KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, İçişleri Komisyonu ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya öyle zannediyorum.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Ne gibi?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Yani bir tasarının yarısının tekrar komisyona çekilmesiyle ilgili bir durum zannediyorum ilk defa oluyor. O nedenle, bizim burada yapacağımız görüşme, uygulanacak usul ilerisi için de bir örnek teşkil edecektir. O nedenle, bizim yaptığımız her uygulamanın hem mevzuata hem İç Tüzük'e de uygun olması lazım.

Şimdi, Sayın İdris Şahin örnek verdi. Bakın, ben Tüzük'ten okuyorum. Şimdi, bakın, değerli arkadaşlarım, Tüzük'ün 87'nci maddesinde değişiklik önergeleriyle ilgili hususu okuyorum: "Başkan, önergeye katılıp katılmadığını komisyona ve Hükümete sorar. Komisyon ve Hükümet katılmama gerekçelerini kısaca açıklayabilir. Hükümetin veya komisyonun katılmadığı önerge, sahibi tarafından beş dakikayı geçmemek üzere açıklanabilir. Önerge sahibine, gerekçesinin okunmasını istediği önerge hakkında söz verilmez." Şimdi, bu, Genel Kurulda değişiklik önergeleriyle ilgili uygulanacak usulü düzenliyor.

Şimdi, geliyoruz 82'nci maddeye. Bakın, dikkat buyurursanız, burada ifadeler tekil olarak kullanılmış. "Açıklanabilir", "konuşabilir" vesaire. Şimdi, 82'nci maddeye geliyoruz. 82'nci madde komisyona iadeyi düzenliyor ve ikinci fıkrası şöyle: "Önerge sahipleri komisyon toplantılarına katıldıkları -zaman almamak için diğer hükümleri okumuyorum- takdirde beş dakikayı geçmemek üzere konuşabilirler." Bakınız, burada çoğul kullanılıyor. Hepimiz, değerli arkadaşlarım, okuduğumuzu anlayabilecek durumdayız. Yani biz...

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Nezaketen...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - E, o zaman 82'nci maddede "nezaket" var da 87'nci maddede "nezaket" yok mu? Yani şimdi değerli arkadaşlarım...

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Her grup önerge verdiği için Ali Bey. Ondan bahsediyor.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi her grup mer grup yok. Burada hem 82'nci madde hem 87'nci madde yeteri kadar açık. Bunu yoruma tabi tutmanın hiçbir anlamı yok. Biz beş dakikanın peşinde değiliz. Yani beş dakika konuşsak, beş dakika gecikse ne olacak? Efendim, üç günde bitmez de beş günde biter. Yani öyle bir şeyimiz yok. Ama her şeyin usulüne uygun olması lazım. Yani burada birbirimizi tartmamıza gerek yok. Bu ne diyorsa, Tüzük ne diyorsa, biz onu yapacağız. Bizim söylediğimiz bu.

Ayrıca, Sayın Bakan gelmiş, teşekkür ediyorum. Tabii, Sayın Bakanın gıyabında söylediklerim, sanki gıyapta söylenmiş gibi algılanabilir. İzin verirseniz yüzüne karşı da söylemek isterim.

BAŞKAN - Yok, siz, Hükûmete söylemiş oldunuz onu. Temsilcisi aktarır onu.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İzin verirseniz yüzüne karşı da söyleyeyim.

Şimdi, Sayın Bakan, siz tarafsızlığınızı kaybettiniz. Bizim Anayasa'mıza göre seçime üç ay kala İçişleri Bakanları değişir diğer iki bakanla beraber. Bunun sebebi de tarafsız bir yönetimin İçişleri Bakanlığına hâkim olmasıyla ilgilidir. Zaten Anayasa'nın da amir hükmüdür, bu üç bakanın tarafsız olması lazım.

Şimdi, efendim, sayın müsteşarlarını görevlendiriyorlar... Ben orayı geçiyorum. Ama zatıaliniz bu tasarının Komisyona geri verilmesini istemekle siz tarafsızlığınızı yitirdiniz. Çünkü bu tasarıya Hükûmet hariç veya iktidar grubu hariç diğer muhalefet partilerinin grupları karşı çıkıyorlar. Siz tarafsız bir bakan olarak bu konuda tarafsızlığınızı korumalıydınız ve tasarının Komisyona geri çekilmesiyle ilgili bir tasarrufta bulunmamalıydınız. Aksi hâlde tarafsızlığınızı yitirmiş olursunuz. Tarafsızlığınızı yitirdiğinize göre sizin istifa etmeniz lazım. Çünkü sizin görevlendirilme gerekçeniz odur. Tarafsız bir bakanın iş başına getirilmesiyle ilgilidir.

İkinci husus şu: Şimdi, Tüzük "Hükûmet geri ister." diyor. İçişleri Bakanı Hükûmet demek değildir. Siz yokken de Hükûmetin sözlükten tarifini aldım.

BAŞKAN - Bunları söylediniz Sayın Serindağ.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hemen kesiyorum.

Devletin görevlerinin yerine getirilmesini sağlayan yetkili organ. Yani Bakanlar Kurulu, Kabine diye açıklıyor. Yani İçişleri Bakanı tek başına Hükûmet değildir. Ancak siz Hükûmeti temsilen burada bulunabilirsiniz, görüş açıklayabilirsiniz. Yani Hükûmeti temsil edebilirsiniz ama Hükûmet olamazsınız, Hükûmet değilsiniz. Bunu söylüyorum.

Biz, birinci, ikinci ve üçüncü bölümlerde hangi hususlara karşı çıktığımızı Genel Kurulda zaten açıkça ifade ettik, dedik ki: Bu tasarı temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyor, ona karşı çıktık. Majestelerinin güvenlik güçlerini yaratıyor diye karşı çıktık. Emniyet Genel Müdürlüğünde tasfiye başlatıyor dedik. Jandarma Genel Komutanlığında ve Sahil Güvenlik Komutanlığında da tasfiye yapmanın yolu açılıyor dedik. Tüm bunları biz Genel Kurulda ifade ettik. Burada bir kez daha yineliyorum.

Sayın Şahin, Tüzük burada. Lütfen Tüzük'ü okuyalım. Tüzük'e göre hareket edelim diyorum.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Aynen ben de ona davet ediyorum. Her ikisinde de Başkanı Tüzük'e davet ediyorum.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, tabii, uygulayacak olan sizsiniz.

Teşekkür ederim.