ATİLA SERTEL (İzmir) - 2017'de de vardı, 2018'de de bulgu 6; bu lojistik hadisesiyle ilgili soruyu sormak istiyorum.

Şimdi, burada Sayıştay, lojistik merkezlerinin verimli işletilmediğini, zarar eden kurumun zararına zarar kattığını savunuyor, vurguluyor. Ben sorularımı sorayım, yoruma fazla gerek duymuyorum: Bugüne kadar hangi illerimizde kaç adet lojistik merkezi yaptınız? Yapılan lojistik merkezlerinin toplam maliyeti ne oldu? Bu yapılan lojistik merkezlerinden hangileri ne kadar kâr etti, hangileri ne kadar zarar etti? 25 lojistik merkezi tamamlandığında, iş bittiğinde toplam maliyeti ne olacak? Son olarak, bu lojistik merkezlerinin kendilerini ne zaman amorti edeceğini ve kâra geçeceğini düşünüyorsunuz?

Yine, bir önceki öneride Eskişehir İnönü kesimi ve alt yapı işlerinde fazladan yapılan ödemeden bahsediliyordu, burada, bu öneride bununla ilgili mahkeme sürecinin devam ettiğini söylüyorsunuz. Benzer bir durum da 2019 yılı Sayıştay raporuna da baktım ben, orada da dikkatimi çekti, orada da şöyle diyor: "Van Gölü Feribot Müdürlüğü ihtiyacına binaen 15 Temmuz 2011 tarihinde 47,3 milyon avroya sipariş edilen, 3,5 milyon avro ilave iş artışı verilen 2 adet 50 vagon taşıma kapasiteli feribot alımı, yine bunlara ait iskele onarımı ile tevsi onarım tesislerin yapımı, kalan işlerin sözleşmesinin tasfiye süresinde fazla ödeme yapılıyor, ne yazık ki tahsil edilemiyor." deniliyor. Toplamda 680 bin avroyu bulan ancak alacak ve fazladan ödeme için yüklenicinin makinelerine el konulsa da, bu makinalar Devlet Demiryollarının adına tescil edilmediği için tekrar elinizden alınacak. Durum tespit heyetinin hatasından kaynaklanan bu durumu Sayıştay özetleyerek anlatmış, merak edenler detaylarına bakar, siz de bakmışsınızdır zaten. Benim merak ettiğim, bu yükleyiciden olan alacaklarınızı tahsil ettiniz mi? Yine, bu ihaleden doğan alacaklarınızın toplam tutarı nedir? Tahsil ettiniz mi veya nasıl edeceksiniz? Yine, tahsilat için hangi girişimlerde bulundunuz? Bu fazladan ödeme ve kuruma açılan zarar için durum tespit heyetindeki kişilere idari ve adli soruşturma açıldı mı? Açıldıysa sonucu ne oldu?

Ayrıca, Sayıştay raporunun içerisinde Devlet Demiryollarının arazilerine el konulduğu, işgal edildiği; İstanbul'daki arazilerde çok sayıda yapının bulunduğu söz konusu. Mesela, 12'inci bulguda diyor ki: "İstanbul ili Arnavutköy içerisinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Birinci Bölge Müdürlüğü bünyesindeki taşınmazlar ile ilgili imar uygulaması konusunda gerekli değerlendirmelerin yapılmaması..." Sizin o kadar çok malınıza, mülkünüze el koymuşlar ki şaşırmamak elde değil. Yani bunun üzerinde, sizin, Devlet Demiryollarının mülkünün üzerinde bir adet benzin istasyonu var, 104 adet fabrika var. Bu fabrikaları nasıl kurdular, nasıl yaptılar? Yani buralar nasıl işgal edildi? İşgal edilirken Devlet Demiryollarının Genel Müdürlüğü neredeydi? Genel Müdür neredeydi, Türkiye'de miydi? Bu Arnavutköy olayı bu kadar işgale uğradı da nasıl haberi olmadı, bunu da merak ediyorum ben, çünkü Sayıştay, bunu çok ayrıntılı bir biçimde yazmış, demiş ki: "Hadımköy Mahallesi 4.975 parsel sayılı 56 dönüm yerde, Ömerli Mahallesi'nde 743 parselde 56.904 metrekare, sonra 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18'inci maddesiyle 107 parsele dönüşmüş.." falan. Yani sizin bütün arazilerinize, en kıymetli arazilerinize el koymuşlar ve siz onları alamıyorsunuz geriye öyle mi?

TCDD GENEL MÜDÜRÜ ALİ İHSAN UYGUN - Değil.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Böyle diyor Sayıştayın raporunda, sayfa 68 ve 69, bulgu 12. Şimdi, bununla ilgili sizin bilgi vermenizi istiyorum. Yani "Bu imar uygulaması sonucunda oluşan parseller sanayi ve ticaret alanlarında kalmış ve 106 adedinde de üçüncü şahıslara ait yapılar bulunmakta; 104 adet fabrika bulunmasından dolayı kurum tarafından kullanılması da mümkün bulunmamaktadır." diyor. Yani bütün bunları okuduğum ve anladığım kadarıyla Devlet Demiryollarının Arnavutköy'deki, Bölge Müdürlüğündeki arazilerine el konulmuş; bununla ilgili de bilgi istiyorum.

Teşekkür ederim.