KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Sayın Genel Müdür, aslında bende var ama yani yine de bir güncelleme olsun, ben Ziraat Bankası yurt dışı şube ve temsilciliklerinin listesini... Yönetim kurulu başkanları, hangi şubenin, hangi temsilciliğin yönetim kurulu başkanı kim? Yani neticede biri olmak zorunda, onun da bir adı ve soyadı olması gerekiyor, bu bilgiler internette yok. Neden internette yok? Yönetim kurulu üyeleri kimdir? Genel müdürleri kim, genel müdür yardımcıları kim? Aynı zamanda, 2010 yılından bugüne kadar her yıl bu yönetim kurulu listelerini sizden ayrı ayrı talep ediyorum çünkü devletin resmî, Meclisin resmî arşivlerinde ve KİT Komisyonuna sunulan hiçbir raporda bu isimler yer almıyor. Yani bunları açıklayın, kamuoyu da hepimiz de bilelim, tutanaklara, arşivlere de geçsin.

Aynı zamanda, hem Ziraat Bankası ve bağlı ortaklıkları yurt dışı şubelerinde ve temsilciliklerinde yer alan yetkililerin, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcılarının isim listesiyle beraber aylık maaşları, huzur hakkı, kâr payı, ücret, prim, ikramiye, akaryakıt desteği var mı, lojman veriliyor mu, yeni konut tahsisi mi yapılıyor, elektrik, su, doğal gazını kendisi mi ödüyor, banka mı ödüyor ve aynı zamanda bu yetkililere Ziraat Bankasından ayrı ayrı tahsis edilen araçların markaları ve modelleri ve şoför tahsisi; bu konularla ilgili -benim burada söylediğim, söyleyemediğim, sizin tamamlayacağınız- yan haklar nelerdir? Ne kadardır? Kişi bazlı ve görev bazlı olarak ne veriliyordur? Araçlar kira alınıyorsa hangi araçlar, kime tahsis edilen araç, ne kadarı kiralanıyor; satın alındıysa hangi tutar karşılığında, hangi yıl satın alındı? Bunun bilgisini sizden istiyorum. Bunlar çok önemli, zor da değil. Yani her devlet memurunun ve devlet görevlisinin aldığı görev karşılığında bir adı ve soyadı var, ne kadar tutar maaş aldığı var, yan haklarının ne olduğu belli. Bunun gizlenmemesi, şeffaf bir şekilde açıklanması hiç kimseyi rencide etmez, aksine devletin çok şeffaf bir şekilde yönetildiği yönünde bir kanaat oluşturur, aksi takdirde milyarlarca dolar kredi tahsisi yapan bir kamu bankasının yöneticileri üzerinde oluşacak soru işaretlerini kaldırmamız mümkün olmaz. Ziraat Bankası da bizim bankamız, hepimizin bankası. Amacımız asla bankayı yıpratmak, zarar vermek değil, kesinlikle değil ancak yanlış uygulamaları ortaya koyarak burada, yerinde bu tespitleri yapıp değerlendirmeleri yaparak bu uygulamalara son vermek.

Bu bakımdan birkaç soru daha sorayım: Simit Sarayıyla ilgili bir konu var. Simit Sarayının yüzde 51'inin Ziraat Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı tarafından satın alınması noktasında bir adım atılmıştı, Rekabet Kuruluna bir başvuru yapıldı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da böyle bir satın almayı tasvip etmediğini söyledi ve Rekabet Kuruluna yapılan bu başvuru geri çekildi. Dönemin Ziraat Bankası Genel Müdürünün yaptığı açıklama bu yöndeydi, basına bu yönde yansıdı. Şimdi, bu başvuru yani Rekabet Kuruluna yapıldığı ifade edilen başvuru ve Cumhurbaşkanının da konuyla ilgili yaptığı açıklama bu konunun hayalî bir konu olmadığı, konunun konuşulduğu, konuyla ilgili girişimde bulunulduğu veya çeşitli adımların atıldığını ortaya koyuyor, aksi takdirde Cumhurbaşkanının bu konuyla ilgili, hayalî bir konuyla ilgili yorum yaptığını, değerlendirme yaptığını düşünmek olası değil; ben olası görmüyorum. Dolayısıyla da böyle bir durum var. Yani Simit Sarayının yüzde 51'ini almaya Ziraat Bankasının yönelmesi, bu yaptığım, açıkladığım noktalardan sonra Simit Sarayının yüzde 51'ini almaya kalkması gerçekten Ziraat Bankasının yönünü şaşırdığını âdeta ispat ediyor. Yani Ziraat Bankasının Simit Sarayıyla ne ilgisi var? Ne ilgisi var? Böyle bir misyonu yok bir kere ve bunu yapacaksa tekrar söylüyorum: Simit Sarayının yüzde 51'ini bir banka satın alabilir, herhangi bir banka alabilir ama bunu bırakın özel banka yapsın. Ziraat Bankasıyla Simit Sarayının ne ilgisi var, çiftçinin ne ilgisi var? Sadece çiftçiyle de sınırlı tutmak için söylemiyorum. Sizler tabii ki pek çok sektöre kredi vereceksiniz ama eğer çiftçiye verdiğiniz kredinin oranı 2010 yılında, 2011 yılında yüzde 40 oranındayken -Ziraat Bankasının toplam dağıttığı kredilerdeki oranı- geldiğimiz 2021 yılında yüzde 15'e düştüyse burada bir gariplik var demektir. Yani siz yüzde 15 çiftçiye yüzünüzü döneceksiniz, o yüzde 85 yüzünüzü döndüğünüz yerlerden biri Demirören grubu, biri Turkcell'deki Çukurova grubunun... Önce Çukurova grubunu yerin dibine sokup batırıp ondan sonra da "Virjin Adası'ndaki şirketine Turkcell hisseleriyle ilgili para gönderdik, kredi tahsis ettik." diyeceksiniz; neredeyse ikisinin toplamı 2 milyar dolar, bir de üzerine yüzde 51 de Simit Sarayının hisselerini almaya çalışmak. Yani bir şeyler yanlış, çok net yanlış ve dolayısıyla da bunun bedelini de vatandaşımız fakirleşerek ödüyor.

