KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, şimdi, arkadaşlarımız, milletvekili arkadaşlarımız üst Komisyon toplantı dosyasını inceliyorlar. Şimdi, bakıyorlar bakıyorlar hiçbir şey yok. Çünkü bulgu yok, denetim yok. Bana kalırsa bu toplantıdan sonra biz oylamada yapmamalıyız bence yani çünkü oylama yapılacak bir şey de yok. Bu denetimi Sayıştay, bu raporu nitelikli bir şekilde hazırlamayarak kadük hâle getirdi. Dolayısıyla, siz de sıkıldınız farkındayım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama Sayıştay denetçilerimiz... Sayın vekilim, böyle töhmet altında bırakmayalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, yok töhmet değil, şimdi anlatacağım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen yani arkadaşlarımızın hiçbir etki ve tesir altında kalmadan denetim çalışmalarını yaptığına benim inancım tam.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam tutanaklara geçti. Şimdi, benim inancıma göre de eksik. Şimdi neden eksik açıklayalım.

Şimdi, "RDK" diye Sayıştayın bir kurumu var, "Rapor Denetleme Kurulu" diye bir kurul var, özellikle son iki üç yıldır çok aktif. Bu TRT'nin raporlarını zaten incelediğimiz zaman ne kadar aktif çalıştıklarını da görüyoruz. Bu adeta bir sansür kurulu gibi denetçilerinin hazırladığı, tespit ettiği bulguların bir kısmına "Sen geç." diyor Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonuna, bir kısmına diyor ki: "Sen dur, sen sorun yaratırsın, seni çıkaralım."

Şimdi, Sayıştay Başkanının da benim aldığım bilgiye göre özellikle son yaptığımız Sayıştay toplantılarından önce, grup başdenetçisini ve denetçilerden bir tanesini davet ederek bu toplantı, Mecliste yapılan toplantı öncesinde görüştüğü ve ondan sonra buradaki yetkili Sayıştay denetçilerinin buraya geldiği konusu. Neden böyle ilave bir görüşme yapılır...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama bakın, duyum üzerine lütfen... Sayın Yavuzyılmaz, Sayın Vekilim, bu kadar köklü bir kurumu...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, işin temel, kronik...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ciddi bir iddia ama.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, ciddi bir iddia. Ben de yanıt verilsin diye zaten iletiyorum.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hayır iletmek değil. Belgeyi de koyarsan iyi olur. O zaman herkes her şey için iddiada bulunur.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, ben iletiyorum, yanıt verirler. Derler ki "Hayır, hayır, biz böyle bir şey yapmıyoruz."

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, buyurun devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) -Bakınız, ben neticede süremi de kullanmış olayım. Konu şundan ibaret: Şimdi, öyle konular var ki devlet kurumlarının normalde karşı karşıya geldiği pek çok şirketi dava etmesi gerekiyor. Evet dava da ediyor, çok güzel, Sayıştay raporuna da giriyor. Ancak kurumun avukatları ve hukuk müşavirleri davada yeterli savunmayı yapmayarak davanın kaybedilmesine dönük bir pozisyon alıyor. Sayıştay raporuna baktığımız zaman şunu görüyoruz: Şirket dava edilmiştir evet ancak şirketin lehine sonuçlanmıştır. Tamam, raporun bu bulgusunun artık izlemeden kalkması oylamaya sunuldu, çoğunlukla kabul edildi, bitti. Şimdi, bizim amacımız sadece bunu şeklî yönü itibarıyla incelemek değil aynı zamanda da içeriğine girmek konunun, bu bakımdan söylüyorum. Yani burada sanki hani hiçbir problem yok, Sayıştay dümdüz, biraz önce Sayın Gündoğdu'nun ifade ettiği "Yani siz iktidara geldiğinizde kendi kadrolarınızla doldurursunuz." diye ifade ettiği, işaret ettiği yerlerden biri Sayıştay.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - "Doldurursunuz." demedim Sayın Yavuzyılmaz. Dedim ki: "Siz de kendi kadrolarınızla çalışırsınız." İşin doğası bu, siyasetin doğası bu.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, tersten baktığımız zaman da şunu görüyoruz: Bugün, Sayıştay, son on dokuz yıldır Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu kadrolarından sonra artık AK PARTİ'nin kadrolarıyla iyice dolmaya başladı, ben bunu raporlara baktığımda görüyorum.

