| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ'nin 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, ben bazı sorular soracağım, o sorulara yazılı olarak yanıt verirseniz ve ayrıntılı yanıt verirseniz çok memnun olacağım.
Bu takibe düşen çok sayıda kredinin teminat mektubunun kapatılan Bank Asyadan alındığını gördüm ben, okudum. Böyle bankacılıktan çok fazla anlamam ama okuduğumu anlarım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sorularınız anladığınızı gösteriyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sağ olun.
O açıdan, Nisan 2019 itibarıyla Sayıştay denetim tarihinde Nisan 2019 itibarıyla iflas halindeki Asya Katılım AŞ'ye ait 55 adet teminat mektubu kapsamında alacak tutarı 230 milyon 736 bin lira olarak görülüyor. O dönem Bank Asya'dan alınan teminat mektuplarının tercih edilmesinin özel bir nedeni var mıydı yani o döneme ilişkin? O dönemin değerlendirilmesini ve o dönemin ruhunu da öğrenmek istiyorum yani sadece niye Bank Asya'dan bu kadar çok-55 adet- teminat mektubu olmuş? 230 milyon 736 bin liralık alacağınızı tahsil edebildiniz mi yani geriye dönüş hangi noktada oldu? Bir de 15 Temmuz darbesinden sonra FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle el konulan kaç firmaya, ne kadar tutarda kredi vermiştiniz? Bunların ne kadarını tahsil edebildiniz? Yani onların içerisinde battı, gitti dedikleriniz var mı? Yani biraz önceki gemi işinde olduğu gibi battı balık yan gider kredi oldu mu, onu öğrenme istiyorum.
Banka personeline Genel Müdürlüğün İstanbul'a taşınmasından bu yana kira yardımı ödeniyor çünkü İstanbul'da hayat pahalı; gerçek. "2019 yılında Genel Müdür 12.500 lira, Genel Müdür Yardımcılarına 8.606 lira, daire başkanlarına 7.822 lira ile 6.455 lira, diğer personele de 860 ila 3.919 lira arasında net kira yardımı ödenmiştir." deniyor. 2021 yılında bu kira yardımları artırıldı mı, tutarı ne oldu? Onun rakamsal dökümünü istiyorum.
Yönetim kurulu üyeleri, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarına ödenen hakkıhuzur, maaş -ya da maaş demeyelim- bütçesine katkı, yandan ödeme ya da katkı parası; ne deniyorsa yani "maaş" deyince kızıyor arkadaşlar.
AHMET KAYA (Trabzon) - Huzur hakkı.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Huzur hakkı falan ne deniyorsa onu diyelim, o ne kadar olmuştur, onu öğrenmek istiyorum? Bir de yönetim kurulu üyeleriyle, Genel Müdür Yardımcılarına sağlanan başka haklar var mı, varsa bunlar nedir, ödeme tutarları ne kadardır? Yönetim kurulunda olup da bu ücretleri 2'nci veya 3'üncü maaş gibi alanlar kimlerdir? Bu kişilerin görev yaptıkları diğer kurumlar hangileridir? Onları siz takip edemezsiniz ama biz takip ediyoruz, biliyoruz.
"Banka brüt takipteki alacakları 2018 yılına göre yüzde 47,9 oranında 164 milyon 88 bin lira artarak, 2019 sonunda 506 milyon 596 bin liraya yükselmiştir." deniliyor yani buradaki artış yüzde 47,9 civarında. Şimdi pandemi nedeniyle birçok sektörde ihracat durma noktasına geldi, bu anlamda 2018, 2019, 2020 yıllarında takibe düşen firma sayısı kaç oldu? Bu firmalardan alacak tutarı ne kadara ulaştı, bunu öğrenmek istiyorum. Sizin bankanızdan alışveriş eden, kredi çeken, 2019 ve 2020 yılında kredi verdiğiniz firmalardan iflas edenler var mı, sayısı ne kadardır? İflas eden firmalara verilen kredi tutarları ne kadardır, bunların ne kadarını tahsil edebildiniz? Yine 2019 ve 2020 yılında kredi verdiğiniz firmalardan kaçı konkordato ilan etti? Konkordato ilan eden firmalara verilen kredi tutarı nedir, bunun ne kadarını tahsil edebildiniz?
