| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 16 .06.2021 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
TOKİ'yi vatandaşların ev ve iş yeri olarak daha avantajlı ve kolay ulaşabildiği bir sistem olarak değerlendirirsek yanılmış olmayız. Tabii, TOKİ konusunda süreci iki şekilde ele almak lazım. Bunlardan birincisi: Kentsel dönüşüm hususu, diğeri ise TOKİ'nin gerçekte nasıl bir sistem olduğu hususudur.
Şimdi, birinci kısımdan başlarsak "kentsel dönüşüm" adı altında aslında kent merkezleri soylulaştırılıyor. Bu nasıl oluyor? Örneğin, şehir merkezinde ya da şehre yakın bir mahallede bulunan alan kamulaştırılarak bu alandaki vatandaşlar şehirden uzakta inşa edilen toplu konutlara gönderiliyor, sonra, boşaltılan alanlarda yapılan yeni ve lüks yapılar yüksek fiyatlarla satılıyor. Yani öyle bir taş atılıyor ki şehir merkezinde bulunan ekonomik açıdan yetersiz kesim bu alandan çıkarılarak daha lüks binaların olduğu daha gösterişli ve gelir grubu yüksek ailelerin bulunduğu alanlar yaratılıyor. TOKİ, hem ekonomik açıdan hem de sosyal açıdan bir kazanç sağladığını düşünüyor yani doğru olan, şehir merkezlerini zenginlere, şehir dışındakilerini fakirlere konut alanı olarak tahsis etmek olmamalı. İnsanların ev sahibi olmalarını eleştirmiyorum, insanların ev sahibi olurken sınıfsal ayrıma tabi tutulmasını eleştiriyorum.
Diğer bir konu da gerçekten, TOKİ'nin ekonomik alanda ev sahibi yapıp zaman içerisinde bu ekonomik alan ayrıcalığını yitirmesi hususudur. Örneğin, 2019 yılında TOKİ'den ev alan ve aylık taksiti 1.600 lira olan birisi, bugün 2 bin liraya yakın ödeme yapmaktadır ya da total üzerinden gidersek 200 bin TL total borçla alınan evlere altı ay boyunca taksit öderseniz bu taksitin düşmesi gerekmektedir fakat altı ay sonra TEFE-TÜFE oranında yapılan artışlarla total borç miktarı neredeyse hiç azalmamaktadır. İnsanlar TOKİ'ye olan borçlarını bankadan kredi çekerek ödüyorlar "En azından ne ödeyeceğim belli." diyorlar yani varsayalım, bir devlet bankası 0,99 faiz oranıyla on yıl ev kredisi verebiliyor, TOKİ, on yıl boyunca her ay, altı ayda bir TEFE-TÜFE oranı olmadan ev vermiyor. Yani TÜİK verilerine bakıldığı zaman, ülkede 18 milyon yoksul insan bulunmakta. Bu TOKİ evlerini zaten yoksul ya da orta hâlli insanlar tercih etmekte. Geçimin bu kadar zor olduğu bir dönemde bir de TEFE-TÜFE oranında yapılan zamlar vatandaşa yapılan haksızlıktır. İşte, asgari ücrete yüzde 5-6 -her neyse- zam yapılıyor, yapılan zam da TOKİ marifetiyle geri alınıyor.
Şimdi, bakıyorsunuz, TOKİ evleri yapıldı, bir de site yönetimi kuruluyor. Bu site yöneticileri -yanlış değilsem- bir ya da iki yıl TOKİ sahipleri tarafından değiştirilemiyor. Bu yapılan konutlar içerisindeki TOKİ yönetimini kim atıyor? Topladıkları aidatlar yüksek miktarda. Bakınız, ben size Adana İsmetpaşa TOKİ 2'nci etapta birkaç örnek vereyim: 1.200 konut yapılmış, daire başı 110 lira. Görevli dairenin giderleri yine TOKİ sahipleri tarafından karşılanıyor. Üstüne üstlük, site yönetimi yüksek miktarda ücret alıyor. Yetmiyor, site yönetimi vatandaştan para toplamak için "Hadi, daire başı 1.200 lira verin, sitenin etrafında güvenlik için duvar ördürelim." diyor. Site yöneticileri ne kadar maaş alıyor? Üstüne üstlük, böyle asıl planda olmayan işleri vatandaştan para almak için üretme yetkisi kim tarafından veriliyor?
