| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 16 .03.2015 |
BAŞKAN - Evet, buyurun işte. Lütfen Sayın Serindağ, buyurun.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi Sayın Başkan, bu tasarı hazırlandıktan bugüne kadar hep problemli olmuştur. Birincisi şu: Şimdi bu kadar önemli bir tasarıyı görüşüyoruz ama şu anda Hükümet sıralarında Sayın Bakan yok.
Bilmiyorum, Sayın Müsteşarın belgesi var mı?
BAŞKAN - Var efendim.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Varsa onu da görelim, getirsinler, bize ibraz etsinler, Komisyona ibraz etsinler lütfen, arkadaşlarımız da görsünler, birincisi bu.
İkincisi: Siz diyorsunuz ki: "Biz önergeler üzerinde görüşme açacağız, her önerge üzerinde bir kişiye söz vereceğim." Şimdi, 82'nci madde açık, orada "Önerge sahiplerine söz verilir." diyor, "önerge sahiplerine söz verilir." diyor Sayın Başkan, "Önerge sahiplerinden birine söz verilir." diye bir şey yok. Bakınız, "Önerge sahipleri Komisyon toplantılarına katıldıkları takdirde beş dakikayı geçmemek üzere konuşabilirler." Çoğul kullanılmış burada, tekil kullanılmamış. "Bir kişi konuşur." diye bir şey yok.
Bir başka sorun: Şimdi zannediyorum Hükümet temsilcisi açıklayacak. Bu tasarı, sizin de söylediğiniz gibi, 3 Aralıkta Komisyonda görüşülmeye başlandı, 27 Ocakta son buldu. Bakın, Başbakan Yardımcısı - tüm basının huzurunda söylüyorum- Başbakan Yardımcısı "Bu tasarı Komisyonda üç günde görüşüldü, kimse ses çıkarmadı." dedi. Bu kadar yurttaşları yanlış bilgilendirmek olabilir mi? Üç günde mi görüşülmüş? Sayın Başkan açıkladı, 3 Aralıkta görüşmeye başlamışız, 27 Ocakta Komisyon raporunu hazırlamış yani yaklaşık iki ay görüşülmüş. Biz bu görüşme sırasında muhalefet olarak görüşlerimizi ifade ettik. Başka ne yanlış bilgi veriliyor? Efendim, Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Sağlık çalışanlarına şiddetin durdurulması için biz bu tasarıyı getiriyoruz." Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun. Böyle bir şey var mı? Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesiyle ilgili herhangi bir husus var mı?
Bir başka husus, Sayın Başkan, şimdi, iç Tüzük diyor ki: "Komisyon veya Hükümet bir veya birkaç maddeyi geri alabilir." Şimdi Hükümetin tanımına bakıyoruz, sözlüğe baktık değerli arkadaşlar, Hükümetin tanımı: "Devletin görevlerini yerine getirmesini sağlayan yetkili organ, Bakanlar Kurulu, kabine." Yani şimdi, İçişleri Bakanı Genel Kurulda Hükümet temsilcisi olarak bulunuyor, Hükümet olarak bulunmuyor, Hükümet temsilcisi olarak bulunuyor. Bizim Tüzük'ümüz "Hükümet temsilcisi geri çeker." demiyor, "Hükümet geri çeker." diyor. O zaman İçişleri Bakanı Hükümet yerine geçemez. Bunun geri çekilmesi usule aykırıdır, yanlıştır. O zaman Hükümet geri çekecektir, İçişleri Bakanı değil. Yani İçişleri Bakanı Hükümeti ancak temsil eder, onun yerine geçemez.