| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün (TRT) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .06.2021 |
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın başkan, değerli arkadaşlar, kamu kurumu temsilcileri; herkesi saygıyla selamlıyorum.
Benim sorularım var ama önce birkaç şeye vurgu yaptıktan sonra sorularıma geçeceğim. İzlediğimiz kadarıyla TRT'nin -bizim açımızdan- 3 ayrı yerde ciddi problemleri var; personel politikasında ciddi problemleri var, kamu yayıncılığı yapıp yapmadığı konusunda, adil olup olmadığı konusunda endişelerimiz var, bir de iç yapım, dış yapım meselesi var.
Şimdi, TRT'nin -anladığım kadarıyla- kadrosunda 3 tür personel var; kadrolu personel, sözleşmeli personel, bir de dolaylı olarak iş verdikleri insanlardan dolayı taşeron işçiler olmak üzere personel var. Yapılan tespitlere göre ve sendikalarla yapılan görüşmelerde bazı personellerin yıl içerisinde ekstradan zamlar aldıkları ama bazılarının da bundan hiç yararlanamadığı yolunda bir şey var. Mesela, 2018 yılında 1.774 kişi bir kısmı da istemeden yani kendisi istemeden "Mutlaka olacaksın." diye emekli edilmiş, 169 kişi de başka kurumlara gönderilmiş ama akabinde 1.600'den fazla insan yeniden kadroya alınmış ve bunların bir kısmı Anadolu Ajansı üzerinden, bir kısmı da başka kurumlardan, bir kısmı doğrudan sınavla veya başka şekillerde alınmış. Böyle bir şey nasıl uygulanabilir? Yani eğer personeliniz fazlaysa, göndermişseniz, emekli etmişseniz ve başka kurumlara göndermişseniz yerine yeniden niye daha fazla personel aldınız? Bu da doğruysa, madem öyle, o zaman niçin dış yapımlara iş veriyorsunuz, bu kadar personeliniz varken dış yapımlara iş veriyorsunuz? Mesela, iki yılda dış yapımlar için 3 milyar 101 milyon lira para ödenmiş. Türkiye'de nüfusun yarısının, çalışan nüfusun yarıdan fazlasının asgari ücret ya da 1700-1800 liralık emekli maaşlarıyla yaşamaya çalıştığı bir yerde bu 3 milyarı nasıl bir gönül rahatlığıyla dış yapımlara verebiliyorsunuz?
Bir de kamu yayıncılığı yapıyorsunuz, olması gereken bu. Habertürk'ün bir televizyon programına konuşmacılar katıldığında bir konuşmacı dedi ki: "Burada her gün HDP'yi eleştiriyoruz ama HDP'den kendini savunacak bir kişiyi programlara davet etmiyoruz." Oradaki moderatör dedi ki: "Biz kamu kuruluşu değiliz, özel kuruluşuz, tercihimizi böyle yapıyoruz." Burada bir kez daha vurgulanmış oldu ki kamu kurumu tarafsız olmak zorunda ve herkese eşit davranmak zorunda. Bugüne kadar bırakın bizden herhangi bir arkadaşı, bize yakın düşüncesi olan bir insanı bile programlarınıza davet etmediniz. Davet ettiğiniz insanlar belli, o partilerden olmasalar bile ne söyleyecekleri, hangi konuda nasıl düşünecekleri önceden belli olan insanları davet ediyorsunuz ve tek taraflı bir yayıncılık yapıyorsunuz ama bir olumsuzluk olduğunda ya da işte, basına bir şey yansıdığında bizimle ilgili olumsuzluk anlamında onu olmuş gibi hiç sakınmadan, rahatça afişe edebiliyorsunuz ve böyle bir haksızlığa meydan vermiş oluyorsunuz.
Her hafta salı günleri grup toplantıları yapıyoruz, bugüne kadar bizim grup toplantılarımızdaki Eş Başkanlarımızın konuşmalarından bir tek cümleyi bile yayınlamadınız ama başka partilerden ya da iktidar ve iktidar ortağı olan partiden özellikle uzun uzun anlatımlarda bulunabiliyorsunuz. "Bu sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu? Nasıl bir rahatsızlık, nasıl bir şey, bizi çok rahatsız eden bir şey ama sizi rahatsız etmiyor mu" diye söyledikten sonra sorularımı sorarak zamanımı doğru dürüst kullanmak istiyorum.
