| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı'nın, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası süreç ve uluslararası sözleşmeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 09 .06.2021 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi buraya gelen hocalarımızdan bir tanesi çok doğru bir ifade kullanmıştı: "İnsanlığın var olması, iklimin değişmemesine bağlı." demişti ve "Medeniyetimiz de bir tehdit altında, insanlık bir tehdit altında." diye tanımlamıştı. Şu an yaşadığımız bu iklim krizinin sebebinin de insan kaynaklı olduğu artık hepimizin bildiği, dünyanın bildiği bir konu ve işte son yüz elli yıllık, iki yüz yıllık insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Yüz elli, iki yüz yıl içinde ne oldu? Sanayi Devrimi oldu. Yani işin doğrusuna bakılırsa şu an yaşamış olduğumuz bu kriz hâli kapitalist sistem dolayısıyla, kapitalist sistemin dünyaya vermiş olduğu zararlardan kaynaklanmakta ve benim anladığım kadarıyla da sistem kendine bir çıkış yolu arıyor, bunun için arayışlar içerisinde, ağır aksak da olsa belli bir noktaya getirmiş. Böyle bir durumda, bunu daha önce de ben belirtmiştim, Sayın Bakanımızın da Bakan Yardımcımızın da konuşmalarından çıkardığımız şey o, bizim bu sürecin, bu değişimin dışında olmamız söz konusu değil. Evet, bazı şeyleri, mesela iklim kanununu biz kendi iç hukukumuzda çıkartabiliriz, Meclis bunu yapabilir veyahut da karbonu fiyatlandırabiliriz, vergilendirebiliriz, bunu Meclis çatısı altında yapabiliriz, iç hukukumuzda bunu yapabiliriz, döngüsel ekonomiye de geçebiliriz yani bunları biz kendimiz düzenleyebiliriz ancak şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız: Ülkemiz ne yazık ki cari açık veren, dış ticaret açığı veren bir ülke, önemli sorunlardan bir tanesi ve doğrudan yabancı yatırımcıya ihtiyacımız var, tasarruflarımız fazla değil, finansmana ihtiyacımız var. Bugünkü sunumda da eğer biz bu sürecin dışında kalırsak, Paris Anlaşması sürecinin dışında kalırsak özellikle, finansmana ulaşmakta çok ciddi şekilde zorlanacağımız ortaya çıkıyor. Sunumdan okuyorum: "Paris Anlaşması AB'nin gelecekteki tüm kapsamlı ticaret anlaşmalarının bir unsuru hâline gelecek." Ki Avrupa Birliği en önemli ticari partnerlerimizden bir tanesi. AB'yle müzakere fasıllarının açılıp kapatılmasında olası etkilerinin olacağından bahsetti ki Avrupa Birliğiyle şu anda müzakere aşamasında olan bir ülkeyiz. Dünya Bankasının finansmanının yüzde 35'ini doğrudan iklim eylemlerine yönlendireceğini, Avrupa Yatırım Bankasının da finansmanının tamamını Paris Anlaşması'nın hedefleriyle ve ilkeleriyle uyumlu hâle getireceğinden bahsediliyor. Yani burada finansmana ulaşmakta çok ciddi bir şekilde zorlanacağımız aşikâr. Ben dün de söylemiştim, iklim değişikliğiyle ilgili kurmuş olduğumuz, çalıştığımız Komisyonun üyelerinde Paris Anlaşması'yla alakalı artık herhangi bir tereddüdün kalmaması gerektiğini ben düşünmekteyim.
Bir de şunu merak ettim: Neden "Küreselleşen İklim Değişikliği" diye başlık attınız yani "Küresel İklim Değişikliği" değil de "Küreselleşen İklim Değişikliği" diye başlık attınız? Lokal miydi daha evvel bu iklim krizi, sonradan mı küresel hâle gelmiş oldu?
İklim Liderler Zirvesine 22-23 Nisanda Cumhurbaşkanımız da katıldı, yaklaşık 40 lider vardı zannedersem, basında yer aldı ama bununla ilgili mutlaka sizin bir notunuz vardır, bir raporunuz vardır, 22-23 Nisanda gerçekleşen bu İklim Liderler Zirvesiyle ilgili bilgileri Komisyonumuza sunarsanız da seviniriz.