| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | AFAD Başkan Vekili Hamza Taşdelen'in, iklim değişikliğinin neden olabileceği afet risklerinin belirlenmesine yönelik projeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle hoş geldiniz.
Hakikaten de zor bir görev yapıyorsunuz. Ben Manisa Milletvekiliyim, Akhisarlıyım. Geçtiğimiz sene ciddi bir deprem oldu, birçok evde yangın oluyor yani dolayısıyla sizin il müdürünüzle bir hayli teşrikimesai yapan bir milletvekiliyim.
Şimdi, ülkemiz deprem bölgesi ve dünyada 7 şiddetinde, 7,5 şiddetinde depremler yıkıyor fakat bizim ülkemizde ne yazık ki 5,4 şiddetindeki, 5,5 şiddetindeki depremler yıkıyor.
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - Yıkıcı olabiliyor.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yıkıcı oluyor. Nerede yıkıcı oluyor? Kırsalda yıkıcı oluyor, yaşadığımız şey, bizim şey bu. Çünkü bu kırsaldaki yapıların büyük bir kısmı deprem fay hatlarında olan yerleşim yerleri var ve hemen hemen hiçbir tanesi mühendislik hizmeti görmemiş binalar dolayısıyla 5,2'lik depremler, 5,3'lük depremler bizim kırsalımızda yıkıcı hâle gelebiliyor. Başka neyle karşılaşıyoruz? Yangınlarla karşılaşıyoruz; evlerde, binalarda yangın oluyor ve insanlarımız ölüyor bu yangınlarda. Özellikle, kırsalda yaşlı nüfus kaldığı için ölüyorlar, ölümlü yangınlar oluyor. "Neden kaynaklanıyor?" diye baktığımız zaman, elektrik tesisatının çok eski olmasından kaynaklanıyor. Yani orada da bir mühendislik hizmeti yok.
Söylemek istediğim şey şu: Genelde, hep kentsel dönüşümden bahsediliyor, ülkemizin nüfusunun yüzde 25'i kırsalda yaşıyor ve büyük risk altında. Bizim, ülke olarak biraz da kırsal dönüşümden bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum, siz de bunu yaşıyorsunuzdur zaten. Ayrıca, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'unuz var, eski bir Kanun bu.
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - 7269...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Benim bildiğim kadarıyla burada, biraz evvel kuraklık afatından bahsettiniz fakat söz konusu bu kanunda kuraklıkla ilgili bir tanımlama yok ve daha önce buraya gelen birtakım bilim insanları ve bürokratlar artık bu kuraklığın da -şu an yaşıyoruz zaten ciddi bir kuraklıkla yaşıyoruz karşı karşıyayız- bu kanunda yer alması gerektiğini söylediler. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Mevcut kanun sizce yeterli midir, yeni bir kanununa ihtiyacımız var mıdır? Onu öğrenmek istiyorum.
Bir de, süreçler hakikaten uzun sürüyor yani bir insanın hak sahibi olması süreci bazen bir yılı bile bulabiliyor, mevzuattan kaynaklı süreç uzun. Bu konuda neler yapılması lazım? Ayrıca, mevzuatla ilgili yaşadığım şu sıkıntıyı söyleyeyim: Bir yangın oldu, yangın esnasında AFAD'ın yardımda bulunabileceği insanların bir çoğunun aklına gelmiyor. Genelde belediyeye gidiyorlar, kaymakamlığa gidiyorlar. AFAD, bu konularda yardımcı oluyor esasında belli bir miktar.
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - On beş gün içerisinde.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - İşte, on beş gün içerisinde.