Diğer taraftan, Sayıştayın Türkiye'de denetim alanına giren 3.372 tane kamu idaresi var. Yani bakanlıklar, belediyeler, özel bütçeli kurumlar, kuruluşlar, işte Karayolları Genel Müdürlüğü gibi; düzenleyici denetleyici kurumlar, işte EPDK gibi; üniversiteler gibi, bunların da olduğu toplam 3.372 kamu idaresi denetim alanında. Peki, her yıl ne kadarını denetliyor? Sadece 476 tanesini, bu KİT kuruluşları da dâhil.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Özür dilerim. Sadece şunu söylemek istiyorum: Ben, Sayıştay üyelerinin burada...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bunlar ilave süre olarak geliyor.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Atila Bey, siz de biliyorsunuz Sayıştay üyelerinin burada...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sen o kadar yanlış bilgi verdin, biz sana tek kelime söylemedik. Mesela, TRT'nin...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı konuşmayalım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Mesela, TRT'nin 350 milyon dolarlık...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel...

ATİLA SERTEL (İzmir) - TRT'nin 400 milyon dolarlık ihracat yaptığını söylediniz.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - TRT'nin demiyorum, Türkiye'nin diyorum. Bak, Türkiye...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Değil. Bak, Türkiye. Onun tamamı 350 milyon dolardır...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - 400 milyon dolar ihracatı vardır ve bunda da TRT'nin katkısı büyüktür.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bir saniye... 350 milyon dolardır. O da TRT'nin payı değildir, özel sektördür...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ya TRT'nin katkısı...

ATİLA SERTEL (İzmir) -...üreten sektördür, "Gelinim Olur Musun?" programı da vardır onun içinde, başka programlar da vardır.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, arkadaşlar, sayın konuşmacının süresinden... Tamam...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yani özel sektörün payından TRT'ye övgü çıkardınız.

(Gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gündoğdu, lütfen... Sayın Gündoğdu...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sayıştay üyelerini niye töhmet altında bırakıyorsunuz?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Dırdır, dırdır, dırdır...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, öyle deme, dırdır yok burada.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bozuk çamaşır makinesi gibi ya.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ama Atila Bey, doğru bir şey değil ki söylediğiniz ya.

(Gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, buyurun.

Sayın Gündoğdu, lütfen.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Konuşturmuyorsun.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Olur mu öyle ya?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayıştaya da konuşur milletvekili...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ama töhmet altında bırakıyorsunuz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Töhmet altında da bırakır. Sen Sayıştayın avukatı mısın kardeşim ya, bırak, Allah Allah! Başkanım, müdahale eder misin? Olur mu öyle şey?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sen sadece iddianın karşılığında...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gündoğdu...

Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Metin, bırak Allah aşkına ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Süreyi...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - İlave edeceğim efendim, ilave edeceğim.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Konuşturmuyorsunuz ya.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Metin Bey, bitti mi? Tamam, bittiyse...

AHMET TAN (Kütahya) - Ama Metin Bey'in söylemediği şeyi söylediniz...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun, siz başlayın.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Tan, lütfen...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Öyle bir şey söyleyin ki...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Birazdan ben idare etmeye başlayacağım, tamam...

AHMET TAN (Kütahya) - Sayın Başkan...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun sizin var mı söyleyeceğiniz?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ahmet Bey, lütfen... Ya lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun, söyleyin, tamam, buyurun.

AHMET TAN (Kütahya) - Metin Bey'in söylediği cümleyi söylerseniz hiçbir sıkıntı kalmayacak ama ithamınız...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, bitti mi?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Tan, karşılıklı konuşmayalım.

Buyurun Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Benim dışımda konuşmak isteyen arkadaş var mı? Varsa söz verin.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ya lütfen ya... Lütfen, Allah aşkına, Sayın Yavuzyılmaz, lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, konu şu: Tabii ki çok güzel görevini yerine getirdiğine inandığım raporlar Sayıştay tarafından da hazırlanıyor, evet, alalım onları bir kenara koyalım. Ama benim buradaki görevim gelen Genel Müdüre, yönetim kuruluna, bürokratlara teşekkür etmek değil ya, kusura bakmayın. Tamam, siz edebilirsiniz, ben de söylüyorum, yapılan, güzel ve doğru olan tüm çalışmalarla ilgili biz de şükranlarımızı sunuyoruz ancak yapılan çalışmaların hiçbirinin hiç kimsenin cebinden çıkardığı kendi parasıyla yapmadığının da farkında olalım. Yani takdirden çok harcanan paralar yanlış yerlere gittiyse bizim görevimiz bunu tespit etmek, yoksa biz bu toplantıları hiç yapmayalım.

Şimdi, diğer taraftan, evet, Sayıştayın raporunu beğenmedim, beğenmedim, bunu da söylüyorum. Bunun da muhtemel, kendi gördüğüm sakıncalarına da işaret ediyorum, yeri geldiğinde bazı konuları ifade ediyorum ki önüne geçebilelim. Bir kurumda, devlet kurumu kendi hukuki mücadelesinde eğer geride kalacaksa ve bu mücadeleyi hakkıyla yapmayacaksa bunu anladığım zaman uyarıyorum ki o mücadele tam ve dikkatli bir şekilde verilsin.