Şunu ifade etmek istiyorum: Türkiye'de kamuda gerçekten anlaşılmaz ve çok garip uygulamalar var. Düşünüyorum düşünüyorum yani kamuda görevli, diyorum ki Ziraat Bankasının Genel Müdürü, üst düzey yöneticileri, tabii ki diyorum, belirli bir hayat standartları olmalı çünkü milyarlarca, yüz milyonlarca dolarlık kredi tahsisleri yapıyorlar. Yani bir menfaat çakışması oluşmamalı diye bakıyorum, ya, ama bir yandan da vatandaşın hâline bakıyorum. Yani vatandaş asgari ücretle çalışacak iş bulamıyor. Emeklilerin ciddi bir bölümü asgari ücretin altında para alıyorlar, aylık 1.500-1.600 lira alıyor ya, aylık. Yani bir yandan lüks araçlar, lüks makam araçları... Yani samimi söylüyorum, şu milletvekillerinin altında öyle lüks araç yok ve ayakları yerden kesmek için, güvenli bir araca binmek için gerçekten yani çok lüks araçlara binmeniz de gerekmiyor ya, bunu siz de biliyorsunuz. Ama işte "Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin ihtişamını göstereceğiz." diyerek o arabalara binmenin bir gerekçesine dönüşüyor bu iş. Ya, bu çok yanlış, bunu genel müdür seviyesinden, yönetim kurulu başkanı seviyesinden sizler adım atacaksınız, o mütevaziliği ortaya koyacaksınız. Araçlardan indiğinizde siz aklınız, uygulamalarınız, aldığınız kararlarla yüce bir noktada, övgüler alan bir noktada olacaksınız, o araba değil. Dolayısıyla, bu noktada da ben sizden, sizlerden hem Türkiye'de Ziraat Bankası... Tabii, sizin vesilenizle aslında mesajlar da veriyoruz yani bu sadece sizin yapacağınız bir...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Son bir dakika Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sizin yapmanızla birlikte bütün kamudaki sorunlar çözülmüş olmayacak ama böyle bir durum var.

Bir soru da Armada karşısında bulunan Next Level iş merkezini çiftçinin bankası Ziraat Bankası niye almak zorunda kaldı? Bunun nedenlerini açıklamanızı istiyorum. Aynı zamanda da bu Simit Sarayında yüzde 10 hissesi bulunan Suudi Fawaz Alhokair grubu da yer alıyor yani tüm bu garip sermaye dağılımına rağmen Ziraat Bankasının bu sürecin içine dâhil olma düşüncesine neler sebep oldu? Bunun da nedenlerini sizden istiyorum. Neyi amaçladığınızı sormak istiyorum.

Ben geneli üzerindeki konuşmamı burada tamamlarken size çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Yeni bir Genel Müdür, Ziraat Bankası Genel Müdürü var, kurumu tanıdığınızı biliyorum. Böyle bir görevi aldınız, bunu da layıkıyla yerine getirmek için elinizden geleni yapacağınıza inanıyorum. Bu noktada ne kadar şeffaf ve açık olursanız geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesini sağlayabilirsiniz. Sadece tabii, görev, yetki sizin değil, üzerinizde mutlaka bakanlar var ve aynı zamanda "saray" diye tabir ettiğimiz bir yapı var. Ancak tarih de aldığınız kararları yazıyor, o nedenle şeffaflık çağrısında bulunuyorum.

Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum.