KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, değerli bürokratlar, Sayıştayın kıymetli temsilcileri ve milletvekili arkadaşlarım; hoş geldiniz.

Evet, biraz heyecansız bir toplantı. Yani ben heyecan katayım diyeceğim ama AK PARTİ milletvekilleri olmadığı için...

ORHAN SÜMER (Adana) - Genel Kurulda yoklama var, sen bir an önce bitir de biz de yoklama isteyelim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, öncelikle, hem Türkiye'yle ilgili hem Zonguldak özelinde bazı konuları gündeme getireceğim. Aslında, Sayıştay raporunda -özellikle milletvekili arkadaşlarımızın da ifade ettiği- birim fiyatların belirlenmesi noktasında mukayese usulündeki belirsizlikler veya usulsüzlükler veya eksik bırakılan çalışmalar ve bunun yaygın bir hâle gelmesi, bunca bulguya konu olması aynı zamanda da Sayıştayın raporuna yazmadığı ama pek çok yapılan ihalede ve yapılan işlerde de hak edişler sürecinde de sistematik bir şekilde bu yanlışlıkların devam ettiği gerçeğini ortaya koyuyor. Bu, başlı başına büyük bir yanlış çünkü TOKİ cebinden para harcayarak yani hiçbir yöneticinin kendi cebinden para harcayarak çeşitli imar işlerini yaptığı bir kurum değil, vatandaşın vergilerini kullanıyor veya vatandaşa ait olan, devlet kurumlarına ait olan araziler, arsalar alıyor, satıyor, üzerine binalar yapıyor. Dolayısıyla bu bakımdan, bu bulgularla hâlâ daha TOKİ'de teknik anlamda çalışmaların tam anlamıyla istediğimiz seviyede olmadığını gösteriyor.

Bunun haricinde, ben açıkçası millet bahçeleriyle ilgili yapılan çalışmaları TOKİ'nin yapmak durumunda kalmasının aslında çok üzgün olmamız gereken bir durum olduğu kanaatindeyim. Biz yeni bir ülke değiliz, biz köklü bir devletiz ve maalesef şehircilik planlama anlamında bugüne kadar şehirler o kadar çok betona gömüldü ki dolayısıyla da bugün millet bahçesi yapmak âdeta vatandaşa bir ödülmüş gibi sunuluyor. Hâlbuki temelinde -bugüne kadarki tüm Hükûmetler için söylüyorum- bu işi bu noktaya zaten getirmemiş olmak gerekiyordu. Yani önce ağaçlar kesildi, önce doğa tahrip edildi, şehirler bu anlamda yanlış bir planlamayla büyütüldü, büyütülen bu şehirlerin arasına millet bahçesi yapıp sonra da bununla övünmek; bana çok garip geliyor. Millet bahçesinden kasıt da şu: Yani bir ormandan bahsetmiyoruz, aslında bir çevre düzenlemesinden bahsediyoruz. Dolayısıyla da aslında bunu, belediyelerin bu çalışmaları yapıyor olmasını ben beklerdim ancak şu anda bu TOKİ marifetiyle yapılıyor.

Şimdi, diğer taraftan şöyle problemler de var: Ben Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Yıldız Teknik Üniversitesinin Davutpaşa kampüsüne yapılmak istenen millet bahçesi projesinin ihale tarihi TOKİ tarafından 5 Eylül 2019 olarak açıklandı ve şu anda da öğrenciler, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü ve TOKİ arasında büyük bir problem var. Çünkü üniversite kampüs alanının içine bir millet bahçesi yapılıyor. Yani tekrar söylüyorum, bu var olanın bir çevre düzenlemesi. Yani lütfen bunu alıp böyle çok ekstrem, çok farklı bir yapıyı, mimari bir yapıyı inşa ediyormuşuz gibi de bir paye atfetmeyelim. Şimdi, öğrencilerin kampüs alanının içine böyle bir millet bahçesi kurulumu yapmak demek, o okulun aslında özerkliğine ve okulun içindeki öğrencilerin biraz daha kendi sosyal faaliyetleri için kullanabilecekleri alana farklı anlamlar da yüklenmesine neden oluyor. Şimdi, biz eğer bir üniversite kampüsünün içine millet bahçesi yapıyorsak ben buradan söylüyorum, o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisinin de kapılarını açın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun hemen etrafında bulunan bahçeye de millet bahçesi olarak vatandaşlarımız aynı şekilde girsinler, aynı şekilde çıksınlar. Türkiye'nin herhangi bir yerine yapılan millet bahçesinin kuralları neyse aynısı Türkiye Büyük Millet Meclisinin içindeki bahçe için de geçerli olsun, var mısınız veya bakanlıklar içinde, bakanlıklar da bahçelerini açsınlar, vatandaş her şekilde içeriye aynı şekilde girsin, piknik yapsın, çocukları o çimlerin üzerinde oyunlar oynasın, uçurtmalar uçursun.

