| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | AFAD Başkan Vekili Hamza Taşdelen'in, iklim değişikliğinin neden olabileceği afet risklerinin belirlenmesine yönelik projeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
HASAN KALYONCU (İzmir) - Sayın Başkan, sunumunuz için teşekkür ediyorum.
Şimdi, tabii, AFAD olunca deprem giriyor mevzuya. Sizin sunumunuzda da siz girdiğiniz için depreme girilme ihtimalî de yüksek ama ben depremle ilgili konuşmayacağım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bir deprem komisyonu açalım, orada konuşuruz.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Yok deprem komisyonu bitti zaten, o kuruldu. İzmir depreminden sonra kuruldu, devam ediyor, orada da zaten sunum yapmışlardır.
Şimdi, 2020'de yüzde 67 sel, çığ, fırtına. Heyelanı da katarsanız daha fazla yüzde 70'e vuruyor doğal afetler. 2021'de şu ana kadar yüzde 54 -altı ay geçmiş- görülüyor ki 2020'yi geçecek, inşallah geçmez. Yani bu iklim değişikliğiyle alakalı olan şeyler. Bunun içerisine kuraklık, göç vesaire katmıyoruz.
Şimdi, birincisi, dediğiniz; riski anla, riski azaltmaya yatırım yap, yönetimi güçlendir, daha iyisini inşa et. Şimdi, verdiğiniz iki örnek: Birisi Giresun seli, birisi Düzce'deki. 2 fotoğrafa da baktığım zaman bunları biz izledik zaten bu felaket olduğunda da. Bu arada felaket de acı çeken tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun, ölenlere Allah rahmet eylesin diyeyim. Şimdi, burada her ikisinde de görüyoruz; her ikisi de taşkın alanı içerisinde yani dere yatağında. Şimdi alacağımız önlemler, bu şehirlerin buralardan kaldırılması, birincisi bu, bunu yapmak gerekiyor ki mesela İzmir'de de benzer olay var, şehir merkezinde bu tip taşkın alanı içerisinde var olan bir sürü konut var, bunun haricinde İstanbul'da da var, Ankara'da da var, birçok yerde var. Şimdi, mesela, Giresun selinde -burada kırmızıyla göstermişsiniz- alanı açtınız mı? Mesela, kuru dere yatakları bu selde çok büyük etki yaptı. Dere yatağı olan bir yerde mutlaka sel geliyor, boşuna orada yatak oluşmamış yani oradan mutlaka bir zaman bir şey gelecek. Buna göre kuru dere yataklarında, şehir merkezlerinde alınacak önlemleri sıraladınız mı? Yani böyle bir çalışmanız var mı? Aslında bizim, Komisyon olarak istediğimiz şeyler bunlar. Mesela, demin de söylediğimiz konu var ya illerin durumuna göre belirlenmesi kısmı, ekosistem tabanlı afet yönetimi. Mesela, dere yatağına, taşkın alanına konut yaparsanız mutlaka orayı dere bir zaman alır ve şu anda asıl tehlikeli olanlar mesela, İzmir'den yine örnek vereyim, İzmir'de 2 selde, Menderes'te ölen vatandaşlarımız kuru dere yatağından geçerken sele kapılıyorlar. Mesela, o dere yatağının köprüyle yapılması gerekiyor ama belediyelerimizde de olsun, diğer yerler de yollarda...
MURAT BAKAN (İzmir) - Köprü var orada, Menderes'te köprü var ama sel köprüyü aşmış geçmiş.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Önceki açıklama, belediye başkanının açıklamasında "Kuru dere yatağında." diye söylüyor.
Şimdi, Türkiye genelinde bunlara bir önlem gerekiyor, hatta mesela bu sigorta kapsamında fırtınalar, özellikle hortum olayları bunlara karşı -özellikle yapı anlamında- AFAD'ın böyle bir çalışması var mı? Demin dediğiniz böyle bütün bakanlıklar bir araya gelerek bir şey oluşturuyor, bu sistem zaten böyle olmalı ve "multidisipliner" çalışmalar gerekiyor. Mesela, yine, İzmir'de Alaçatı'daki olan hortumda kiremitler etrafa mermi gibi saçıldı. Şimdi, hortum oluşabilecek alanlarda portatif yapılar, çatı sistemleri, bunların bir kanunla mı, yönergeyle mi düzeltilmesiyle ilgili bir öneriniz, çalışmanız var mı?