Ben, şimdi, keşke kendisi gelseydi, Doktor Şakir Ercan Gül, Yönetim Kurulu Başkanınız, gelmedi buraya, gelseydi soracaktım kendisine, tabii, şimdi, burada asıl mesele şu: Bazı isimler vardır ki özel sektörde çok daha yüksek rakamlara çalıştırılır, genelde bunları KİT'lere çekemezsiniz yani çektiğiniz zaman maaş düşük gelir, unvanı iyidir ama parasal anlamda tatmin olamaz, yani "Bu maaşa mı çalışacağım?" der, özel sektör ona dolarla, euroyla maaş verirken "Ben niye geleyim de orada görev yapayım?" der. Bu doğrudur ama sistemsel bir hatadan kaynaklanan yani KİT'lerin başına getirilen insanların, çok kıymetli insanların ücretlerinin azlığından yakınarak o KİT'lerde görev yapmama eğilimi de vardır ya da çok kaliteli, çok yüksek maaş alması gerekenleri KİT'lere getiremezsiniz. Buradan kaynaklanan bir problem yaşıyor bence Türkiye. Bunu da şöyle telafi ediyorlar -bence- ama o telafi yöntemi çok doğru bir yöntem değil, o açıdan çok eleştiriye uğruyor: Mesela Şakir Ercan Gül, 2014 yılından bu yana Sun Expressin Yönetim Kurulu üyesi yani o, Maliye Bakan Yardımcısı Olduktan sonra Sun Expressin Yönetim Kurulu üyeliğine geçmemiş, önce Sun Expresste Yönetim Kurulu üyesiymiş ve devam etmiş, sonra Maliye Bakan Yardımcılığı görevine gelmiş, oradan da Türk Eximbank Yönetim Kurulu üyesi olmuş. Şimdi, baktığınızda, arkadaşlar itiraz ediyor, biz de itiraz etmemesi gerektiği noktasında ikna etmeye çalışıyoruz, Bakan Yardımcılığı maaşı olarak 27.917 lira para alıyor, bu Eximbank Yönetim Kurulundan -benim bildiğim kadarıyla- 10.370 lira alıyor ve 4 maaş ikramiye alıyor -doğru değilse siz düzeltin- Sun Expressten de 3.750 euro yani 39.262 lira alıyor. Bu arkadaşın yani Yönetim Kurulu Başkanınızın toplamda 81.500 civarında bir para alması söz konusu.
Buradaki mesele şu, arkadaşlarımız da onu anlatıyor: Şimdi, bir insana bir yerden maaş verilmesi lazım, bir yerden maaşının düzgün olması lazım. Biz, mesela, geçmişte PTT'yi denetlerken eski Genel Müdür Kenan Bozgeyik bize bir itirafta bulundu, aslında komisyon tutanaklarında da var, dedi ki: "Lahmacuncudan, pideciden mefruşatçıdan, takım elbiseciden, baklavacıdan fiş, fatura toplayıp örtülü ödenekten her ay 3 bin lira daire başkanlarına, 5 bin lira ona..." Ek katkı payı gibi Yönetim Kurulu üyelerine fatura karşılığı PTT'den para veriyorlar. "Bunu niye yapıyorsunuz?" diye sorduğumda Kenan Bey "Hakikaten maaş az, maaşa takviye olarak böyle bir yöntem seçtik." dedi. Biz de o yöntemin doğru olmadığını, PTT Genel Müdürünün alacağı paranın yani bir genel müdürü maaşının, devlet tarafından yani yönetenler tarafından belli bir miktarda olması, onun yaşayacağı koşullara uygun bir miktarda para olması gerektiğini savunduk. Doğrusu da o yani bir yerden alsın ama düzgün bir maaş verilsin ama yan takviyelerle oradan seni şu yönetime sokalım, buradan da al, buraya da git gibi şeyler toplumda doğru karşılanmadığı için bu eleştiriler oluyor.
Bir de arkadaşlarımın söylediğine ben çok katılıyorum yani TRT Genel Müdürümüz de kendisi söyledi "Ben hem Genel Müdürlükten 15 bin lira maaş alıyorum, 14.500 lira da TÜRKSAT'tan alıyorum, 29.500 lira." dedi, 30 bin lira. Şimdi, koskoca Kurumun başında olan bir Genel Müdür olarak 30 bin lira civarında alıyor ama orada sadece spor programı yapan Ersin Düzen 27.500 lira maaş alıyor, Genel Müdür kadar maaş alıyor, üstelik haftada üç gün çalışıyor yani toplasan ayda on iki gün tutuyor ama Genel Müdür orada gece gündüz mesai veriyor, rakamsal olarak boyutlarına baktığın zaman "O göreve o para uygun." diyorsun. Şimdi, Düzen'e baktığınız zaman, Ersin Düzen'e baktığı zaman -düzen deyince AKP düzenini kastetmiyorum- 27.500'e 30 bin az geliyor.
Şimdi, burada yapılması gereken şu, bizim KİT komisyonunda bu olaylar çok tartışılmıyor ama toplumda tartışılıyor o da şu noktadan kaynaklanıyor: Genelde KİT'lerde eski milletvekilleri, eski bürokratlar, bürokraside yer almış üst düzey bürokratlar "Şuradan da şu takviye alsın." gibi bir anlayışla yapılan sistemin değerlendirilerek çözülmesi lazım gerektiğini ben şahsen düşünüyorum yani, benim naçizane önerim şudur: Bu yöntem yerine insanlara hayatlarını sürdürecekleri, idame ettirecekleri kadar rakamın verilmesi noktasında değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu görüşler noktasında da bizim gruptaki arkadaşlarımızın meseleyi tartışmak değil, bir çözüm yolu bulmak noktasındaki görüşlerdir.
Uzattım, teşekkür ederim.
İyi görevler diliyorum. Başarılı olmanız bizim dileğimizdir. İnşallah daha iyi ve güzel günlerde buluşmak dileğiyle.
Sağ olun.