Şimdi, önce kaymakamlığa başvuracak, kaymakamlık valiliğe gönderecek, valilik AFAD il müdürlüğüne gönderecek, AFAD il müdürlüğü AFAD Başkanlığına gönderecek. Bu süreç o kadar uzun olabiliyor ki bazen, sırf bu yüzden kanuni hakkını kaybeden yurttaşlarımız var. Ben bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yani bu on beş günlük sürenin uzatılması lazım bence. Bu konuda düşünceniz nedir? Benim gördüğüm önemli bir sıkıntı, söz konusu kanunda "Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu Kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan Devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar." diye bir ibare var. Şimdi, zorunlu deprem sigortası nerede zorunlu? Mesela, köylerde zorunlu değil ama büyükşehir olan yerlerde... Mesela, Manisa büyükşehir. Manisa'nın kırsal mahalleleri var yani daha önce köyken şu anda kırsal mahalle olacak bunlar önümüzdeki süreçte. Bunlarda zorunlu ama burada hâlâ daha kırsal hayat devam etmekte, köy hayatı devam etmekte ve binalarının kalitesi de başka illerdekinden farklı değil. Mesela, Malatya, Elâzığ'da bir deprem oldu. Çok spesifik bir örnek, Malatya büyükşehir, Elâzığ büyükşehir değil. Malatya'da da köylerde evler yıkıldı, Elâzığ'da da yıkıldı. Şimdi, Elâzığ büyükşehir olmadığı için, orası köy statüsünde olduğu için onlar, deprem sigortası yaptırmayanlar kanuni haklarından hak sahibi oldular fakat hemen 20 kilometre ötedeki Malatya'da aynı konumda olanlar...
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - Onlar da oldular Sayın Vekilim. Onu ben kısaca açıklayayım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İsterseniz şöyle yapalım, bizim prensibimiz şu: Sorular soruluyor kısa şekilde, en sonunda siz cevaplıyorsunuz.
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - İklim değişikliğiyle alakalı olmadığı için dedim Sayın Başkanım. Bu konuda biz dışarda bırakmadık hiç kimseyi. Kararname çıkartarak İzmir'de, Malatya'da herkes, hak sahipliği varsa aldı.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Eyvallah, biliyorum. Benim söylemek istediğim şey şu, burası da Meclis, kararname çıkarılması lazım, kanun yapılması lazım. Esasında burada Deprem Sigortası Kanunu'nda ufak bir değişiklikle hiç bunlara gerek kalmayabilir. Yani demek istediğim şey o.
Bir de çok kısacık hemen bir şey daha söyleyeceğim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Toparlayalım, çok geciktik; saat 19.00 oldu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sabrınız için teşekkür ederim.
Şöyle bir sıkıntı var, yaşadığım sıkıntıyı söyleyeyim: Kendi köyümde altı yıl önce deprem oldu, 20 tane ev ağır hasar aldı, yıkıldı. Ben de deprem esnasında oradaydım. Altı yıl geçmesine rağmen hâlâ daha hak ettikleri hâlde evleri yapılmayan insanlar var. Nerede tıkanıyoruz? Tıkandığımız nokta şu: Daha önce nakit kredi veriyordunuz yirmi yıl ödemeli, sıfır faizli veyahut da diyordunuz ki: "Git, kardeşim ev al bu parayla veyahut da git, bir ev yap, biz sana kredi verelim." Şimdi bunu kaldırmışsınız. Bunu kaldırdığınız için hakikaten de mağdur olan insanlar var. Yani boşanma aşamasına gelmiş olan insanlar var, aile huzuru bozulmuş insanlar var. Yani adam, tam hak sahibi olmuş, ev almak için kapora vermiş adam, artık her şey bitecek. Demişler ki: "Cumhurbaşkanlığı kararı... Biz bunu kaldırdık, size ev yapalım." "Ev yap." diyorsunuz. "Senin orada ev yapamayız." diyorlar. Neden? Çünkü orada taşkın riski varmış. Adamın arsası var, adamın arsasına da ev yapılamıyor. Şimdi, böyle saçma sapan bir durumla karşı karşıyayız. Bu konuda sizden yardım istiyorum. Altı yıl oldu ciddi bir mağduriyet var.
Teşekkür ederim.