HALİL ETYEMEZ (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, Saygın Bey'e ve TOBB ekibine teşekkür ediyoruz sunumlarından dolayı.

Benim söz alma nedenim geçen hafta burada bir arkadaş özellikle Karapınar'la ilgili bir sunum yaptı: Baran Bozoğlu, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Dernek Başkanı. Ekranda yansıtmış olduğu çöp yığınıyla ilgili bir buçuk yıl önce çekilmiş bir fotoğrafı paylaşmıştı. Belediye Başkanı kesinlikle böyle bir şeyin olmadığını, bu çöplerin kaldırıldığını ve böyle bir ortamın olmadığını çok net bir şekilde ifade etti. Zaten nasip olur gidersek yerinde de görme fırsatımız olacak inşallah.

MURAT BAKAN (İzmir) - Söylemiştiniz geçen hafta.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Onu kayıtlara girsin diye ifade ediyorum. Ben söz almışken bir iki konuyu da hem dile getirip sormak istiyorum sunum yapan arkadaşlarımıza. Bir tanesi, firmaların ham madde kullanımında belli bir oranda geriye dönüşüm şartı veya kuralı uyguladıkları ama yerli kaynağı bulamayıp da ithal aldığımıza ilişkin bir şey ifade edildi. Gerçekten bu konu üzerinde; özellikle, iş dünyası ve bunun altyapısının oluşturulduğu takdirde geri dönüşümü Türkiye'de temin edebileceğimizi ve bunun üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Yani geri dönüşümü de dışarıdan alıyorsak biz de bu anlamda bir eksiklik var, bunun hemen tedbirinin alınması gerektiğini düşünüyorum.

İkincisi eğitim. Özellikle meslek liseleri konusunda da burada meslek liselerinin ve bir zamanlar meslek liseleri konusunda Türkiye'nin gerçekten sıkıntı yaşadığını hep beraber yaşadık. Bir, 28 Şubat sürecinde meslek liselerinin önünün kesilmesi, iş dünyasına özellikle ara insan gücünün yetiştirilmesi konusunda ciddi bir problem yaşanmıştı ve bugün iş dünyasının meslek liselerine sahip çıktığını görüyoruz yaptıkları yatırımlarla, okulların açılmasıyla Hükûmetimizin de devletin de meslek liselerine destek vermesi neticesinde. Bu özellikle iklim değişikliği, kuraklık, çevre bilinci, suyun tasarruflu kullanılması ve yeşilin korunması gibi bu konularda bunu ben baştan beri de burada konuşurken ifade ediyorum mutlaka eğitim süreci içerisinde hatta ilkokuldan başlayarak bu bilincin verilmesini, müfredata koymak gerektiğini. Çünkü bakın, sonradan, belli bir yaştan sonra insanlara bir bilinç oluşturmak, bir davranış geliştirmek, bir anlayış, bakış açısı oluşturmak oldukça zor. Hepimiz biliyoruz ki bu meselede, birçok konuda toplumdaki değişim ve dönüşümü sağlayabileceğimiz yer eğitim çağı, eğitim süreci olduğunu görüyoruz. O nedenle bu konunun eğitim kurumlarında, özellikle de meslek lisesinde çünkü meslek liselerinden yetişen gençlerimizin bir meslek edinerek bu hayata atılacakları ve bu işin içerisinde bulunacakları konusu... Belki bu konuda meslek lisesine müfredat da konabilir veya bu konuda bir bölüm de açılabilir bu konuyu içeren bir meslek hâline getirecek, bu konuları dile getirecek çeşitli konularda yaptığımız gibi bu da yapılabilir.

Hasan Bey bir şey ifade etti yani "Meslek tanımları, kanunları yok." dedi ama tabii bizde bu konular daha yeni yeni. Mesleki Yeterlilik Kurumumuz var. Artık, mesleklerin standartlarının ve tanımlarının belgelerinin oluşturulduğu bir süreç yaşıyoruz. Keşke bunu daha ileri düzeye taşıyabilsek. Bugün bine yakın bir mesleğin de standardı ve belgelendirme süreci yaşanıyor. Belki buradan da önerilerimizle bu konunun da daha ileri noktaya taşınmasına ihtiyaç var. Hangi meslek olursa olsun, hangi meslek icra edilirse edilsin, o mesleğin standartlarının belirlendiği, o mesleğin tanımının yapıldığı ve bir belgelendirme yapıldığı... Ki zaten bir belgelendirme merkezi, sınav merkezleri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla belki TOBB'un da bu yönde çalışması var.

TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ DAVUT ÇETİN - Tabii ki vardır.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bunlar yapılma süreci içerisinde ama bunu daha sağlıklı ve standartlarının bir an önce yapılıp bütün mesleklerin belli bir standart ve belge karşılığında ortaya konulması ve icra edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bir de sunumda... Tabii, su konusu ayrı bir konu, ifade edildi Saygın Bey tarafından ama ya, bu Komisyonun konularından aslında kuraklık ve iklim değişikliği. Su konusuna ayrıca vurgu yapmak istiyorum. Bizim Komisyonumuzun ana konularından bir tanesi kuraklık olduğu için, suyun da aynı şekilde, çok iyi kullanılması, su kullanım becerisi, bilinci de topluma gerçekten kazandırılması gereken husustur. Suyun her alanda... Şunun için ifade edeyim: Yani biz genelde konuşurken tarımdan, tabiattan örnekler veriyoruz, yapılan yatırımların üzerinden konuşuyoruz su kullanımını ama sanayinin de su konusunda ciddi bir tasarrufu, kullanma bilincini, hem geri dönüşümü hem de kullanımı üzerinde de kafa yorulması gerektiğini düşünüyorum. Bütün alanlarda, evdeki kullandığımız suyla da dışarıda, sokakta, sanayide, kurumlarda ve tarımda kullanırken de suyun, öyle, sınırsızca kullanılabilecek bir nimet olmadığına, aslında bunun da bilinçli kullanılması gerektiği hususuna da vurgu yapmamız gerekiyor.

Ben yine tekrar edeceğim, suyun da tasarruflu kullanma bilincini eğitim süreci içerisinde çocuklarımıza ve yetiştireceğimiz gençlerimize kazandırmamız gerektiğini düşünüyor, ben teşekkür ediyorum.