Birinci sorum: TRT, bir kamu kurumu olarak küçülmeye gitmediğine göre 9 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle neden istihdam fazlası personelin başka kurumlara gönderilmesi istenmiş? Ayrıca, 2018 yılında personel fazlası olduğunu söyleyen TRT'nin 2019 yılındaki personel sayısı bir önceki yıla göre yüzde 29,5 artış kaydetmiştir. Bunu nasıl izah ediyorsunuz, neye bağlıyorsunuz bunu?
İkinci sorum: TRT kendi personelini istihdam fazlası personel olarak bildirip başka kurumlara gönderilmelerini istemesine rağmen, dışarıdan hizmet alımı yaptı mı? Bu iddia doğruysa hangi hizmetler için hizmet alımı yaptınız? Hangi şirketler üzerinde kaç kişilik istihdam yaptınız? Burada kendi personellerinizin niteliksiz olduğunu mu iddia ediyorsunuz yoksa bir yetersizlik, başka bir sorun mu var dışarıya iş yatırmanızda?
Üçüncü sorum: 2019 yılı Nisan ayında Anadolu Ajansı üzerinden 280 kişinin TRT'ye geçiş yaptığı iddia ediliyor. Bu iddia doğru mudur? Ben doğrulatamadım çünkü. Ama böyle bir iddia var, sizden öğrenmek istiyorum.
Dördüncü sorum: Son üç yıl içerisinde hangi kurumlardan kaç personelin TRT'ye nakli gerçekleşti? Kamu kurumlarından söz ediyorum tabi.
Beşinci sorum: TRT, elektrik faturalarından pay aktarılarak ve satın alınan cihazların bandrollerinden gelir elde ediyor. Gelir elde ederken bir ayrım yapmaksızın "Sen şu partidensin ya da bu partidensin." denilmediğine göre yayın yapılırken bu adalet niye gözetilmiyor biraz önce izah ettiğim şekilde? Niçin bizim partiye yakın ya da bizim partiden birilerinin de kendi düşüncelerini anlatabilmesi için programlarınıza davet etmiyorsunuz?
Altıncı sorum: TRT Haber, HDP grup toplantılarına bir saniye dahi yer vermiyor. TRT kurumu olarak bu durum RTÜK yayın ilkelerinin ve TRT Yasası'nın ihlali niteliğinde değil midir? Bize göre ihlali niteliğindedir ama sizin ne düşündüğünüzü de merak ediyorum. Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilere, demokratik gruplara yer vermek, fırsat eşitliği sağlamak, tüm siyasi partilerin görüşlerini kamuoyuna, izleyicilere tarafsız bir şekilde aktarmak halkın haber alma özgürlüğünün bir zorunluluğudur çünkü halkın bilinçlenmesi ve aynı zamanda bilgilenmesi için de yayın yapıyorsunuz ve yayın ilkelerinizde bunlar var. Neden bu ilkelerinize uygun davranış sergilemiyorsunuz?
Yedinci sorum: 2018, 2019 ve 2020 faaliyet raporlarında şöyle yazmışsınız: "Türkiye'nin kamu yayıncılığı yapmakta görevlendirilen tek yayın kuruluşu olma bilinciyle kuruluş yasamızdaki ilkeler doğrultusunda ve günümüzün gereklerini yerine getirerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz." Burada kamudan neyi kastediyorsunuz, bizim anlattığımız kamuya pek uymuyor sizin yaptıklarınız. Biz farklı bir şey mi düşünüyoruz, kamu dediğiniz zaman biz farklı siz farklı mı anlıyoruz diye düşünüyorum.
Sekizinci soru: Geçtiğimiz beş yıl içerisinde TRT kanalında hangi siyasi partiye ne kadar süre ayrılmıştır? Bizim sıfır olduğunu biliyorum da özellikle Mecliste grubu bulunan İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisine ne kadar süre ayırdınız? Bizim, zaten söylemenize gerek yok, sıfır olduğunu biliyoruz.
Sorularım bundan ibaret. Bunları yazılı olarak, ayrıntılı olarak bize bildirirseniz en azından bu anlamda bir şeyi öğrenmiş oluruz ama Atila Bey'in de ifade ettiği gibi genellikle bu tür şeylerin de geçiştirildiğini ya da çok yüzeysel cevaplarla sonlandırıldığını biliyoruz. Umarım, siz öyle bir şey yapmazsınız ve hakkaniyete uygun bir davranış sergilersiniz.
Teşekkür ediyorum dinlediğiniz için.