KOMİSYON KONUŞMASI

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bitirelim bu konuyu çünkü biz burada bazı konuları uzun uzun tartışsak da uzlaşma noktası bulamayacağız. Çünkü neden bulamayacağız? Şimdi, Metin Bey'in söylediğine yanıt olarak değil ama şöyle bir yöntem izlendiğinin bilmesini isterim, arkadaki Sayıştay üyesi denetçi arkadaşlarımız da bu yöntemi biliyorlar: Bir Sayıştay denetçisi bir kuruma gider ve o kurumla ilgili yaptığı bütün denetlemeleri bir ham rapor hâline getirir, o ham raporu, rapor hâline getirdikten sonra, ki son dönemde Sayıştayda bir masa etrafında bir yapı oluşturuldu ve o soruşturmayla ilgili getirilen maddeler ayıklanmaya ve denetimden geçirilmeye başlandı. O denetime takılan "Bu girsin, girmesin." diye karar veren merci Sayıştay müfettişi değil ve Sayıştay müfettişinin hazırladığı o raporlar ne yazık ki bir denetime tabi ve o denetimden süzülen kesimden raporlar düşüyor bizim önümüze; o raporlar da giderek daralmaya, giderek küçülmeye ve giderek bulgusuz bir hâle gelmeye başladı. Bunu nasıl söylüyorum? İşte, Metin Bey de yaklaşık beş, altı yıldır KİT Komisyonunda; beraber çalışıyoruz. Bize gelen dosyalarda -bizden eski üstat var, o daha önce de yaptı görev- o raporlarda çok ince ayrıntılara kadar bulgular ve öneriler getirilirdi Sayıştay tarafından.

Şimdi söylenilen şu: Tabii ki oradaki müfettiş yani oradaki Sayıştay denetçisi Deniz Yavuzyılmaz tarafından direkt hedefe alınmıyor ki, o sorumlu değil ki sadece; sorumlu olan Sayıştayın kendi içerisindeki raporlama sisteminin değişmesi ve süzüle süzüle, artık böyle dibinin dibi posasını getirip bize vermeleri noktasında. Biz milletvekilleri olarak Sayıştayın ilk denetçisinin hazırladığı ham raporlara ulaşabilsek, ham bilgilere ulaşabilsek çok daha farklı şeylere ulaşacağız yani çok daha farklı bulgulara ulaşacağız ama bunlar süzüldüğü için, elendiği için, işte, daha önce söylediğimiz gibi 400 sayfalık, 500 sayfalık Komisyon tutanaklarına geçen dosyalar varken... Mesela, ben TRT'yi ilk denetlediğimde böyle koca klasörlerle çalışıyorduk, şimdi böyle incecik TRT klasörlerine geldik. Peki, TRT düzeldi mi? TRT'de haksızlık yok mu? TRT'de hukuksuzluk yok mu? TRT'de adam kayırma yok mu? Dün söyledi işte Genel Müdür, "Genel Müdür Yardımcısının haberi yok, 3 akrabasını ben işe aldım." dedi. Ya, nasıl oluyor bir adamın 3 akrabası aynı kuruma gidiyor diye soramadık bile.

Şimdi, bütün bunların hepsini geçiyorum arkadaşlar, biz burada milletvekiliyiz yani hepimiz aynı düşünmek durumunda değiliz ki. Biz aynı siyasi partinin ne ürünleriyiz ne dünya düşüncemiz birbiriyle örtüşüyor ne meseleye bakış açımız örtüşüyor; örtüşseydi zaten bir arada, yan yana olurduk; tek parti olurdu yani hiç öyle bir şey olmazdı.

O nedenle, burada muhalefet eden arkadaşların sesine kulak verin. Ben samimiyetimle söylüyorum. Ha, kulak vermiyorsanız... Yani biz burada, bütün çabamızla, iyi niyetimizle, uyarılarımızla bazı konuları gündeme getirirken biz o kurumların düşmanı değiliz ki. O kurumlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumları. Biz aslında oradaki işlevsizliğin ya da oradaki kusurların ya da oradaki hataların giderilmesine yönelik bakış açımızla eleştirilerimizi getiriyoruz. Şimdi bu eleştiriyi hakaret kabul edersek ve o kişi dışarıda bizimle hesaplaşmaya kalkarsa... Ha, dışarıda da hesaplaşılır, ayrı bir şey; bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz da yok yani bizim öyle çekincemiz de yok ama bir milletvekiline bir bürokratın dışarıda hesap sormasını milletvekili olarak siz kabul ediyorsanız ve öyle bir yöntemi meşrulaştırıyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisine yönelik tavrın da, bakış açısının öyle olduğunu düşünürüm ki öyle olmadığını biliyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Biz onu kabul etmiyoruz ama hepimizin ortak görüşü o.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Atila Bey, onu hiçbir arkadaşımız kabul etmiyor.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ama öyle olmaması için tedbir alınması gerektiği noktasında uyarımızı ve düşüncelerimizi aktardık.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürü ve arkadaşlar da haklarını helal etsinler; şimdi onların çalışmaları sırasında da böyle bir gündem açıldı, bunu da ben kapatırım diye açmıştım ama cevaplar uzadı. Sürenizden çaldık, hakkınızı helal edin.

Devam etsin arkadaşım, normal gündemimize dönelim.

Teşekkür ederim.