Gelelim, TOKİ'de olan yapısal bir soruna. Şimdi, bildiğiniz üzere, konut fiyatları aldı başını gidiyor. Özellikle ekonomik açıdan yüksek meblağlardaki evleri alamayanlar genellikle TOKİ evlerini tercih ediyor fakat bu alanda büyük bir sorun var. Emlak şirketleri bu alanda ciddi tahribatlar yapıyor yani TOKİ binaları daha inşaat hâlindeyken emlakçılar tarafından yüksek fiyatlarla satışa çıkarılıyor. Şimdi diyeceksiniz ki "Efendim, bir yıl satışı yapılamaz." Zaten sorun da burada. Noter ya da başka bir yerde ev sahibi ile evi almak isteyen kişi arasında bir vekâletname hazırlanarak emlakçının da kefilliğiyle bir sözleşme imzalanıyor. Bir yıl sonra vekâletnameyle evi alan kişi evi kendi üzerine geçiriyor. Düşünüldüğü zaman, 20 bin TL'ye evi TOKİ tarafından aşağısına çıkıyor. İnşaat süresi boyunca taksit ödemesi yapılmıyor, 20 bin TL'ye evi alan kişi inşaat bitimine yakın 40 veya 60 bin TL'ye hiç taksit ödemeden emlakçı vasıtasıyla satışını yapıyor. Bunun önüne geçmek için bir çabanız oldu mu? Yani özellikle bazı emlak şirketleri ailesinde ne kadar kişi varsa TOKİ'ye yazdırıyor, kaç daire çıkarsa ödediğinin 2 katına satışını yapıyor. Örneğin, Bitlis'te yapılacak TOKİ konutu Ankara'da yaşayan birisi tarafından rahatlıkla alınabiliyor. Öncelik o şehrin ve bölgenin insanına olmalı. Bu durum bir pazara dönüştü. Bu durumu önlemek adına bir çalışmanız var mıdır? TOKİ konutlarının amacı, ekonomik açıdan dar gelirli olan vatandaşları ev sahibi yapmak, bunun bir pazara dönüşmesine izin verilmemeli.
Son olarak, basında yer alan bazı iddialarla ilgili de yazılı olarak cevaplandırılması adına bazı sorular sormak istiyorum.
1) TOKİ'nin Uşak'ta ağaçlandırılacak olan kamu arazilerini satışa çıkardığı söylenmekte. Uşak Merkez Kuyucak Mahallesi'nde 38.153 metrekarelik alanda bulunuyor. Bu alanın daha önceden ağaçlandırılacak alan olarak belirlendiği öğrenildi, Mimarlar Odasından bir tepki söz konusu. Bu alanla ilgili ne öngörülmektedir?
2) Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde Toparlar Mahallesi'nde bulunan ve mülkiyeti Hazineye ait olan arsalar ucuz konut üretme amacıyla TOKİ'ye devredildi, zeytinlikleri de içeren araziler satışa çıkarıldı. İnsanlar "Bu zeytinlikleri yetiştirirken tırnaklarımızın dibi kalmadı." diyor. TOKİ bu alanla ilgili ne öngörüyor? Zeytinlerin kaderi hep betonla mı sonlanmak?
3) Tunceli'nin Ovacık ilçesinde dar gelirli vatandaşlar için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 2017 yılında yapımına başlanan ve 2018 yılında teslim edilmesi planlanan 320 daireli konutlar dört yıldır teslim edilemedi. Bunun gerekçesi nedir? Bu süreç neden bu kadar uzadı? Ne zaman teslim edilecektir?
4) Kırşehir Bağlarbaşı'ndaki TOKİ Üçüncü Etap Projesi kapsamında aradan yıllar geçmesine karşın bir türlü evlerini teslim alamayan hak sahiplerinin ciddi bir tepkisi söz konusu. Bu teslim tarihlerinin sürelerinin sürekli olarak gecikmesinin gerekçesi nedir? Ne zaman teslim edilecektir?
5) Muğla'nın Köyceğiz ilçesi Toparlar Mahallesi'nde köylülerin yıllardır ecrimisil ödeyip tarım ve zeytinlik olarak kullandıkları arazilerin TOKİ tarafından boş arazi olarak gösterilip Ankara ve İstanbul'da düzenlenen ihalelerle satıldığı iddia edilmektedir. Bu hususla ilgili açıklamanız nedir? Gerçekten böyle bir durum söz konusu mudur?
6) Antalya'da TOKİ ve Eneray Yapı iş birliğinde yapılan inşaatta çalışan işçilerin paralarını alamadığı söylenmekte. Bu hususta bir açıklama getirir misiniz? İşçiler neden maaşlarını alamamakta? İşçilerin ne kadar alacakları bulunmakta?
7) Son beş yılda TOKİ inşaatlarında iş kazaları sonucu yaşamını yitiren kişi sayısı kaçtır? Bunun illere göre dağılımı nedir?
8'inci ve son sorum: Son beş yılda TOKİ inşaatlarında iş kazaları sonucu yaralanan kişilerin sayısı kaçtır? Bunların illere göre dağılımı nasıldır?
Teşekkür ediyorum.