızı mahrum etmeyelim diyorum.

Mutlaka biz bir gezi anlamında veya bireysel anlamda da gideceğiz ama eğer böyle bir inisiyatif yapabilirsek -yani KİT Komisyonu olarak- ben gitme hakkımızın İstanbul'a daha önce hiç gelmemiş, Anadolu'nun ücra köşelerindeki okullarda okuyan öğrencileri Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak oraya götürme konusunda hakkımızı onlara devretmeyi ben de öneriyorum.

Teşekkür ediyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Ülke olarak başımızdan bir hain FETÖ darbe girişimi geçti, o nedenle mutlaka güvenlik tedbirlerini de bu kulede, yani sadece bir darbe girişimi bakımından söylemiyorum, terör saldırıları bakımından da mutlaka uzmanlarla çeşitli toplantılar yaparak günün ve saldırıların gelişen teknolojiyle dönüşebileceği dehşet seviyesine göre tedbirleri almanızı sizden bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.