TOKİ BAŞKANI ÖMER BULUT - Onlar öyle değil. Konular o kadar birikiyor ki...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Başkan, söz vereceğim.

TOKİ BAŞKANI ÖMER BULUT - Başkanım, inanın ki konular o kadar uzadık ki yani...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Söz vereceğim.

TOKİ BAŞKANI ÖMER BULUT - Konular çok olduğundan dolayı atlanacak konular, atlandığından dolayı...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yok, atlanmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, hayır, siz not alın, siz güzel cevap verirsiniz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdürüm, bakın, biz vatandaşın hassasiyeti olan soru işaretlerinin giderilmediği pek çok konuyu burada aydınlığa kavuşturmaya çalışıyoruz. Ben söyleyeceğim, siz diyeceksiniz ki "O konu aslında şöyle gelişti, böyle oldu." hem biz buna resmiyet kazandıracağız hem de örnek; siz açıklama yaptıktan sonra, Yıldız Teknik Üniversitesinin öğrencileri kampüs alanına giren üniversiteyle ilgili, ilgisiz kişilerin bu fotoğraf ve videolarını bana göndermeyecek, gönderirse de ben diyeceğim ki size hani böyleydi? Şimdi, dolayısıyla, bunu burada konuşmamız gerekiyor.

Diğer taraftan, tabii, bir eleştiri gibi oldu ama ben hani bu arada şunu da söyleyelim: Kurumu çok eleştirdim, eleştiriyorum çünkü vatandaşın vergileriyle harcamalar yapılıyor. Ben TOKİ Başkanına da teşekkür ediyorum, onu da burada ifade edeyim. Çünkü kendisine ne zaman ulaşmaya çalışsak hangi toplantıda olsa, bir kara yolunda olsa, seyahatte olsa, her zaman açtı, döndü, ilgilendi, sağ olsun. Bu anlamda da gerçekten kendisine teşekkür ediyorum.

Bir istatistik kısaca paylaşayım: Google'da 2020 yılında arama motoruna Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından en fazla girilen 5 tane kelime; bu siyaseten de çok şey ifade ediyor: Bunlardan birincisi, en fazla girilen kelime "EBA"ymış.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - "TOKİ" diyeceksiniz diye korktum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok.

İkincisi "Dolar kaç TL?" Üçüncüsü "corona virüsü" dördüncüsü "deprem" beşincisi de "Zoom". Bu beşten özellikle ikinci ve dördüncü sırada olan kelimeler yani "Dolar kaç TL?" ve "deprem" konusu bir arada değerlendirilmesi gereken bir konu.