Bunun yanında "göç" dediniz mesela, burada o konuda çok önemli. Şu anda kuraklık tam kendini hissettirmedi, göç olacak, dış göç de olacak iç göç de olacak. İklim değişikliğine bağlı olarak burada Meteorolojiden AFAD'ın bilgilendirilmesi gerekiyor. Diğer alanlarda, şuralarda kuraklık olacak, buradan şu kadar göç gelme ihtimali var, bu göçe karşı da AFAD'ın kendisini ayarlaması gerekiyor.
Şimdi, "AFAD" dediğimiz zaman bütün herkes konuşmada ve düşüncede felaket olduktan sonraki kısmını ele alıyor. Hayır, orada AFAD zaten çok güzel çalışıyor, İzmir depreminde de gördük, sellerde de gördük. Buradaki eksikliklerin büyük bir çoğunluğunu gidermiş ve güzel hizmet veriyor ama biz diyoruz ki: "Bundan öncesinde, afet gelmeden mesela, bu Giresun Dereli'de taşkın yatağı belli, belirlendi, bu sel baz alınıp şehir yukarıya kaydırılabilir." Bunların önüne geçebilir mesela, iç göç; Karapınar bölgesinde kuraklık var, bu kuraklık etkileyecek, tarımı da etkileyecek. Tarım Bakanlığından, diğer bakanlıklardan bununla ilgili çalışmalarınız var mı? Yani göç olursa, kuraklık olursa ne kadar insanımızın harekete geçebilme ihtimali var? Yıllar içerisinde planlandı mı? Geleceğe yönelik böyle bir planlama var mı? Şehir merkezleri belediyelerin sorumluluğunda ya, bu dere yataklarında imar, şu bu yapmak bütün hepsi; oraya DSİ'yi çok fazla karıştırmıyorlar. Buralarla ilgili tespit yapılıp -yani AFAD tarafından bilmiyorum hukuki ilişkileri nasıldır- belediyeye bir yazı yazılıp, taşkın alanı belirleyip bu alan içerisinde kaç tane bina, etkilenebilecek alan var mıdır diye böyle bir talep yazdığınız zaman karşılık alabiliyor musunuz? Böyle bir yetkiniz var mı? Bunları il il belirleyebilir misiniz? Yani burada AFAD'ın şeyi şu; vatandaşlarımızın zarar görmemesi, ilk etapta bu. Riski ortadan kaldırmak, bunun için öneri getirmek. Riski görüp belirledi fakat yine afet oldu, ondan sonra afet esnasında yapılacaklar, afet sonrasında yapılacaklar; bu ikisinde planlama iyi. Afet öncesi kısımda daha fazla çalışmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Şimdi, konuşma esnasında da dedik bu 24 ilde neler yaptınız? Onları anlatsaydınız, onun üzerinden daha kıymetli fikir alışverişlerinde bulunabilirdik. Bunları ben, Başkana danışayım, Komisyon adına biz bunları istiyoruz, bunları en azından inceleyelim. İkincisi de Ekosistem Tabanlı Afet Yönetim Sistemi, bu neyse, bunun açılımını da görmek istiyorum ben, Komisyonumuz da istiyordur diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum, bu yaptığınız sunum içerisinde genel olan iklim değişikliği etkisinin olabileceği kısımlar var ya, şey olarak geçer... Onları açarsanız, mesela, bir kanun gerekiyorsa bunlardan bizi haberdar ederseniz -çünkü işle uğraşan sizsiniz, tıkandığınız yerleri, koordinasyonsuzlukları, birimler arasındaki iletişimsizliği siz daha iyi biliyorsunuz- bunları kaldırabilecek kanunları oluşturabilmemize imkân verirseniz Komisyon amacına ulaşır; memleketimize, milletimize daha fazla hizmet edebiliriz kanaatindeyim.
Çok teşekkür ediyorum.