KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Valla, ben size de aslında teşekkür edeceğim ama teşekkürlerimi sona saklayarak önce bir eleştiriyle başlayacağım ama eleştirim, alanınız dışına çıkıldığı için falan değil, çocukların mektubuyla ilgili duyduğunuz rahatsızlığı dile getirmeniz dolayısıyla olacak. Özellikle de bir öğretim üyesi olarak bu rahatsızlığı dile getirmenizden benim rahatsız olduğumu dile getireceğim. Çünkü sizin hoca olarak, bizim de bu ülkenin vekilleri olarak gençlerimizi ve çocuklarımızı dinlemek gibi bir sorumluğumuz var; onlardan rahatsız olmak hiçbir şekilde mümkün değil, olmamalıyız ve hatta onları daha çok sorgulamak, araştırmak ve çalışmalarını sağlamak için daha çok yüreklendirmeliyiz. Çünkü biz, bu Komisyonda onların bu davranışlarından rahatsız olduğumuzu söylersek tarihsel açıdan düşülecek notta çok büyük bir yanılgı olur bu da. Çünkü onları dinlemek ve ne istediklerini öğrenmek bizim başlıca görevimiz. Onların haklarının ne olduğunu bilerek yetişen çocuklar olarak büyümeleri, kendi gelecekleri konusunda endişe duymaları çok doğal çünkü ben de mesela bir anneanne, babaanne olarak sadece değil bu ülkenin geleceği için, tüm çocukların geleceği için çok büyük endişe duyuyorum dünyanın geleceğinden. Gerçi, siz "Dünyaya bir şey olmaz, olan bize olacak." dediniz, bunu kinayeyle söylediğinizi düşünüyorum ben çünkü olacak olan... Aslında biz, insanoğlu olarak yaptığımız faaliyetler sonucu dünyayı bu hâle getirdik. Şimdi, bu hâle getirdiğimiz dünyada sorunları ve acıları yaşayacak olan, kıtlığı da çekecek olan, kuraklığı da çekecek olan, gerektiğinde besinsiz kalacak olan da bizleriz ve bu nedenle, çocukların geleceği konusundaki endişelerine kulak vermemiz lazım.

Mesela bu Z kuşağı çocuklar yeşil dönüşümü destekliyorlar ve iklim krizi konusunda son derece duyarlı çocuklar ve şu anda Türkiye'de yüzde 23 gibi bir rakama tekabül ediyor çocuklar ve gençler, dünyada ise yüzde 32. Mesela ben, Türkiye'de iklim konusunda sözü olan çocukları dinlememiz gerektiğini -ilk toplantımızda aslında çağırılacaklarla ilgili bir not düşmüştüm- özellikle iklim konusunda söyleyecek sözü olan çocukları bu Komisyonda dinlememiz gerektiğini -profesörler kadar, öğretim üyeleri kadar, Bakanlıklar kadar- gelecek onların olduğu için o çocukları özellikle dinlememiz gerektiğini... Çünkü onların bir sloganı var, "İklim konusunda bilimin arkasında birleş." diye bir sloganları var. Dolayısıyla, Başkanım, tekrar söylüyorum: Biz, o çocukları yani bu iklim krizi konusunda söyleyecek sözü olan çocukları mutlaka burada bu Komisyonda dinlemeliyiz, çok önemsiyorum bu konuyu.

PROF. DR. KENAN BARİK - Sayın Vekilim, özür dileyerek, isminizi bir not alabilir miyim? Kaçırdım ben orayı.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tabii, tabii. Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü.