Zonguldak'ta TOKİ bir sahil düzenlemesi yapıyor, Zonguldak Belediyesiyle birlikte bir çalışma yapıyor. Yalnız, çalışmada "İsmet İnönü Parkı" adı verilen parkta -Zonguldak'ta hemen merkezinde, Valiliğin yanında olan- aynı zamanda İsmet İnönü'nün de böyle 1940'lı, 1950'li yıllarda bu parka konmuş olan bir heykeli var. Yani estetik açıdan da gerçekten çok kıymetli bir heykel. Şimdi, aynı zamanda da onun bulunduğu parkın içindeki bölge bir tören alanı yani burada açıklamalar yapılıyor, törenler yapılıyor. Tam bu heykelin önüne bir kaykay rampası yapılıyor, rampa. Şimdi, bu öyle bir rampa ki -ben fotoğrafları da size ulaştıracağım, şöyle göstereyim- bu kaykay rampasından aşağı kayan bir çocuk doğrudan heykele çarpacak, yani çarpmaması mümkün değil. Şimdi, dolayısıyla, burada iki boyutlu bir problem var. Problemlerden birincisi, bu kaykay rampasından kayan çocukların sağlığı tehlikede, yani bu kaykay rampasının buradan alınarak daha geniş bir park alanına, oyun alanına konması ve orada çocuklarımızın, gençlerimizin de bu sportif faaliyeti sağlıklı bir şekilde yürütmesinin sağlanması gerekiyor. Diğer bir taraftan, aynı zamanda da bir tören alanı da ortadan kaldırılmış oluyor, onun da yeniden tesisi için dediğim gibi daha geniş bir oyun alanında bu değerlendirilebilir. Bu haliyle -aynı zamanda da fotoğrafta siz göremeseniz de- Zonguldak çarşı yoluna kara yoluyla aradaki mesafe 5 metre parkın. Şimdi, bu konuyu gündeme getirdik, Zonguldak Belediye Başkanı dedi ki: "Ya, benim sorumluluğumda değil, TOKİ yapıyor bunu." Yani bir nevi bu yanlış uygulamayı size yönlendirmiş oldu. O nedenle ben de sizden Zonguldak Milletvekili olarak bu hem çocuklarımızın sağlığı açısından hem tören alanının ortadan kaldırılmış olması bakımından bu yanlış bir uygulamayı düzeltmenizi istiyorum.

Diğer bir taraftan Zonguldak'ta lavuar alanı dediğimiz eski kömür yıkama sahası var, geniş bir alan. Burada TOKİ bir proje yapıyor, yıllardır beklediğimiz bir konuydu aslında, onunla ilgili bazı sorular sormak istiyorum: 7/12/2020 tarihinde duyurusu yapılan 26 Şubat 2021 tarihli ihale neden gerçekleşmemiştir? Yerel basına yansıyan 7/5/2021 tarihli ihale gerçekleşmiş midir? Söz konusu ihale gerçekleştiyse hangi usule göre proje ihale edilmiştir? Söz konusu ihaleyi alan yüklenici veya yükleniciler kimlerdir? İhale hangi bedelle verilmiştir? Hangi işleri kapsamaktadır?

Diğer bir konu, Zonguldak merkez ilçesinde bulunan Yayla-fener Mahallesi yaklaşık 25 hektar büyüklüğünde olup doğal yapısı, tarihsel geçmişi ve kültürel özellikleriyle özel bir yer. Zonguldak merkezinin de en turistik yeridir Zonguldak'a her gelen Fener Mahallesi'ne gider ve burada bir gezinti de yapar. Bu bölgeyle ilgili olarak bölgenin turizm ve sanayi faaliyetlerinin açılması söz konusu mudur? Bu çerçevede yapımı planlanan TOKİ'nin bir projesi mevcut mudur? Bölgede Toplu Konut İdaresince konut yapılması, alanın yerleşim ve yapılaşmaya açılması söz konusu mudur? Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait lojman ve arazilerin bulunduğu alanların satışa çıkartılması yahut Zonguldak Belediyesine devri konusunda bir planlama yapılmakta mıdır? Zonguldak Kozlu ilçesi Kılıç Mahallesi'nde bu terk edilen Türkiye Taşkömürüne ait lojmanların yerine çok yüksek katlı olmayan, belirli bir kat seviyesinde TOKİ yapılması konusunda sizinle bir görüşmemiz olmuştu, siz mümkün olduğunu ifade etmiştiniz. Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürümüz de mümkün olduğunu söyledi, AK PARTİ'li Milletvekili arkadaşım Polat Türkmen'le de konuyu birlikte değerlendirdik ve bu konuyla ilgili adım atılmasını istiyoruz. Bu noktada tıkanma noktası Kozlu ilçesinin AK PARTİ'li belediyesi midir, belediye başkanı mıdır? Bu konuda sizden, bir girişimde bulunarak bu konuyu bir noktaya taşıyalım, tıkanan noktayı çözelim. Herkes kendi payına düştüğü ölçüde bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışsın.

