KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, değerli bürokratlar, Sayıştayın değerli temsilcileri ve milletvekili arkadaşlarımız; hepiniz hoş geldiniz.

Dünkü konuyla ilgili olarak ben de birkaç şey söyleyeyim. Tabii, bizim görevimiz denetlemek dolayısıyla belirli bir gerginlik de hem denetleyen hem denetlenen hem de bu konunun paydaşları açısından oldukça stresli ve ağır bir yük aslında yaptığımız konu. Dolayısıyla ben, normalde, Cumhurbaşkanından parti genel başkanlarına kadar kamuoyunun önünde kullandıkları dilin zaman zaman çok sert ve üslubun da vatandaşlarımız tarafından çok da hoşa gitmeyen bir çizgiyi aştığını görebilen bir milletvekiliyim ve işin bu boyutunu da örnek almaya da açıkçası hiç niyetim yok. O nedenle de ne kullandığım sözlerde bir hakaret ne karşı tarafa küfür niteliğinde bir ifade de bugüne kadar, milletvekili seçilmeden önce de seçildikten sonra da hiçbir zaman kullanmadım. Ancak, tabii ki, bizler hoşumuza gitmeyen, özellikle görevin ifasında eksiklik olarak tanımladığımız konuları belirli bir lisanımünasiple de ifade etmekle sorumluyuz. Neticede burada kişisel bir görev değil halkımızın, vatandaşlarımızın bize verdiği görevi yerine getiriyoruz. Dolayısıyla kullandığımız ifadeler tutanaklara geçiyor ve tıpkı bugün bizim onlarca yıl önceki tutanaklara geri dönüp bakıp yönümüzü tayin ederken buradan nasıl bilgi ediniyorsak, o dönemin ruhuyla ilgili fikir sahibi oluyorsak bundan sonra da, yıllar sonra da başka milletvekilleri de dönüp bugünün tutanaklarını okuyacaklar ve şu anda yazdığımız tarih bir şekilde de tutanaklara yansıyacak.

Bu bakımdan ben, Sayıştayın üzerinde bir baskı olduğunu ve dolayısıyla da raporlarının şeffaf bir şekilde yayınlanamadığını yaptığım araştırmalar, edindiğim resmî bilgiler ve bilimsel parametrelerle hamasete de girmeden net bir şekilde ifade ettim, bundan sonra da etmeye devam edeceğim. Dün yaşanılan olay, benim daha çok çalışmam gerektiği, gerekiyorsa da bu eleştirileri daha çok dile getirmem gerektiği konusunda da kendi açımdan da bir çıkarım yapmama neden oldu açıkçası.

Yani bürokratlar pek çok konudan rahatsız olabilirler, milletvekilleri, olabilirler, ancak bugün televizyonlardan izlediğimiz şekilde, farklı siyasi parti temsilcilerinin neredeyse birbirlerine hakarete varan ifadeleri varken tutanaklardan da görüleceği gibi benim en ufak bir hakaretim olmadığı hâlde bunu öyle addederek burada denetim alanının dışına çıkılan bir noktada farklı bir sürece evrilmesi açıkçası beni üzdü ama aynı zamanda da bir şekilde biz görevimizi daha da motive olarak sürdürmek durumundayız.

Ben bu bakımdan, yani yanlışı yapan Sayıştay denetçisi arkadaşın da... Olabilir, yani herkes hata yapabilir, zaman zaman bizler de hatalar yapabiliriz; bu bakımdan ben uyumlu çalışmayı devam ettireceğimize inanıyorum. Kendisine bir kırgınlığım yok ancak bir milletvekili olarak milletvekilliği makamına gösterilmesi gereken saygıya binaen de bu olayın tekrar edilmemesi için Komisyon Başkanlığı tarafından gerekli uyarıların sözlü olarak yapılmasının yeterli olacağı kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.