Yani sizin de bu konuda tarihsel sorumluluğumuz olmaması yönüyle bizi eleştirdikleri konusunda bunu söylediğinizi düşünüyorum ama ben de Komisyon tutanaklarına bunu not düşürttürmek istedim. Ya, değilse sizin bir hoca olarak "Çocukları dinlemeyelim." diye bir şeyiniz olduğunu düşünmüyorum zaten. Fakat burada şunu da tespit etmemiz gerekiyor ki, Murat Vekilim de söyledi: Aslında biz, sürekli olarak Türkiye'de "Tarihsel sorumluluğumuz yok bu konuda." cümlesini duymak istemiyoruz artık. Çünkü tarihsel sorumluluğumuz olsun ya da olmasın -bakın, ben bunu daha önce de tutanaklara geçirttim- Türkiye olarak aslında Paris İklim Anlaşması'nı imzalayalım, imzalamayalım konu o değil. Tabii ki imzalamamız gerektiğini düşünüyoruz ama bizim orada bir artıştan azaltış beyanımız var, verdiğimiz niyet beyanı buna dayalı. Dolayısıyla, bu konuda da dünya ülkeleri bizi bir tehdit olarak görüyorlar. Çünkü hâlâ fosil yakıtlardan çıkmadık biz, hâlâ yenilenebilir enerji kaynaklarına yeterli yatırımı yapmadık, herkes bunu söylüyor, hâlâ termik santraller açmak için birtakım şeyleri yapıyoruz, rant uğruna arazi tahribatı yapıyoruz -siz bunlara çok güzel değindiniz, bir önceki sunuşta da değinildi bu konulara- dolayısıyla, bunlar önemli ama siz özellikle su ve gıda güvenliğine işaret ettiğiniz için ben özellikle teşekkür ediyorum.

"Ziraat konusunda tarımcıları dinlediniz mi?" dediniz, biz aslında bir Orman Mühendisleri Odasını çağırdık ama ben çok verimsiz bir sunuş olduğunu düşünüyorum, hiçbir şey söylemedi bize kendi özgeçmişini anlattı sürekli olarak hiçbir şey söylemedi ama bu konuda Ziraat Mühendisleri Odasını çağırmamız gerektiğini tekrar burada tespit etmek istiyorum. Burada aslında size en çok teşekkür edeceğim konu da çözüm önerilerimiz konusunda. Ben bunu daha önce de dile getirmiştim Komisyonda, en büyük sorunlardan bir tanesinin Toprak Koruma Kurulları olduğunu. Ben kendi şehrimde de yaşadım, termik santral yapmak için bizim -Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da altında imzası olan aslında- büyük ova ilan edilen sit alanı, işte "Valilerin lafına bakılıyor." gibi bir laf söylediniz, sizin dediğiniz gibi, daha sonra aynısı bizim başımıza geldi Eskişehir'de. Toprak Koruma Kurulu kararıyla tarım arazisi olmaktan çıkarıldı büyük ova hem de, bu büyük ova içindeki bir parça. Dolayısıyla bunu çok önemsiyorum özellikle Toprak Koruma Kurulları konusundaki uyarılarınızı. Çünkü maden faaliyetleri için çıkarıyoruz, sanayi alanları için çıkarıyoruz ya da konut alanları açmak için yapılıyor ülkemizde bu Toprak Koruma Kurulu kararları. Bu çok önemli ve son yıllarda, son beş yılda 11 milyarlık 2B arazi satmışız mesela. Öyle ki 2012 yılından sonra yapılan yasal düzenlemeyle de belediye alanları ve mücavir alan sınırları içindeki tarım arazisi satış işlemlerinde de bunlara başlandı ve 2018 itibarıyla yüzde 50 indirim uygulanması öngörüldü. Yani bu son derece sıkıntılı bir konu. Siz ne diyorsunuz bu konuda, özellikle kim izin verdi, bu niye tarım arazisi dışına çıkarılıyor? Bunun tespitini yapmamız önemli.

Bir de toprakta organik maddelerin artması konusundaki uyarılarınız, evet, çok anlamlı. Mesela anız konusu çok sıkıntılı sizin belirttiğiniz gibi. Peki siz bu konuda su yasasının çıkmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Onu sormak istiyorum, su ve toprağı bu kadar savunan bir hoca olarak.

Bir de işte bu Erzurum'la ilgili nitrat kirliliği, evet çok uzun yıllardır hani sorun diye biliyorum ben, bunca sene neden bu konuda bir ilerleme kaydedilemedi?

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.