Bir diğer konu da Zonguldak'ta Bakacakkadı beldesi TOKİ talepleri vardı, arazileri vardı. Arazi tahsisi gerçekleşti ancak ihale süreci tamamlanmadı. Avan projeyle ihaleye çıkmıştı ama ihale süreci iptal edilince şimdi kesin projeyle ihaleye çıkma süreci var bildiğim kadarıyla. Bu noktada bölgede yoğun bir talep var. TOKİ'den büyük bir beklentisi var. Bölgenin kalkınması açısından da çok kritik çünkü bölge Filyos Vadisi'ne de çok yakın bir bölge. Biliyorsunuz Karadeniz'de bulunan doğal gazın Filyos'tan karaya çıkarılması söz konusu. Bu bakımdan burada yerleşim yerlerinin artmasına gerçekten çok ihtiyaç var.

Sayın Başkanım, tamamlıyorum, son. Eksik de bırakmamış olayım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - TOKİ'nin Her Yıl 100 Bin Yeni Sosyal Konut Projesi kapsamında şehit aileleri ile harp ve vazife malulleri, engellileri, emeklileri önceleyerek İstanbul ili Tuzla ilçesinde yapmayı planladığı konutlar var. 5.750 tanesinin yapılmasıyla ilgili de başvuruları aldı, başvuru ücretlerini de aldı, kurasını da çekti ancak bir yılın üzerinde bir süre geçmesine rağmen bu konuda da somut bir ilerleme sahada gerçekleşmedi. Vatandaşlarımız da bu konuyla ilgili bir sorun olup olmadığı, iptal olup olmadığı, aksilik olup olmadığı noktasında sizden bir bilgi talep ediyorlar.

Son bir konu ve tamamlıyorum. Muğla Milletvekilimiz Sayın Suat Özcan'ın bana iletilmek üzere aktardığı bir konu. Köyceğiz ilçesi Toparlar Mahallesi'nde bulunan ve mülkiyetin maliye hazinesine ait iken ucuz konut üretmek amacıyla TOKİ'ye devri yapılan yaklaşık 1 milyon 106 bin metrekare büyüklüğündeki alanda, TOKİ plan değişikliği yapmak suretiyle arsa üretmiş ve hiçbir şekilde konut yapmadan bu arsaları açık artırma ihale yoluyla 10 Haziran 2021 tarihinde satışa çıkarmıştır. Toparlar Mahallesi'nde bu alan içerisinde yerleri ve evleri bulunan vatandaşlarımız mağdur olmuştur. Ucuz konut üretme maksadıyla TOKİ bu araziyi maliye hazinesinde belli bir amaç için bilabedel olarak almış ancak amacı dışında kullanmıştır. Ayrıca yapılan satış TOKİ tarafından değil de maliye hazinesi tarafından yapılmış olsaydı satış bedelinin yüzde 30'luk payı ilçe belediyesine, yüzde 10'luk payı Muğla Büyükşehir Belediyesine aktarılması gerekecekti. Vatandaşlarımız yaratılan mağduriyetten çok huzursuzlar. Yıllarca emek vererek yetiştirmiş oldukları zeytin bahçeleri, narenciye bahçeleri, hatta evleri hiç tanımadıkları insanlara ihale yoluyla satılmış durumda. Mümkünse ihalenin iptali noktasında talepleri var.

Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. TOKİ özellikle ekonomik krizin derinleştiği yıllarda -ki maalesef Türkiye bir türlü yani on yıllardır ekonomik krizlerden kurtulamıyor- özellikle daha da önemli bir vazifeyi yerine getiriyor. Ben tekrar çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Biz milletvekillerinin size çalışmalarınızda destek olabileceğimiz noktalarda da her zaman bu desteği sunacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.