Şimdi, diğer taraftan, bakın, burada, şöyle bir yanılsama da var, onu da söyleyeyim: "Alt komisyon toplantısı yapılmış, evet, Alt Komisyondan üst Komisyona bulgu gelmemiş." Şimdi söylenen bu. Ya biz çocuk muyuz, çocuk muyuz ya? Birbirimizi mi kandıracağız? Yani Alt Komisyonda da çoğunluk AK PARTİ tarafında, AK PARTİ ve MHP oylarıyla çoğunluk o tarafta, şu anda KİT Komisyonunda da öyle, Genel Kurulda da öyle. Yani buna dayanarak "Alt Komisyondan üst Komisyona bulgu gelmedi, Alt Komisyonda böyle karar alındı." demek Sayın Mevlüt Karakaya'nın söylediği. Bu doğru ve çok da bizim bu konudaki soru işaretlerimizi giderecek bir açıklama değil.

Şimdi, hemen birkaç tane soru sorayım.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Deniz Bey, Devlet Demiryolları Alt Komisyonunda beraberdik, üste çıkacakların hepsine beraber karar vermedik mi? Çoğunda bu şekilde oluyor zaten.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle değil, ben de Devlet Demiryollarının Alt Komisyonundaydım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, buyurun, buyurun, devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben birçoğuna ayrıca muhalefet şerhi de verdim. Yani söyledim de ama oylama yapıldı.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Öyle bir şey yok.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tutanaklara bakarsınız, söylersiniz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz, buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani, o bir demokrasi aldatmacası gibi oluyor yani, öyle söyleyeyim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, şunu sormak istiyorum yani bunu öğrenmek adına soruyorum: Genel Müdür aynı zamanda TÜRKSAT'ın da yönetim kurulunda. Genel Müdür maaşınız ne kadar? TÜRKSAT'ın yönetim kurulu üyesi olarak ne kadar maaş alıyorsunuz?

Aynı zamanda kurumda makam aracı sayısı ne kadar? Hangi makama, hangi marka ve hangi modelde, hangi araçlar tahsis edilmiş? Akaryakıt tahsisi var mı? Bunun için belirlediğiniz limitler var mı? İş dışında makam araçlarıyla ilgili olarak aldığınız akaryakıtı kullanıyor musunuz? Hafta sonu, bayram tatillerini nasıl ayırıyorsunuz? Bakın, bunlar hep vatandaşın hakkını korumak için sorduğum sorular yani ve 2020-2021 yılı için güncel olarak sizden bunu talep ediyorum.

Aynı zamanda, TRT'de çalışan güncel personel sayısını, onların görev dağılımını ve statülerini yani hangileri kadrolu, sözleşmeli veya özel hukuk hükmüne tabi olarak işe alınmış?

Diğer bir sorum: Özel hukuk hükmüne tabi olarak personel alımı yapma gerekçeniz nedir? Neden böyle bir ihtiyaç duydunuz ve şu ana kadar aldığınız ÖHT'li personelin görev dağılımı nedir, uzmanlıklarına göre görev dağılımları nelerdir? TRT'de şu anda yeterli sayıda elinizde kadrolu veya farklı sözleşmeli statüde, bu alanlarda çalışan personel yok mu? Son beş yılda ayrı ayrı her yıl kaç çalışan personelin emekliye ayrıldığı veya çeşitli nedenlerle TRT'yle olan bağlarının koparıldığını sormak istiyorum.

Dediğim gibi, ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Aslında malumun ilamı biraz, siz de siyasi saiklerle yaptığınız yayının pek çoğuna o şekilde yaklaştığınızın farkındasınız. O nedenle, burada, yani sizi ne ikna etmeye çalışabiliriz, çünkü çıktığınız yolda hangi yöntemlerle ilerlediğinizi görebiliyoruz. Ancak daha adaletli olmanız konusunda sadece daha vicdanınızın sesini dinlerseniz belki bir ihtimal, hani o benim ifade ettiğim bu haremlik selamlık şekilde kadın ve erkek TRT'de yükselme sınavına giren kişilerin ayrılmasının bir ihtimal olma ihtimalinin katrilyonun karesi, bir bölü katrilyonun karesi olduğunu söylemiştim. Vicdanınızın sesini duymak da o kadar bence küçük ihtimal ama bunu yaparsanız da gerçekten Türk milletine eşit ve adaletli bir şekilde hizmet etmenin onurunu yaşarsınız diyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Özel sektörün yanında TRT'nin vatandaşlara, çocuklara, her yaştan herkese, bugünün çocukları yarının büyüklerine eğitici olmak gibi de bir görevi var özel sektörün dışında. Dolayısıyla, sadece ratinglerde birinci olmak TRT'nin başarısında bir parametre değil. Bu bakımdan bunlara da dikkat ederek çalışmalarınızda kurumu güçlendirmeniz ve adaleti, hakkı, hukuku ön plana çıkarmanız dileğiyle diyorum.

Teşekkür ediyorum.