| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, Türkiye'de adalet hizmetlerinde dijital dönüşüm hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
AHMET BÜYÜKGÜMÜŞ (Yalova) - Sayın Bakanım, Kıymetli Başkanımız, değerli milletvekili arkadaşlarımız; ben de her birinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Sayın Bakanımıza gerçekten çok teşekkür ediyorum. Adalet Bakanlığının yürüttüğü hizmetlerle ilgili dijital dönüşümü ortaya koyan kapsamlı, bütüncül fotoğrafı gördüğümüz bir sunum oldu ve bunun üzerinden hep birlikte değerlendirmelerimizi, görüşlerimizi ifade ediyoruz.
Önce, benim üzerinde durmak istediğim 3 başlık var. Şimdi, çalışmalarını çok beğendiğim bir Fransız sosyolog var, Louis Althusser ismi. Bunun "üstyapı, altyapı" diye bir toplumsal analizi var. Toplumsal kurumlarını bazılarını altyapı kurumları, bazılarını üstyapı kurumları olarak sınıflandırıyor. Bu, adalet hizmetini, hukukun işleyişini, bu kültürü de bir üstyapı kurumu olarak konumlandırıyor. Tabii, ülkelerin tarihleri var, yaşadıkları tecrübeler var, siyaseti var, ekonomik ilişkileri var, adetleri var bazıları yazılı bunların, bazıları değil. Bir sürü bir şeyin adalet mekanizması yansıması şeklinde gerçekleşiyor. Yani ben kendim aklettiğimden beri bununla ilgili sürekli ülkemizde tartışmalar, konuşmalar oluyor. Bunların ben demokratik kültür içerisinde kaldığım müddetçe hangi görüşten, ne sertlikle ifade edilirse edilsin çok yararlı, ülkemizin gelişimi adına uzun vadede baktığımızda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yani şöyle, çocukluk yıllarından itibaren bir düşünüyorum: Yargıtay üyelerine brifingler verildiği, ülkede inançlarından dolayı insanların baskılandığı... Yine çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum; sırf Millî Gençlik Vakfına, bunların aktivitelerine devam ettiğimiz için küçücük çocuklar olarak bile böyle illegal bir şekilde baskı altında hissettiğimiz, okuduğumuz işte Kur-an kurslarına çok değişik şekillerde baskıların yapıldığı günler geçirdik. Tabii, bu benim ait olduğum duygu dünyasından, benim ait olduğum fikrî dünyadan; benim ait olmadığım yerlerden de insanların belirli bu tecrübeleri yaşadıklarını, eskiden bunların daha yoğun olduğunu okuyarak, dinleyerek, tecrübe ederek işittim.
Ama tüm bunların ötesinde Sayın Bakanımızın bir açıklaması var, bunun çok değerli olduğuna inanıyorum. Bir konuşmasında Sayın Bakanımız "Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun." dedi. Bu çok ana bir ilke. Şimdi, burada değişik siyasi partilerden, hem dijital mecralar üzerine hem Türkiye'nin değişik alanlarında tecrübesi olan isimler olarak varız ve hepimiz bazı sorunlardan bahsediyoruz. Ama bence üzerinde durmamız gereken ana ilke, burası. Yani bazen yargının verdiği kararlar hoşumuza gitmeyebilir, benim duygu dünyama sığmayabilir ama bunu olgunlukla karşılayıp hâkimleri, yargı sistemini önce biz siyasetçilerin, kamunun önünde olan kişilerin hedef almaması, bu kararlardan duyduğumuz hoşnutsuzlukları demokratik kültürün sınırlarını zorlayarak ifade etmememiz lazım. O yüzden bu ana ilkeyi Sayın Bakanım sahiplendiğimi, desteklediğimi bir kez de bu toplantıda ifade etmek istiyorum.
Bir, sizin sunumunuzla ilgili olarak da Bakanlığınızda yapay zekâyla ilgili bir ihtisas birimi oluşturduğunuldan bahsettiğiniz. Ben bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi bir arkadaşınız olarak da orada hukuki anlamda yürütülen çalışmaları... Çünkü hayatın çok değişik noktasında veri toplayan, bu verileri "Big Data" dediğimiz büyük veriyle analiz eden, insanların tercihlerini bu anlamda yönlendiren, analiz eden çok değişik platformların oluştuğunu görüyoruz. İşte sürücüsüz araçlardan tutun da bu konuların, bu yapay zekânın yargı mekanizmasına işlediği gelecekte ama yakın gelecekte çok önemli süreçleri sadece ülkemizde değil, insanlık olarak tecrübe edeceğiz. Burada hem değerli Komisyonumuza hem Bakanımıza ben bir öneride bulunmak istiyorum. Yani bizim burada oluşturacağımız alt komisyonlardan birinin yapay zekâyla ilgili olacağını konuştuk, önümüzdeki toplantılarda da bunu değerlendireceğiz. Ama burada özellikle pratikle yasama arasında bu konudaki mevzuatın oluşumu, uluslararası boyutu, pratikte uygulayıcılar bakımından bunun nasıl algılanacağı, tüm bunları etraflıca çalıştığımız yani bu birimle bizim Komisyonumuz arasında aktif bir iş birliğinin olacağı bir çalışmanın çok isabetli olacağını, belki yakın vadede değil ama orta vadede hukuk mekanizmamızın, dijital mecralarla ilgili olan hukukun çok daha sağlıklı bir zeminde gelişeceği bir ekosistemi hep birlikte oluşturabiliriz diye düşünüyorum.
İkinci bir nokta, Sayın Bakanım, hedef süre uygulaması -zaten siz de konuşmanızda bahsettiğiniz- milletimizin yargıdan beklentisinin 2 önemli boyutundan birini teşkil ediyor ama en önemlisi de öngörülebilirliği artırıyor ve bu sistemin çalışmalarının Adalet Bakanlığı tarafından gelişiminin dünyayla da çok etkin bir şekilde ben paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesinden, Türkiye'nin uluslararası toplum tarafından algılanmasını zemin teşkil edecek çok önemli bir kamu diplomasisinin de ben bu çalışmanın ve bu çalışmanın dinamik boyutlarının evrildiği yerler itibarıyla tüm dünyayla paylaşılması bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün biz bile konuya ilgili kişiler olarak çok değişik boyutları öğrendik ama sizin konuşmanızdan anladığım bu bir organizma gibi sürekli canlı, sürekli kendini güncelleyen, yasama ayağıyla, yürütme ayağıyla, yargı ayağıyla tüm bu boyutlardaki verileri baz alarak kendini güncelleyen bir yapı. Bunu ben tüm dünyayla sürekli bir şekilde bir iletişimle de paylaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bugün katkılarınızdan dolayı sizlere ve değerli Komisyon üyelerimize de çok teşekkür ediyorum.