| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün (TRT) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .06.2021 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kamuda genel müdür olmak için gerekli hizmet süresi ve yaş kriterine bakılmadan şahsınıza özel atamanız niçin ve nasıl yapıldı?
Eski Genel Müdür İbrahim Şahin, önce sözleşmeli sonra kadrolu yaklaşık 3 bin kişi atamıştı ve tabii, buna karşılık "teşvik" adı altında sürgüne gönderme tehditleriyle ilk postada yaklaşık 1.100 kişiyi zorla emekli etmişti. İbrahim Eren, bir adım öteye taşıdı ve 2018'de emeklilik hakkını kazanan ve kurumun kalifiye, eğitimli kişilerinden oluşan yaklaşık 2.300 kişiyi yöneticiler ve dışarıdan getirdikleri personel vasıtasıyla emekliliğe zorladılar. İnsanları sürgüne göndermek, soruşturma açmakla tehdit ederek teşvik adı altında 1.870 yayıncı zorla emekli ettirildi. Onların yerine de özel hizmet sözleşmeleriyle -ki bu kişilere devlet memurluğunun çok üstünde, bana verilen rakam 15 ile 50 bin lira bir maaş ödenerek- alındılar. Bu da yetmedi, tehditlere ve teşvike rağmen gitmeyen yaklaşık 600 kişiden sadece 169 kişiyi istihdam fazlası personel listesiyle ve çıkarılan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ek maddeyle önce Devlet Personel Başkanlığına sonra da yayınla alakası olmayan kurumlara gönderdiler. Mahkeme süreci sonunda gönderilenlerin yaklaşık 130'u geri döndü, bazıları yine zorla emekli edildi. Kurum, bu süreçte, bu kişilerle ilgili kimin yaptığı, hangi yasal kriterlerin uygulandığı, nasıl değerlendirildiğini hiçbir mahkemenin açıklayamadığı bir puanlama listesi gönderiyor. Listeyi yapan, değerlendiren, imzalayan belli değil ve açıklanmıyor. Listedeki imza eskiden ulaştırma görevlisiyken, İbrahim Şahin döneminde açıktan Genel Müdürlük emriyle müdür olarak atanan kişi ve ne gariptir ki aynı listede bu kişi de var ama çok başarılı olduğu için kurumda kalıyor. Bu arada bütün amaç kurumdaki fazla personeli 140 kişiye azaltmaktı. Diyeceksiniz ki liste 169 kişi, niye 140? Çünkü 169'un 29'u bu dönemde diğer kurumlardan TRT'ye geçiş yapıp yüksek kadro alıp ve yine eski yerlerine üst dereceli kadroyla gönderilen torpilli personeldi. Bu 29 personel kimlerdir? Örnek olarak da 2200 ek göstergeyle gelip TRT'den 6200, 6400 ek gösterge alıp gidenler. Ve bunlar olurken "Fazla personelim var." diyen TRT kurumu, yayıncıları gönderip yerine olmayan işler için yaklaşık 3 bin kişilik idari personel alıyor. Nerede çalıştıkları belli olmayan personel. Peki, yayını kimler yapıyor? Dışarıdan getirilen kalifiye olmayan personel.
TRT EBA İlkokul, TRT EBA Ortaokul ve TRT EBA Lisenin kullanımı hakkında biraz bilgi verir misiniz? Bir senede kaç öğrenci erişebildi sisteme, sistemdeki sorunlar nelerdir, öğrencilerin erişimi bölgelere göre nasıl dağılmıştır?
TRT hizmet alımlarının yüzde 84,2'sini, yurt içi ve yurt dışından alınan haberler, program ve yapım giderleri oluşturdu. 2017 yılında kurum dışarıdan yaptırılan programlara yüzde 6,2'lik artışla, 383 milyon 510 bin TL ödenirken, haberler için 445 milyon 75 bin lira ödeme yapıldı. Bu arada hizmetinden yararlandırılan "Kurum dışı şahıslara ödemeler" adı altında 53 milyon 550 bin lira aktarıldı. Kurum dışından kiralanan program giderleri yüzde 152,9 oranında artışla 2017 yılında 14 milyon 607 bin 327 TL oldu. Bu bağlamda kurum hangi şirketle ne kadar ücret karşılığında hizmet alımı yapmıştır, bunu yıllara göre vermenizi rica ediyorum.
Sayıştay raporunda kurumun dış ve iç yapım süreleri incelendiğinde, iç yapım ve yayın sürelerinde geçmiş yıllara göre nispi artışlar sağlandığının gözlendiği ancak mevcut potansiyelin daha etkin kullanımına yönelik çalışmaların sürdürülmesinde yarar görüldüğü belirtilmişti. Teftiş Kurulunun 8 Eylül 2017 tarihli Raporu'nda da kurumda bilgi birikimi ve iş deneyimine sahip önemli sayıda yapımcı bulunduğu, bunun yanı sıra zengin bir yayın arşivinin ve prodüksiyon kaynaklarının olduğu, dolayısıyla yayıncı birimlerin talep etmesi hâlinde iç yapımlar koordinatörünün daha fazla sayıda iç yapım gerçekleştirme potansiyelinin bulunduğunun vurgulandığı anımsatıldı. Kurumun kendi personeli dururken neden hizmet alımı yapılmaktadır? Bu, kurumda bir iş için iki kere ücret ödemek anlamına gelmez mi? Son üç senenin Sayıştay raporlarında dış alımların zararından bahsediliyor. 2021 yılında ve gelecek yıllar için hâlâ dış alım, hizmet alımı planlıyor musunuz?
Şimdi, tecrübe denen şey, yaşanarak elde edilen bir olgudur. Bunun ne eğitimi olur ne okulu olur ne de kitabı vardır. Elinizdeki bu tecrübeli personeli tamamen heba edip yerlerine bir sürü insan doldurdunuz. Kurumun asli kadroları tasfiye ediliyor, edilmeyenler ise çalıştırılmıyor. Gereğinden fazla idari personel istihdam edilip asli işi yayın ise kiralık personelle götürülüyor ve bunlara milyarlarca para harcanıyor. Kurum personelinin bin liraya yapacağı iş, özel şirketlere yüz binlerce liraya yaptırılıyor. Getirilen yeni personele aylık 15 binle 50 bin lira arasında maaş ödeniyor.
Son olarak bir Teftiş Kurulu raporuna dayanarak, emekli kurum personelinin Genel Müdürlük içindeki poliklinikten faydalanması ne gerekçeyle yasaklanıyor ve daha sonra niçin bundan vazgeçiliyor?
Size çok önemli bir soru soracağım: Siz gerçekten tarafsız, adil, şeffaf bir yayın yaptığınıza ve kurumu bu şekilde yönettiğinize inanıyor musunuz?
Teşekkür ederim.