| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Davut Çetin ile TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ahmet Saygın Bakan'ın, iklim değişikliğiyle ilgili genel durum, Paris İklim Anlaşması, TOBB olarak bu konularda ve Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda yaptıkları çalışmalar ve beklentileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .06.2021 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Yaptığınız sunum için de çok teşekkür ederim.
Şimdi, bu Komisyonda küresel iklim değişikliğinden bahsediyoruz, iklim krizinden bahsediyoruz. 2 tane altı çizilmesi gereken şey var; birincisi azaltım yani bir tanesi karbonu nasıl azaltacağımız konusunda, diğeri de adaptasyon konusunda, neler yapılması lazım.
Şimdi TOBB temsilcileri sunumlarını yaptılar. Daha önce çeşitli bürokratlar da yaptılar sunumlarını. Hemen hemen hepsinde Paris Anlaşması'yla alakalı -iş adamı da bunu söylüyor, TOBB temsilcisi de bunu söylüyor, TÜSİAD da bunu söylüyor, bürokratlar da hatta başmüzakereci de bunu söylüyor- artık bu Paris İklim Anlaşması'na imzamızı atmamız lazım gerektiğini hemen herkes söylüyor.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İmza attık da onayı.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Onaylanması, Meclisimizde onaylanması.
Pardon, yanlış ifade ettim, düzelttiniz, teşekkür ederim.
Mecliste bu anlaşmanın onaylanması gerektiğini hemen herkes burada ifade ediyor. Ama şimdi, biraz evvel -sayın vekilimiz de kalktı- yapılan bir iki konuşmaya baktım, bu kadar netlik varken esasında... Yani başmüzakereci aynı şeyi söylüyor, gelen iş adamları aynı şeyi söylüyor, bürokratlar, bakanlık temsilcileri, hepsi hemen hemen aynı şeyi söylüyorlar; bu kadar mutabakat varken sanki Komisyon üyelerimizde bir kafa karışıklığı olduğunu ben hissetmeye başladım. Esasında burada bizim Komisyon üyelerinde de çok fazla kafa karışıklığına mahal verecek pek fazla bir şey yok. Veriler ortada, bir kaybımız yok. Eğer biz buna girmezsek, eğer biz bunu onaylamazsak kaybedeceğimiz şey çok daha fazla olacak gibi gözüküyor çünkü özellikle Yeşil Mutabakat bir devrim esasına bakılırsa. Yani benim anladığımı söyleyeyim, benim okumalardan çıkarttığım şeyi söyleyeyim: Bir devrimin arifesindeyiz şu anda. Yani üretim ilişkileri değişecek, üretim biçimi değişecek, ekonomi değişecek, siyaset değişecek, politika değişecek ve bizim bunun dışında kalma lüksümüz olmadığını ben düşünüyorum. Buraya bir kere daha bildirmek için... Ya, artık bizde bu konuda -Komisyon üyelerimiz de sonuçta ortaya bir rapor çıkaracak- bir netlik oluşması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü şimdi, Antalya'da turizmcilerimiz kendilerine göre önlem almaya çalışıyorlar. Öyle mi Sayın Başkanım?
TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ DAVUT ÇETİN - Evet.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani siz gelecekte yaşayabileceğiniz, turizm sektörü olarak karşılaşabileceğiniz durumlarla alakalı kendi sektör temsilcilerinizi korumak, haklarını korumak, Türkiye'deki turizmi korumak adına birtakım önlemler alıyorsunuz fakat sizin yapmış olduğunuz bu çalışmalar, eğer biz bu, Paris Anlaşması'nı onaylamazsak havada kalacak, öyle gözüküyor. Finansmana ulaşmakta zorlanacağınızı söylüyorsunuz. Artık bu konuda bana göre Komisyonumuzun kafa karışıklığı olmaması lazım, bunu artık bizim kabullenmemiz lazım.
Devamlı da önümüze şu getiriliyor: Ya işte bizim kalkınmamız lazım, bizim büyümemiz lazım. İngiltere'nin de büyümesi lazım, Avrupa Birliğinin de büyümesi lazım, dünyanın da büyümesi lazım. Zaten Yeşil Mutabakatta söylenen şey çevreci bir büyüme, yeşil bir büyüme ve bunun olabileceğini de daha önce bize sunumlara gelen, sunum yapan bir bilim insanı rakamlarla verdi. Yani İngiltere'nin hem büyüdüğünü hem de karbon salımını azalttığını, azaltabildiğini rakamlarla gösterdi. Yani bizim bu büyümeden imtina etmememiz lazım çünkü ikisini birden yapabilmek mümkün.
Benim bir sorum yoktu size, bir katkı vermek için söz almıştım.
Teşekkür ederim efendim.